Hindistan’daki Bin Aynalı Tapınağa bir köpek girdi ve bin tane köpekle karşılaştı, hemen tüylerini dikti dişlerini çıkartı hırladı… Bin köpek de ona hırladı korktu kaçtı… O köpek dünyanın hep korkunç köpeklerle dolu olduğunu zannederek yaşadı…
Tapınağa başka bir köpek girdi… Baktı ki bin tane daha köpek var… Gülümseyerek kuyruğunu salladı… Bin köpek de gülümsedi ve kuyruğunu salladı… O köpek dünyanın hep çok iyi köpeklerle dolu olduğunu zannederek yaşadı…
Yaşlı anne ve baba Harward Üniversitesi’nin rektörünün sekreterinin yanına gittiler ve rektörle görüşmeyi istediklerini söylediler. Sekreter kıyafetlerinin köylüyü andırdığı bu aileyi pek beğenmediği için rektörün çok yoğun bir gün geçirdiğini çok beklemeleri gerektiğini onlara söyleyerek başından savmayı denedi. Ama aile gitmedi beklemeyi tercih etti. Saatler geçmişti ama aile halen beklemekteydi. Sekreter dayanamadı ve rektörün yanına girerek,
Dışarıda bir karı koca sizinle görüşmeyi istiyor efendim. Saatlerdir de bekliyorlar gitmediler, üst başları da çok iyi değil, sizin meşgul olduğunuzu da söyledim ama çok ısrarcılar.Rektör biraz canı sıkkın odasına da almamak için dışarı sekreter odasına giderek aileye sormuş,
Sekreterim size çok meşgul olduğumu söylemiş ama ısrar ediyormuşsunuz, sizi dinliyorum ama kısa olursa sevinirim. Sayın rektör, bizim oğlumuz bu okulda okuyordu, geçen sene trafik kazası geçirerek vefat etti. Sanırım hatırlarsınız. Biz de oğlumuzun adına okulunuzda bir bina yaptırmak ve diğer çocukların burada da okumasını istiyoruz. Talebimiz bu kadardır. Siz dalga mı geçiyorsunuz? Bu sene yeni bir bina yaptırdık sadece bina üç milyon dolara mal oldu.Adam karısına baktı ve şöyle dedi.
Üç milyon dolara mal olmuş. Dedi ve başka bir şey söylemeden teşekkür ederek oradan ayrıldılar.Karı koca Kaliforniya eyaletinin Palo Alto bölgesine gittiler ve dünyanın sayılı üniversitelerden birini kurdurdular ve eğitime hibe ettiler. Bu anı hikaye sizlerin de bildiği meşhur Stanfortd Üniversitesinin kuruluş hikayesidir.
*****
Bir doçent arkadaşımın başımdan geçti diye anlattığı bir anısı var sizinle onun ağzından paylaşmak istedim.
Hanım ve kayınvalidemi aldım arabama onları bir alışveriş merkezinin önünde bırakacağım ve daha sonra alacağım. Hanıma,
Sizi burada bırakıyorum. Yirmi dakikanız var hemen sipariş verdiğiniz şeyi alın ve yine burada bekleyin. Ben bir tur atıp geleceğim burada beklersem hemen ceza yazıyorlar.Arabam biraz eski model ve iki kapılı kayınvalidem arka tarafa binmek ve inmek konusunda da sıkıntılı ama yapacakta bir şey yok. Ben arabayı biraz aşağı doğru saldım. Sıcak bir hava sıkışık trafik camlar açık etrafı seyrediyorum… Bu sırada arabanın kapısı açıldı ve içeri kadın-adam dediğimiz bir hanım efendi bindi.
Ay şekerim! Beni aşağıya bırak hava çok sıcak yürümek istemedim.Müthiş bir parfüm kokusu içeriyi sarmıştı. Ben,
Aşağı tarafa gitmiyorum. Yukarıdan bir tur atıp hanımla kayınvalidemi alacağı siz başka bir araca binin. Ay vallahi bayılacağım, sıcak ayol hava götürsen ne olur…Tartışma büyüdü ve hanım efendi ile yumruklaşmaya kadar vardı. Ne de olsa erkek kuvveti var onda da… Birkaç da yumruk yemedim değil. Allahtan diğer arabalardan müdahale ettiler de hanımı arabadan indirdiler. Şimdi daha büyük bir sorunum vardı. Hem vakit azalmıştı, hem de arabanın içi inanılmaz parfüm kokuyordu. Hemen bütün camları açtım ve bir yokuşu hızla tırmanmaya başladım. Ellerim titriyordu, kalbim çarpıyordu. Daha kavganın stresini atamamıştım ki birazdan bizimkileri alacağım yere geldim. Araba biraz havalanmıştı. Kayınvalidem arkaya bindi hanım öne biraz yol aldık ki benim ayağıma bir şey takıldı. Bir de baktım koyu yeşil bir kadın ayakkabısı. Yüreğim ağzıma geldi. İlk trafik ışığında durduğumda kapıyı açtım lastikte bir şey mi var gibi şeyler söyledim arkaya doğru eğildim ve ayakkabıyı aşağıya attım. Bizimkiler bir şey fark etmemişlerdi. Bende biraz daha rahatlamıştım. Eve geldik. Hanım arabadan indi ama valide inmiyor.
Oğlum bu arabada bir gariplik var. Ne olsun anne… Oğlum benim ayağım şişti ve ağrıdı bende yeşil ayakkabımı çıkarım yere koydum, ama şimdi arıyorum ama hiçbir yerde yok.
Evet! Kayınvalidem hala o gün bu gündür cinlerden şüpheleniyor. Çünkü ayakkabısını hiç bulamadı ve bunu hiç izah edemedi.