Altılı Masanın Şaşırtan Ve Beklenmedik Siyasi Açılımı

banner35

Son üç yılın getirdiği siyasi değişikliklerin görünen yeni yüzüne, inanamayacağımız bir değişim ile Türkiye’nin siyasette geldiği eşiği ne kadar anladığımıza bir büyüteç kullanarak bakmak gerekmez mi?

Altılı Masanın Şaşırtan Ve Beklenmedik Siyasi Açılımı

Son üç yılın getirdiği siyasi değişikliklerin görünen yeni yüzüne, inanamayacağımız bir değişim ile Türkiye’nin siyasette geldiği eşiği ne kadar anladığımıza bir büyüteç kullanarak bakmak gerekmez mi?

Yoksa liderlerin Türkiye için geliştirdiği yeni politikalar ve buna bağlı değişen siyasete, gerçekler üzerinden yorumlar mı getirmek lazım, birlikte Türkiye yeni yüzüyle bir siyasi sahne mi alacak diye yüzleşmek mi lazım?

Sırayla gidelim isterseniz;

CHP’nin değişime ayak uydurmasında ki rolünü üstlenen Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemleri;

Yer Ankara, zaman 2022 ve Ankara il yemeği; Kılıçdaroğlu gecede konuşuyor; “Ben düzenlenen bu gecelere katılmam ama ısrar üzerine buradayım. Şimdi söylüyorsunuz ki CHP iktidar bekliyor, hiç bir şey yapmadan iktidar olunmaz! Ya yanımda olun yâ da önümden çekilin. “

Bu aslında CHP içerisinde ki sıkıntıların bir türlü tükenmemesi, Kılıçdaroğlu’nun siyasetin yüzünü yenidünya siyasetine çevirme çabasını kimsenin anlamamasına yapılan bir isyandır! Tüm gerçekleri bilen bu lider işi biran evvel düzeltip, siyasetin yeni yüzü yani değişiminin etkilerini Türkiye siyasetine getireceği değişimle, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan çıkmanın lehine kullanma çabasıydı!

 Bundan yirmi yıl önce söylenseydi; tüm siyasi görüşlerin harmanlanıp, Türkiye’de ve Avrupa’da tek örnek sayılacak bu siyasi değişimin olacağı, bir hayalden öte bir şey olamazdı! Bunun  bugün altılı masa olduğu örneği inanılmaz bir durumdur ve siyasetteki değişimin kendisidir! Masanın etrafındakilerin siyaset sahnesinde ki yerinin irili ufaklı yapısı değil, fikir açısından her şey Türkiye için diye bilecek bir değişimin ruhunu vatanseverlikten aldığı gerçeği ile yola çıkıldığında, bu değişimin sağlanması olağan üstü bir siyasi değişim olarak görünmektedir!

Yine ikinci yüz yıl vizyon yapısının oluşumunun  gündeme getirilmesi ve konuşan kadroların yani isimlerin kendisine bakıldığında, Avrupa ile Entegre olmaya hazır bir yeni siyaset ve bu siyaseti iktidar yapmaya talip, tabanda geliştirilmiş siyasi bir geniş yelpaze!

Bu değişim neleri getirir sorusu her zaman gündeme getirilecektir! Bunun cevabı değişen siyasetin takipçisi Demokratik yapının Türkiye’de vatanseverlik ruhunun olduğu gözlenmektedir!

Ne olursa olsun bugün Türkiye’nin en büyük sorunlarının başında Ekonomi gelse de, yok olan içte ve dışta güven eksikliğidir! Ne Türk Milleti geleceğinde ki ışığı göre bilme arayışından vazgeçmiş değil, ne de Türkiye’de yatırımlarını çeken Avrupalı ve ilgili iş yatırımcılarının öncelikli siyasi istikrar ve Avrupa’ya Entegre olmak için yüzünü Avrupa’dan çevirmeyen bir Türkiye beklentisi!

