Bazen söylemler, bazen eylemler ama en önemlisi de yapılanlar ve başarılanlar bir lideri tarif eder. Lider, sahip olduğu konuma göre evrensel değerler içerisinde kişisel fayda edinim mantığından uzak, toplumsal değerlere ve fayda edinimlere önem verir. Yıllar sonra mütedeyyin bir yapıda yaşayan ve bir yönü de milliyetçi akımın etkisi altında olan Aydın, siyasi değişime uğramıştır. Değişime neden ve etken olan unsur liderin kendisidir.
Özlem Çerçioğlu, bu değişimi TBMM’de milletvekili iken yerel yönetime talip olmasıyla, o günün tarihiyle 32 yıl sonra bu siyasi tercih değişimini gerçekleştirmiştir. Siyaseti okuyan, gerektiğinde hızlı kararlar vererek, siyasetin yönünü değiştirebilen, bazen Makyavelist, bazen elitist ve çoğul anlamında da toplumcu açıdan edinimlerle başarılara imza atmıştır.
Bugün yine siyasi liderde olması gereken yarını koklama pratiği ve becerisiyle sahalara sahip olduğu siyasi partinin bölgesel lideri olarak inmiş, tüm söylemlere karşın birlik ve beraberlik tablosunda hareket etme ivmesini başlatmıştır.
Aslında bu eylem ve hareket geleceğe dair bir hazırlığın kendisidir. Bu bir slogan haline getirilecekse adına “ERKEN SEÇİM” diyelim.
Sözüm o ki siyaset tüm sivil toplum örgütleri, odalar, barolar ve taban insiyatifi ile yürütülür. Adına tavsiye demeyelim; birlikte siyaset yapma sanatı diyelim. Lafı fazla uzatmadan noktayı koymayı şu cümle ile yerinde görüyorum. Yerinde ve zamanında yapılan yerelde siyaseti birlikte yapma istemine yerel başkanlarla başlaması işin en doğru tarafıdır. Sırada önce halk ve sivil toplum kuruluşları geleceği konusunda umudumuz yüksektir. Bu tutum Türkiye’nin yönetim şeklinde düştüğü makyavelist şeklin yanlışlarından arınıp halkça ve özgürce eşitlik ilkesine adım atmanın en önemli gelişim ve dönüşüm şeklidir.
Özlem Çerçioğlu’nun başlangıç noktasında tüm şüphelerin dışında siyaseti iyi okuma, erken seçime yelken açma pratiği olarak görüyor; siyasetin gereğini yapıyor diye tanımlıyorum.