Kötülüğün, çirkinliğin ve vicdan yoksunluğunun yer ettiği yeryüzünde, yapılabilecek en acımasızlıklardan biri de bilerek her yeri yakmaktır. Doğayı yakmaktır, hayvanları yakmaktır, çiçekleri, hayvanları, ağaçları ve nefesimiz olan ormanları yakmaktır.

Ülkemizin güneyinde ve batısında son sürat devam eden orman yangınları, bizleri talan etti, canımızı deşti, yüreğimize ateş düşürdü. Aynı zaman içerisinde aralıksız devam eden yangınlar, dikkatsizlik seçeneğinin yanı sıra devamlılığıyla ben de farklı farklı sebepler ve kasıtlar olduğunu düşündürdü. İlk aklımda yer alan kasıtlı eylem, ülkeye düşman terör örgütlerinin canice bitmek bilmeyen planları; başka bir seçenek rant çetelerinin kirli oyunları, kanunsuz yapılan işlerin ört bas edilme çabası. Belki de dış güçlerin( meşhur sloganımız) tezgahları.

Ülkece başımıza bir felaket gelmediği sürece, tedbir ve tedariklerimizi almakta maalesef ki geç kalıyoruz. Ya ölücez, ya yanıcaz, ya taşın altında kalıcaz, ya da su da boğulucaz…… onca örnek. Tedbirsizlik daha büyük bir felaket aslına bakarsanız.

Bilerek ya da bilmeyerek, kasıtlı ya da değil başımıza gelebilecek tüm felaketlerde, devletin her duruma hazır olma yönünde, tedbirlerini alması gerekmektedir. En son yaşadığımız yangın felaketinde görüyoruz ki yeterlilik konusunda sıkıntı yaşanıyor. Gerekli sistem ve teşkilat istenilen düzeyde değil. Yetkililerin, teknik anlamda eksikleri başka bir boyut.

Afet Bölgelerine ülkem insanının gene ve her zaman ki gibi yardımseverliği , vicdanı kendini gösteriyor. Bölgelere kurumlardan, sivil toplum örgütlerinden, duyarlı vatandaşlardan destek yağıyor. Bu tür tablolar ayrıştırıcı zihniyetlerin tüm oyunlarının ve cambazlıklarının böyle bir birlik içinde tek vücut olan ülkem insanını bölmeye gücünün asla yetemeyeceğinin aslında en sağlam kanıtıdır.

Yangınlar bilerek çıkartılıyor

Canımız bilerek acıtılıyor

Türkiye bilerek YAKILIYOR

Bölücü terör örgütü her zaman ki oyununu gene bilerek oynuyor

YILMAK YOK, BİRLİK VE MÜCADELE İLE HEPİMİZ TEKİZ