ANNENİN YERİ KADININ ADI

Sizler her fedakârlığı yaptınız, geceleri gündüz ettiniz, bizler her derdimizi ve istemlerimizi ağlayarak ortaya koyarken, sizler canınızdan can katıp bizleri var ettiniz! Adımıza Ciğerparem dediniz!
Gün oldu devran döndü bizde evladımıza sarılıp, ciğer parem dedik. Çünkü bu sözü siz öğrettiniz, bu duyguyu siz yaşattınız!
Ama sizin bizi bildiğiniz ve kabullendiğiniz kadarını biz sizin için becerebildik mi! Bir farklılığınız değil çok farklılığınız var! En önemlimsi de siz kutsalsınız. Siz Annesiniz! Hep istedik hep verdiniz, hatta saçınızı süpürge ettiniz, istemlerimizi gözümüzün içine bakarak okudunuz, kimi zaman heybe takıp aç karnımızı doyurmak için dilendiniz, kimi zaman çekilmez kahırları çektiniz bizi büyütmek için!
Önünüzde eğilip, minnet duygularıyla saygı duyduk mu? İçinizde ki evlat sevgisinin karşılığını bizlerden alabildiniz mi, içinizde bizlerin bencilliğinden dolayı hiç sızlama oldu mu, elinizi taş yapıp bağrınıza bastığınız oldu mu?
Allah sizi başımızdan eksik etmesin diyerek, sizlere evlatlık görevimizi yapıp, çocuklarımıza da örnek olalım diye bildik mi? Anne cümlesi ağzımızdan düşmesin, eksikliğinizi görmeyelim diyecek kadar Anadolu kültürünün öz evladı olabildik mi?
Yorulmayalım diye suyu önümüze kadar getirmenizden, bir istediğimizi iki etmeden önümüze koymanız için yaptığınız fedakârlığınızdan faydalanıp bencilliğimizden ve yozlaşan dünyanın bir parçası olmamızdan evlat olarak acaba hicap duyduk mu?
Evde huzurumuzun kaçmasının nedeni sensin “anne” diyerek, “anne seni huzur evine koyalım yuvamız yıkılmasın” diye önünüzde yüzsüzlük yaptığımızda, seni doğacağıma bir kalıp sabun doğursaydım diyen Annelerin ne hissettiğini acaba anlıyor muyuz? Yoksa bizler birgün bir demet çiçekle anneye gitmeyi, onun yalnızlığını paylaştığımızı ve evlatlık görevimizi yaptık duygularıyla kendimizi kandırdığımızı hiç düşündük mü?
Sözümüz meclisten dışarı…
Kadın isterse değiştirir dünyanın çarkını! 1800’ lü yıllarda emeğin sömürülmeye yeltendiği, emperyalist devletlerin babası ABD’de ilk emekçi direnişi gösteren, gözünü kırpmadan ölüme giden kadınlar!
Bugünün ölümcül Virüsü Koronaya; insanlığın başına musallat olan beladan çok zarar göreceğiz, toplumun yüzde atmışı hastalanır diyerek açık sözlülüğü ile devlet erdemliliği gösteren bir kadın “Markel” dünyaya bu kriz nasıl yönetilirin en güzel örneğini göstererek selamete giden yolun kapısını açan kadın!
Geçmiş ve gelecek tarihte neler yapabilirliliğin örneklerinin yüzlercesini sunan kadınlar, dünyayı yönetmeye adaylarken, bizde kadının yerini koyabilecek bir bilincin oluşmamasını, cahillik ve eğitimsizliğe bağlamak kadar net bir cevap olabilir mi?
Bilerek ve planlayarak yıllardır, bir karanlık dünyanın, karanlık düşünenlerinin emrine adım adım verilmek istenen kadınlarımızın, son yıllarda çektiklerini hiçbir tarih inkâr edemeyecektir gelecek süreçte! Ülkem kadınını yani bugünün ve yarının annelerinin; yavrularını her koşulda nasıl yetiştirme kabiliyetini, azim ve becerisini mucizeler yaratarak başardılarsa, yarının ülkemin aydınlık penceresinin ışıldayan ışığı olacaklarından korkanlar, korkmasınlar aksine akıllarını başlarına alsınlar, gelecek kadınlarımızla yani annelerimizle aydınlanacaktır!
Yurdumun ve tüm dünyanın Annelerinin gününü kutluyor, saygılar sunuyorum. Yarınlarımız onların avuçlarında kutsal, omuzlarında en yüce değer olacaktır.