Yörük Efe Gazetesi ®️ | Aydın Haberler
2025-01-07 16:05:42

Demokrasi ve CHP

Erdal Demir

erdaldemir_1957@hotmail.com 07 Ocak 2025, 16:05

Bir Siyasi partinin varlığının ve GÜCÜNÜN nedenlerinden biri, sahip olduğu tüzük ve bu tüzüğün çağdaş yaşamın gelişmelerine uyarlanmasıdır.

Türkiye, Sosyal demokrat yapının öncülüğünü yapan CHP’yi; Cumhuriyet ve onun yönetim şekli olan demokrasi ile özleştirdi. Demokrasinin tüm ilkelerini CHP’de görmeye alıştı Bu ülke demokrasiyi yaşata bildiyse bu güne değin, kurucusu olduğu liderin ve onun ilkelerinin köklü var oluş nedenlerindendir. Hala bu ülke o krediyi tüketme ile meşguldür. Var oluş nedenlerini Demokrasiye ve onun teminatı olan laik yapıya borçlu olanlar, bugün bu yapıyı yıkıp tarifini ortaya koymaktan kaçındıkları bir sistem ile devşirmeye çalışmaktadır. Buna en etkin ve belirginleşmiş örnek bu düşünülen sisteme yol açma anlamında 22 yıldır her türlü oyunun oynandığı “EĞİTİMDE ÇÖKÜŞ” olarak gösterilecek kadar nettir!

Bu gün en büyük sorumluluk; Demokrasinin yaşaması ve güçlü yapısına tekrar parlamenter sistemi devreye sokarak kavuşturacak siyaset kurumunun adı CHP’dir! Değişim adıyla görev alan kadro her fayda ve koltuk siyaseti düşkünlüğünün dışında bu sorumluluğun ağırlığı bilinciyle yol almalıdır!

Ben sistemin Demokrasi’den faydalanarak amaçlanan Türk İslam anlayışına dönüştüreme eyleminin karşısında set olacak olacak CHP’nin bugünkü ilkelerini ve bu ilkeleri teminat altına alan tüzüğü ile ilgili yazmak istiyorum. Bunu yazarken bugün tüzük kurultayından bu güne süreçte il ve ilçe örgütlerinin yeni tüzükle ile yorumu koymaya da ayrıca yaptığım gözlemlerden yola çıkarak açıklamaya çalışacağım.

CHP’nin tek partili dönemlerden, çok partili döneme geçiş yapması iktidar hırsının değil, demokrasinin gereğinin yapılması adına olduğunu biliyoruz. Demokrasi adına böylesine bir duruş, adalet ve hukuk kurallarının sivilleşmesi ve iktidar gücünün milli iradenin tahakkümü, yürütme, yargı ve yasama gücünün altına geçmesi için bu karar çok önemliydi!

 Çok partili dönemden bu güne değin tek başına iktidar olamaması demokrasiye sırtını dönmesinden değil, ülkenin %95 Müslüman olmasını iyi kullanan İslam emperyalistlerinin sinsiliğinden ve din üzerinden siyaset yapmalarından kaynaklanmıştır Bu arada ülkenin aydın kesim diye nitelediği büyük şehirlerde ise muhafazakâr bir yapıyı göz ardı etmemek gerekir.

Peki, bugün demokrasi adına her türlü fedakârlığı ve direnci gösteren CHP çerisinde tüzük ve demokrasi nasıl işlemektedir?

Bugün yapılmakta olan delegasyon seçimleri ve sonrası il ve ilçe örgüt kademelerinin seçim çalışmalarına bakıldığında her şeyin cevabını kendiliğinden bulunacağını söylemeliyiz. Bugünkü durumu biz aydınlar yazıp çizmezsek inanın CHP’nin yarınlarını ve var oluş nedenleri hakkında sıkıntısını çekeceğimizden hiç şüphem yoktu. CHP tüzüğün gerekli düzenlemelerle ve yeni şekliyle yola çıkmış olması, siyasetin; eski haliyle varlığı bu yanlışın içinde erimesi den başka bir şey olmayacağı ve sistem içinde erimesi ve demokrasi adına korumacılığın erimesine kadar gidişe neden olacağıydı!

 Peki, ne yapılmalıydı bu örgüt kademelerinin oluşmasını sağlayan delegasyon seçimlerinde sorusunun artık net bir şekilde yeni tüzükte yeri bulunmaktadır! Lider sulta cılığının aşılmaz hâkimiyetinin sona ermesine atılan oklardan ilki olmuştur!

-2003 den bu yana güncellenmeyen örgütün üye bazında güncellenmesi gerekiyordu.

-Rahmetli Erdal İnönü zamanında getirilen ve aslında demokrasinin çalışmasının temel göstergesi olan delegasyon sistemi kaldırılmalıydı. Bu demokrasi adına getirilen sistem; dele ağalarının doğmasına, taraf olan listelerin çoğalmasına, örgüt içi barışık ve tek vücut olma anlayışının parçalanmasına neden olmuştur. Bu nedeni doğuran parti içi politikanın kendisidir. Bu yeni tüzükle bu derin sorunun sona ermesine atılan bir diğer ok olmuştur!

-Parti içi politikaların gelişmesinin bir şekilde tüzükle önlemini alarak, bugünün hizipçilik, grupçuluk, koltuk üzerinden siyaset kalıtsal hastalık durumu yok edilmeliydi! Bu tüzükle, kişisel siyaset ismin, koltuk üzerinden siyasetin ve siyasette ki varlığının TBMM’de ki sürekliliğinin sone ermesine atılan ikinci ok olmuştur!

-Örgütün tabandan, tavana tüm kademeleri oluşturma ve özgür siyaset yapma anlayışının, tüzük ile teminat altına alınması gerekiyordu. Bu yeni tüzükle bu yönde önemli adım atılmıştır!

-Var olan tüzükte blok liste değil, çarşaf liste hükmünün uyarlanmasına hiçbir neden engel olmamalıydı. Bu tüzükle bu anlamda yeni bir yapılanma söz konusu olmuştur!

-Partinin Lider sultası anlayışına mahal veren,1981 Anayasası ile getirilen Siyasi Partiler Yasası hükümlerinin partiyi yıpratan hükümlerini yok sayılmalıydı. MYK ve Parti meclisinin çalışma verimliliği kadrolaşma ile değil, örgütlenme ve proje üretme yönünde olgunlaştırılmalıydı. Bilgi ve bilişim kurulu ile bilgi topluluğu yaratacak çalışmaların sürekliliği yaratılmalıydı. Bu konuda yeni tüzük duyarlılık içerisinde yapılmıştır!

-Siyasi Partiler Yasası hüküm ve uygulamaları ile yerel ve genel seçimlerin ayrılması,1983 de ve sonrası CHP’nin tüm yurtta neredeyse yerel iktidarları alması çok önemliydi. Sürdürüle bilir olması CHP’nin yerel yönetimlerinin, genel merkez denetiminden yoksun kalması ve yerel yönetimlerin, bölgesel politikaları kontrolü altına alması ve ele geçirmesi engellenmeliydi. Bu tüzükle bu konuda ki açık yolların kapanmasına dair önemli adımlar atılmıştır!

-En büyük sorun siyaset yapan ve siyasete yön veren bir örgüt yerine; yerel yönetimlerin ve Milletvekillerinin kontrol ettiği ve hizmetinin altına aldığı bir örgüt yapısının oluşması inadıdır! Yani kontrolü yerel yönetim başkanları ve milletvekillerinin siyasi otoritesinin altında oluşu ve yeni tüzüğe kadar, kurtuluşu için asla hiçbir önlem alınmayışı; “SİYASİ OTORİTENİN HÂKİMİYETİNİN” üstünlüğünün kırılması, bu yeni tüzükle kontrol altına alınmasını ve müeyyide gücünü merak ediyoruz!

Neden ve sebep ilişkilerini sıralaya bileceğim birçok madde var. Ne yazık ki bunları yazmak değil, bu nedenleri ortadan kaldıracak bir genel merkez yönetimi ve değişime uğrayacak tüzük yapılanması gerçekleşmiştir! Önemli olan bu değişim kadrosuyla gelen yeni Tüzüğün uygulanılır lığıdır! Bu değişiklikler, değişim kadrosunun siyasette temiz ve ilkeli olma kuralına sahip çıkması söz konusu olacaktır! Ülkemizin ideolojik çöplük haline dönüşümcülüğüne karşılık, sorunları çözen yeni tüzük ve onu uygulayarak ülkede temiz siyasetin önünü açması beklenen değişimci kadronun beklenen temiz ve ilkeli siyasetiyle öne çıkmasıdır!

Yeni tüzük ve değişim, ilkelleriyle; içyapının dinamizmin kendisi, rahatsızlık veren bölünmeler, ayrışmalar, taraf olmalar, iç politikalar ve emek hırsızlığının, parti içi delege ağalığının, yerel yönetimin örgüt üzerinde ki gücün kırılmasına neden olacaktır, olmalıdır!

 Milletin ve emeğin, emekçinin, emeklinin sorunların büyüklüğü ortadayken; kendi siyasi otoritelerinin yarattığı teklik ve hâkim güç olma hastalığı sorununun devamlılığını sürdürme inadı ve hastalığı manidardır! Bu saydığım kötü huylu nedenler devam etmesi ki mümkün değil artık bunca ulusal sorunlar varken, Tükenecek olan şey, CHP’nin birkaç dönem daha iktidar yoksunluğunu yaşamasının kendisi olacaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.