Vatan Kırmızıyı Ve Bayrağını Sever Sahiplenir

banner35

Cumhurbaşkanlığı partili sistem 22 yıldır umut dağıtarak sonunda sosyal yapının ve ekonominin kontrolsüz bir zeminde başıboş dolaşımı, , siyasi bir dalganın genel seçimleri teğet geçmesi, devlet baba nerede endişesi bu dalganın yerel seçimlerde fırtınaya dönüşmesine neden olmuştur!

Vatan Kırmızıyı Ve Bayrağını Sever Sahiplenir

Cumhurbaşkanlığı partili sistem 22 yıldır umut dağıtarak sonunda sosyal yapının ve ekonominin kontrolsüz bir zeminde başıboş dolaşımı, , siyasi bir dalganın genel seçimleri teğet geçmesi, devlet baba nerede endişesi bu dalganın yerel seçimlerde fırtınaya dönüşmesine neden olmuştur!

İzlenen yanlış politikalar ve günü birlik ekonomik deneme ve yanılma sistemi, ülke sorunlarına dışarıdan getirilen, vatanını terk eden milyonlarca vasıfsız insanın ülkenin sosyal dengesini bozduğu, ahlaki ve dini değerlerin sıradanlaşacak çizgiye itmiştir!

Ekonomik çöküntünün gençleri ve emeklileri yok sayıp sefilliğe ve işsizliğe boğması, sonuç olarak muhalefetin yeni değişim dalgasıyla umut noktası olmasına neden olmuştur! Ayrıca muhalefetin Cumhur ittifakına karşın taban ittifakına sarılması en doğru hamle olmuş, üstüne de 11 büyük şehrin halka dokunarak başarılı işler yapması sonucu her yeri kırmızıya çevirmiştir! AKP’nin geldiği nokta artık budur! Bu saatten sonra algı politikaları işe yaramayacağı gibi, kendini yeniden toparlayacak sosyal ve ekonomik dinamikleri tekrardan din üzerinden toparlaması da söz konusu değildir! Tek yapılması gereken şey Muhalefetin yereldeki iktidarı çok örnek bir yürütmeyle iktidar olacağı güvenini halka telaki etmesidir. Burada milletin güven duyusunu yeniden yaratmak işin özüdür! Türkiye yeniden dış sermaye akımına çok yakında ulaşacak, üretime dönük ekonomiyi yaratarak itibarını ve demokrasiye inancını artıracaktır!

Kötü gidiş her kesimi tedirgin ediyordu! Ülke;  yabancıların köreltilirmiş beyinler, aç bırakılmış ve vatanı için savaşmayı bilmeyen ulusuz, mülteci bile olmayan sığınmacıların ve kaçakların fır döndüğü bir kuşatma altında, onların karınlarını doyurmaya çalışan, emeklisini açlığa mahkum etmiş, kira fiyatları asgari ücretle bile eşitlenmeyecek kadar almış başını gitmiş, sebze ve meyve büyük bir kesimin çöplerde istilasına uğramış, eğitim seviyesi sıfıra düşmüş, eğitimini tamamlamış olanlar ülkeden gitmiş, kimsenin ilim irfan umurun da değil, küçük dimağlar eğitim dersliklerinde sarıklı imamlarla yüzleşmiş, cemaatler açıktan her kurumu ve bakanlıkları istila altına almış bir ülke ile yerel seçimlere gidildi! Bu yerelden gelen kırmızı dalga genel seçimlerden başlamış emekli ve Z kuşağı dalgasıydı!

Muhalefete altın tepside bir yerel yönetim zaferi sunulmaya hazır duruma getirilmiş sadece bir emekli sıçrayışı ve Z kuşağı eylemi gerekiyordu!

Bunun olabilmesi için de tek noktada tek yumruk olmuş emekli örgütlenmesine ve oyları bir yerde toplama bilincine ihtiyaç vardı!

 Sözde resmiyetleri bile hükümet tarafından engellenen bölük börtük emekli sendikaları kendi aralarında çekişmeye ve birliği kurmak değil, sadece parçalama adına neredeyse her gün resmi olmayan mantar gibi emekli sendikaları doğmaya hazır ortam yaşanıyordu!

O sıçrayışı yapan örgütsüz bir emekli kitlesi, hükümet tarafından terk edilip fukaralığın, açlığın hatta varlıkları bile fuzuli görülen bir kitle durumuna düşürülmüştü!

Sürünmeye terk edilmiş ve artık bıçak kemiğe dayanmış öyle sahipsiz bir durumunda iki dudak arasından çıkacak kararların bekleyeni olmuştu emekliler ve öğrenciler. Z kuşağı gençler geleceklerinin karartıldığını, ülkede gelecek ile hiçbir umudunun kalmadığını gören okul bitirmiş iş aş arayıp, karşılığında arkasında dayısı olmayanla işsizler ordusu gençler; çareyi vatanlarını terk etmekte bulmuş, yollarına ışık tutacakları arayıp duruyordu!

 Sendikaların başta DİSK’in yeniden yapılandırarak DİSK EMEKLİ SEN çatısını tek çatıya dönüştürecek hamleyi yapmamakta hala ısrarcı davranmaya devam edince bol miktarda adacıklar halinde gayri resmi sendikalar, platformular doğmuş ve emeklinin güven tahsisini sağlamayarak bugüne kadar emekli hareketini sahipsiz bırakmış ve türlü hatalar eşliğinde emekli bir başına bırakılmıştır!

Ankara, İstanbul ve Aydın büyük şehir belediyeleri; sosyal belediyecilik kavramının yasal olarak kaldıra bilecek fırsatlar eşliğinde emekliye yaşadıkları yerde derman olmaya çalışıyorlardı! Bunlar devletin asli göreviyken, ne var ki bu boşluğa derman olma noktasında belediyelerin el atması çalışmaları takdire şayan olsa da, yeterli bir çözüm değildir!

Artık bıçak kemiğe dayanmış, tüm yollar tıkanmışken tek çare demokrasinin elverdiği seçim tercihini her şekilde kabul ederek ülkeyi kırmızıya, bayrak sevgisi, vatan coşkusu ve komşunun komşu külüne muhtaç iken el ele vererek yeni bir sayfada yeni bir Türkiye, değişim ve artılarının önünü açmışlardır!

Artık muhalefet yerelde iktidar olmuş, 22 yılın saltanatını muhalefet durumuna düşürmüştür!

Dikkat edilecek tek şey 1989 Türkiye’nin yine aynı şekilde doğu ve iç Anadolu dahil kırmızı hakimiyeti; İstanbul İZSU sorununu çok iyi kullanan yerelde ki muhalefet, ülke genel seçimlerinde yok olmaya mahkum olmuşlardır! Bu tarihin tekerrürü olmasını düşünmek bile bugünün CHP’nin yerelde başarısına gölge düşürür.

Millet, öğrenci ve emekli genel seçimlerde yapamadıklarını, yerel seçimlerde fazlasıyla yapmış ülkeyi hasret çektiği kırmızı renge çevirmiştir! İşte bu noktadan başarıyı genele taşımanın anahtarda ki sahip Muhalefetin ta kendisidir!

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER