Aydın’ın Kurtuluşu, toprağı vatan yapan irade ve Mustafa Kemal Atatürk’ün engin komutan ve devlet adamlığı iradesini, toprakta filizlenişi; bir milletin yeniden var oluşunun eşsiz bir örneğidir.
100 yıllık sevinç, milli mücadelenin ateşinin ilk yakıldığı, milli ruhun bütünlüğünün canlandırıldığı, Ege Bölgesinde parlayan incisi, Efeler diyarı Aydın’ın düşman işgalinden kurtuluşunu kutlamanın hakli onur ve sevinci, bu ülkenin iftiharı olmuştur.
Milli mücadele Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman milletinin asil kanıyla ve anasının sütü kadar helal alın teriyle tarihe yazılmış kahramanlık destanıdır. Bu tarihe yazılan destanın en önemli sayfalarından biri de Aydın’da verilen kurtuluş mücadelesinin kendisidir.
27 Mayıs 1919’da Aydın’ın Yunanlılar tarafından işgal edilmesinin ardından 7 den 70 e Aydın halkının, yurt savunmasında ve düşman işgalinin kırılmasında tüm fedakarlığı göze alıp, birlik ve beraberlik örneği içerisinde canları pahasına mücadele etmişlerdir.
Ecdadımızın tarihe yazdığı bu kahramanlık destanına yeni neslin belleğine, tarihimizin en büyük kahramanlık öyküsü olarak yazmalıyız. 100. Yılında kurtuluş destanına Aydın’ın tüm bölgesinde, bu mücadele ruhunu, Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının milli mücadeleye kattıkları kahramanlık efsanesini her bir santimetresinin yaşatmalıyız ve yazmalıyız.
Çete Ayşe Efe, Hacı Süleyman Efendi, Sökeli Cafer Efe, Hüseyin Efe, Mesutlulu Mestan Efe gibi vatanseverler Batı Anadolu bölgesindeki dağınık milli heyetlerin toparlanabilmesi sağlanmış, Yunan işgalinin ilerleyişi düzenli ordu kuruluncaya kadar kısmen de olsa engellenebilmiştir.
Batı ve Güney Anadolu’da düzenli, teşkilatlı ve milli şuurla yapılmış ilk baskın olarak kabul edilen Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının Yunan işgaline karşı olan ilk basın olan Malgaç baskını bunlardan biridir. Başarılı olmasıyla bölgedeki halkı birlik ce beraberlik şuuruyla direnme ve mücadele etme duygusuyla kendine güveni gelmiş ve edinilen başarı sadece sayısal olarak değil, yerel direnişin örgütlenmesinde ve giderek ulusal direnişe dönüşmesinde öncü bir rol oynamıştır. Aydın'da örgütlenen milli güçler sadece Yunan işgaline direnmekle kalmamış; Demirci Mehmet Efe kumandasında efelerden oluşan kuvvetlerle, milli mücadele karşıtı Bolu, Düzce, Anzavur ve Delibaş isyanlarının bastırılmasında önemli hizmetlerde bulunmuştur.”
Yaşadığımız tarihi süreci göz önünde tutarak ve ders alarak yeni nesille mücadele ruhunu aşılamalı, memleketimizi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği yüksek medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmalıyız.
Ülkemizin yeniden bir Kurtuluş Savaşı eşiğine çekmek isteyen içteki ve dıştaki hainlerin ve karanlık güçlerin, asla bu milleti bölmeye gücü yetmeyecektir. Son İstanbul hükümetinin, Vatanın anahtarını tepside teslimini sunmaya neden olanlar, vatanı terk ederek giden, korkak ve hainlere fırsat vermeyecek ruhun yaratılacağı tüm nedenleri topraktan vatan yapanları unutmayarak her zaman ayakta duracak bir olma, iri olma, diri olma ruhuna sahip olmalıyız.
Kurtuluş savaşı gibi dillere destan bir zaferi bu ulusa kazandıranlar; bugün devletin bekasına ulusu koruma ve yüceltme, ekonomik savaşta en üst çıtaya çekem, ulusu dış ve iç düşmanların siyasi ve ekonomik oyunlarından koruma, ülkenin bir tek taşını emperyalistlere kaptırmayacak güce sahip olma sorumluluğu vermiştir! Bugün vatan ekonomik ve siyasi buhranları yaşıyorsa bu sorumluluğun devletin bekasının sırtında taşınmadığı düşüncesinin ortadan kaldırılması, milli değerlere sahiplenme duygusuyla milletin güven duygusunun yeniden tahsisini ve milli iradenin üstün kılınarak eşitlilik ilkesiyle hukukun üstünlüğünün kazandırılması yeniden doğuşun başlangıcı olmalıdır!
7 Eylül Aydın’ın özgürlük ve bağımsızlık günüdür. Kurtuluş günlerini yaşadığımız vatanımızın, düşmanlarımız tarafından elimizden bir daha alınmaması için yapılacaklar ve verilecek sadh-ı müdafaa geçmişten alınacak derslerle öğrenilmeyi sağlayan günlerdir. Tarih unutulursa, tarih unutturulursa, bilinmelidir ki kimlik yok olur. Millet ve vatan olmanın hiçbir değeri kalmaz. Bir milleti yok etmenin en kolay yolu geçmişini unutturmaktır.
27 Mayıs 1919 tarihinde işgal edilen Aydın kentinde, Aydın sancağının bulunduğu alan Kuvayı Milliye sürecinin yaşandığı en canlı coğrafyadır.
3 yıl 3 ay düşman işgalinde bulunan Aydın’da ilk direniş hareketleri asker-sivil birlikteliği bu Coğrafyada hayat bulmuştur. Aydın sancağı tüm kent, kasaba ve köyleriyle Kurtuluş Savaşı süresince mücadeleye önemli katkılar yapmıştır. Adına direnişin simgeleri olan Efeleriyle özleştiren Aydın kenti özgürlüğe olan düşkünlüğü ve duyarlı yapısıyla, ortaya koyduğu kimliğiyle Kurtuluş savaşı boyunca varlığını, teslimiyetçi İstanbul Hükümeti ve İşgal devletlerine kabul ettirmiştir.
O günün ruhu direnişin ateşini yakmış, adını yurt sathına yaymışsa, bugün yeniden tarih yazmaya Aydın sancağı her zaman var oluş ruhuyla hazırdır.
Yeter ki meselenin adı vatan ve özgürlük olsun.
Haber: Erdal Demir
Güncelleme Tarihi: 06 Eylül 2022, 22:15