"Susurluk olayını" yaşadıktan, gelişmelerini inceledikten, dosyalarını, belgelerini ve raporlarını okuduktan sonra yıllarca söyledim. Yazdım hatta, TV'lerden de tüm yurttaşlara seslendim. Bir türlü anlatamadım! Bir kez daha diyorum: Bu ülkede yaşayan tüm yurttaşların "can güvenliği yoktur!" Ama heyhat! Kimsenin umurunda değil!
Kutlu Savaş'ın hazırladığı “devlet raporundan” alıntı yaparak, kamuya açıklanan "Devlete biat etmediği anlaşılan kişinin Türk emniyet güçleri tarafından öldürülmesine karar verilmiş ve karar infaz edilmiştir" sözünü bile defalarca yinelememe rağmen kimseden ses çıkmadı.
Şimdi… “Vesayeti yıktık” diyenler, tek adam vesayeti kurdular! Devlete çöktüler, yeni faili meçhullere imza attılar, uyuşturucu kaçakçılarıyla, mafya ve çetelerle kucaklaştılar! Yurttaşlar şaşkın ama suskunlar.
Nitekim; bir zamanlar AKP ile kol kola yürüyen, AKP iktidarı için mitingler düzenleyen suç örgütü lideri Sedat Peker, 20 gün içinde bu konuları içeren 7 video yayınladı. Dünyada fenomen olan ve yabancı basının büyük ilgiyle takip ettiği Peker’in iddiaları/ifşaatları ülkemizin hukuk dışı, şaibeli yüzünü her geçen gün daha da kararttı.
Peker’in Süleyman Soylu’yla ilgili sözleri, yenir yutulur gibi değil. Daha vahimi ise Soylu’nun TRT ve HaberTürk’e yaptırdığı programlarda sorulan sorulara vermediği yanıtlar… Yapılanın hamaset ve demagojiden öte gitmeyen ve ne yazık ki Peker’i haklı çıkaracak bir gösteriye dönüşmüş olması, yurttaşların içini acıttı! Başta AKP’liler olmak üzere toplum, tam bir hayal kırıklığı yaşadı. Bu programlarda Soylu, iddia ve ifşaatları yanıtlamadı ama Erdoğan ve Bahçeli’ye gönderdiği mesajların yerine ulaştığı anlaşıldı! Önceki gün Bahçeli, dün de Erdoğan, Süleyman Soylu’yu koruyan açıklamalarda bulundular. Beklenen de buydu. Çıkarları ve gelecekleri birbirine bağlı olanların en doğal adımı, birlikteliklerini korumaktır! Aksi ne olur? Peker’in açıklamaları gibi olur!
Peker’in videolarını 45 milyon insanın izlediği söyleniyor. Peker, hem kendi ile kardeşi hem de Soylu, Binali Yıldırım’ın oğlu, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve Halit Faryalı hakkında iddialar dile getirdi. Uğur Mumcu ile Kutlu Adalı’nın ölümleri ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi somut ifşaatlardı bulundu. Ve AKP, klasik savunmasını devreye soktu!
“Güçlü Türkiye inşasını istemeyenler; yani faiz lobileri, PKK, FETÖ, şimdi de mafyayı konuşturuyor. İşbirlikçi muhalefet de bu mafyaya destek veriyor. AKP iktidarını düşürmeye çalışıyorlar…”
Bu kez öyle olmadı. Aradığı cevapları alamayan 45 milyon insan, Soylu’nun savunması yerine Peker’in söylediklerini şimdi daha yakından takip etmeye hazırlanıyor.
Hele dün Genel Başkan Erdoğan’ın; hamasete ve propagandaya dönük, içeriğinde çelişkilerin bolca olduğu ve Polonya Cumhurbaşkanı’yla yapılan antlaşmaya atıfla bulunarak, yine kurucu dönemle ilgili gerçek dışı argümanları saydığı AKP Grup Toplantısı’ndaki konuşması, bardağı taşıran son damla oldu!
Özellikle mafya ve uyuşturucu konusunda Soylu’nun sözlerinin tekrar edilmesi, iddialara cevap verilmemesi, adı geçen kişileri koruyacak inandırıcı açıklamaların yapılmaması milleti hayal kırıklığına uğrattı. Konuşmanın tek iyi yanı; “adı geçenlerin yargıya başvurduklarının” açıklanmasıyla, “yargıya harekete geçme izninin” verildiğinin anlaşılmasıydı.
Ayrıca Erdoğan’ın Meral Akşener’e söylediği, “Rize’de gelin hanıma gayet güzel bir ders veriliyor” ve devamındaki “Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım, bunlar iyi günler” sözleri, vahim bir gelişme olarak değerlendirilmeli! Erdoğan tarafından alenen savurulan tehditlere, Akşener ne der, bilemem! Ama halen hukuk devleti iddiası olan bir ülkede, bu sözlerin kabul edilmesi mümkün değildir ve ivedilikle yargıya taşınması elzemdir!
Türkiye öyle bir noktaya geldi ki; hukuk yok, yargı yok, ahlak yok, mesaj ve tehdit çok! Peker Soylu’ya, Soylu Bahçeli ve Erdoğan’a, Erdoğan Akşener’e mesajlar yolluyor! Biz bakıyoruz.
Peker, “7 Haziran’dan, 1 Kasım 2015 Seçimleri’ne kadar sürece bakın!” ve “Suruç Katliamı’yla başlayan, Merasim Sokak, Kızılay ve en son 105 kişinin öldüğü Gar Katliamı’na gelişi, inceleyin” diyor!
Bu uyarı sonrasında en vahim mesajları Davutoğlu’nun verdiğini anımsıyorum. Van’da halka, “AKP’ye oy verirseniz, bombalar patlamaz. Beyaz Toros’larda dolaşmaz!” demişti. AKP Genel Başkanı’na ise “Bildiklerimi söylersem insanlar insanların yüzüne bakamazlar!” demişti.
Bu mesajları yurttaşlar olarak daha ne kadar takip edeceğiz? Sedat Peker’in iddialarına göre, Uğur Mumcu’yu ve Kutlu Adalı’yı öldürenler belli. “Hâlâ ne oluyor?” demeyecek miyiz?
Beklenen çok, değişen yok!
Paylaş