Ne bekliyorduk; tabi ki de ZAM bekliyorduk. Şaşırdığımızı hiç düşünmüyorum. Yanıldık mı? Hayır Asla…. Bildiğimiz mevzular üzerine de hayrete düşmek bir garip olurdu sanki… Biraz dertleşelim değil mi? Malzeme çok ,dert ise en çok…
Ekmekler, o güzelim çay(ayrıca çaya da zam) dostu simitler, gezmeleri burnumuzdan getiren benzin, bir türlü rayına oturamayan kira ücretleri, sağlığa zararlı olduğunu bildiğimiz bazılarının da tek dostu sigara ve alkollü içecekler………… vb. her şeye gelsin zamlar, gidemedi zamlar… Ne denir bilemiyorum, yok aslında çok iyi biliyorum. Makalemde yazamadığım cümlelerim var. Cesaretsizlikten mi diyeceksiniz? Sadece ,sözlere sayfalar yetmez. Türk halkının en kıymetlisi olan çay simit )durun durun peyniri unuttuk onun durumu daha bir vahim ) kardeşliği artık son bulmak üzere. Geçim derdi, toplumun bir çok keyfe keder yaptığı güzellikleri yavaş yavaş yok ediyor. Ekonomi ekonomi ekonomi diye diye buyurun ekonomi ve getirdikleri. Çözüm noktasında hep beklentimiz yönetenlerden bizleri bu dar boğazdan kurtarmaları oldu lakin çıkış yolu biraz zor galiba… Memnuniyet ve huzur içinde kararını veren halk artık yapılan hiçbir şeyden şikayetçi olmayacaktır. Bence de olmasın.
Geçtiğimiz günlerde asgari ücrete yapılan zam, herkese hayırlı uğurlu olsun. Zam geldi maaşlara aman pek güzel dedik; zamlandık gelene güle güle dedik. Cebe para girsin diye umut ederken para giremeden eridik. Şimdi bir düşünelim neden hep zam. Sorsanız toplumun bir kısmına, verecekleri cevabı tahmin edebiliyoruz. Suçluyu lütfen içerde değil hep dışta yani dış güçlerde arayan bir güruh var bilindiği üzere. Ne diyelim zihindir değişmez, kalıptır yıkılmaz.
Sıkıntılarımız bitmez bizim. En iyisi mi ben hepinize bol keyifli, bolcana huzurlu, düşünmekten yorulmadığınız, sevdiklerinizin hep yamacınızda olduğu muhteşem bir bayram geçmesini tüm kalbimle temenni ediyorum. Zamları hiç dert etmeyin; geçer geçer gene diner, sonra gene zamlanırızJ