ALTILI MASANIN HATA YAPIP DAĞILMASINI BEKLEYEN BİR SİYASİ ANLAYIŞIN VARLIĞINI DA TAKİP ETMEKTEYİZ!

İncelendiğinde güçlendirilmiş Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kendini eksikliklerinden arındırmadan, ekonomik dar boğazın milletin çoğunluğunun, işçisinin, kamu çalışanının ve emeklisinin,  Finansal ekonomi sayesinde, üretim gücünü kayıp etmiş bir Türkiye’nin çare üretmekte zorluk çekmesidir.  Ekonominin darboğaza girmiş bulunması, milletin yeniden demokratik parlamenter ve demokrasinin sivilleştirilmiş şekliyle yani geliştirilmiş demokrasi anlayışı ile iktidar olup, çoğulcu anlayışı yeniden üreten ve eşit bölüşen bir Türkiye yaratma ihtiyacı öne çıkarak bekleyişe geçmesidir. Değişen siyaset ve bunun etrafında sağ ve sol demeden kümeleşen siyasi partilerin oluşturduğu altılı masanın bugüne kadar sergilediği uyum politikalarının bir noktada protokole bağlanan  gücün bir kişide değil kontrolü elinde tutan güçlü bir ittifak anlayışıdır!

Bu anlayışla bakıldığında, altılı masanın liderlerinin arada yaptığı konuşmaların arasından çekip çıkarılan sözlerin, masada bir dağılma söz konusu mudur anlayışı pek de bu sonucu umutla bekleyenlere bir şeyi kazandırmayacağa benziyor!

Ahmet Davutoğlu; Cumhurbaşkanı tek başına yapmak isteyeceği her şeyin, altılı masanın oluşturduğu iktidarda engelle karşılaşır anlayışından çıkarılmak istenen sonuç, aslında verilmek istenen mesajı gölgelemeye yöneliktir! Aslında verilmek istenen mesaj da böyle bir risk yoktur. “Böyle bir sonuç düşünüldüğünde kriz olur ve erken seçime gidilir.” Bu doğru bir yorumdur. Çünkü protokol böyle bir gelişimi önleyecek hükümler ile donatılmış görülmektedir! Belki böyle bir cevap şekli, toplumun bir kısmı tarafından yanlış anlaşılır diye temkinli yaklaşımıyla yapılmaması doğru olurdu!

Yine altılı masanın liderlerinden Ali Babacan; “Altılı masanın kendisine görev ve adaylık vermesi halinde kazanacağını, bu görevi yerine getireceğini ve başarılı olacağını söylemiş” söylemesi birçok yoruma neden olmuş, sonuçta masa etrafında ki liderlerin hepsinin bu görevi altılı masanın protokolüne uyarak yapacağı ve başarılı olacağı anlamına gelmektedir! Görülen o dur ki; tüm liderler sağ ve sol demeden, demokratik çoğulculuk anlayışı ile parlamenter sistemi demokrasiyle birlikte yeniden Türk milletinin özgürlük, adalet ve refah anlayışındaki eşit paylaşım ilkesine kazandırma meselesi, özde bir sorumluluk yüklenme meselesi olduğunun ifadesidir!

Demokrasi’nin eşitlilik ilkesinden yola çıkma anlayışı, altılı masanın kendisinden yola çıkarak, milletin beklediği  güveni vereceği sözünün  kendisidir iddiası öne çıkmaktadır!

Siyasetin değişen yüzünün yani yeni siyasi anlayışın Avrupa ve ülkemizin muasır medeniyetler anlayışına duyar lamasının ayak seslerinin gelmesi büyük değişimin başarısının filizlenmesidir!

Türkiye’de bu tablonun çok gecikmiş bir zamana taşınması, Türk Milleti’nin hak ettiklerinin karşılığı değildir!

Kadın haklarından daha birçok ilke imza atan genç Cumhuriyet bugün demokrasiyi yeniden doğurmanın sancılarını çekmektedir!

haber:erdal demir

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER