Genç Cumhuriyet Demokrasiyle büyüdü. Demokrasiyi özümledi. Patinaja düşmek bu milletin özünde kabul edemeyeceği bir durumdur! En büyük şansızlık, demokrasinin sivilleşmeden sivil vesayet altına girmesiyle gelinen bugünkü gün oldu!
Sivilleşmeyen demokrasi; genişletilmeyen ilkeleriyle milletimizin birçok konuda çelişki yaşamasına, dini telkinlerle İslam emperyalistlerinin kontrolüne giren büyük bir kesimin bu atmosferin etkisiyle on yılları aşkın siyasi tercihlerinde saplantı haline gelen siyasi tercihlerin realist yaşamın değişen gerçeklerine ayak uyduramamanın gerekçesi haline gelmesine neden oldu!
Türkiye’nin beka sorunu ve demokrasinin ilkeleri, çıkmaza girince ve neredeyse ülkenin başlıca sorunu haline gelince, siyasi otoriteler ideolojik farklılıklarına rağmen “zaman bu zamandır” diyerek bir masanın etrafında beklenmedik bir gelişmeyle toplandılar! Bu bir siyasi farklılıklara rağmen vatan söz konusu olunca yapılacak çok önemli bir siyasi tavır ve gelişmedir! Bunu Türk milleti bekası adına her zaman yapabilen bir millettir!
Vatan sorunlarının ve milletin çekilemez yaşam şartlarını(Ekonomik ve sosyal) kotarmak adına birleşerek imzalarını atıp arkasında duracak bir duruşla yola çıktılar!
Burada şuna dikkat etmek gerekiyor! Dışarıdan gelecek eleştirilere karşı nasıl bir tavır alınacağıdır! Ülkenin ekonomik ve sosyal yaşamında ki bu çöküşün her türlü eleştiriye cevap olacağı gerçeği üzerinden yürüyerek, etrafında ortak anlayışla bir araya geldikleri sıralı Türkiye’nin acil olarak çözülmesi gereken maddelerini geliştirerek yüz yıla cevap verecek bir “Anayasa ilkelerinin yaratılması” Anayasa yaratmak olmalıdır!
Altı siyasi partinin inançla ve birlik içerisinde sayılan maddelerin altına imza atarak yola çıkması milletin ihtiyaç duyduğu güven ilkesine dokunmuştur! Asıl sorun Milletin siyasetin erklerine duyduğu güvensizliğin ortadan kalkmasıdır!
Sayılan maddeleri incelediğimizde karşımıza özlenen demokrasi ve demokrat Türkiye öne çıkıyor! Bakıldığında eşitsizlik ilkesi sosyal ve ekonomik hayatta derin negatif izler yaratmış, bu ilkesizliğin ortadan kaldırılarak sosyal refah dediğimiz, ekonomik özgürlük dediğimiz ilkelerin yeniden kazandırılması geliyor! Bakıldığında tek adamlılık ilkesinin ülkeye nelere mal olduğu düşüncesinin ortadan hangi demokratik ilkelerle kaldırılacağı görülüyor! Bakıldığında pozitif ayrımcılık ilkesinin kadında ne hale geldiği görülüyor! Saymak ve yorumlarla sayfalarla satırlara sığmayacak maddelerin, Türkiye’nin acilen hal etmesi gereken sorunlar yumağı haline geldiği sayılan maddelerin kendisinde görülmektedir!
Bu sorunlar, tek başına iktidar olma alternatifinin ortadan kalktığı şartların %3 seçim barajının düşürülmesiyle ittifak ilkesiyle çözüleceğinin önünün açıldığı görülmektedir! Bu da katılımcı demokrasi anlayışının gereği olarak ele alındığında, bundan böyle koltuk üzerinden siyaset değil, ülkenin bekası üzerinden siyasetin şart olduğu ilkesini getirmektedir! Tıpkı “Kurtuluş savaşında” olduğu gibi!
Altılı masa etrafının, altında ve üstünde bahaneler üretmek, Türkiye’nin hayrına olacak bir durum değildir!
Her türlü hırsı ve koltuk üzerinden siyaseti bir tarafa bırakarak bu masanın etrafındaki inanca katılmak ve çoğalmak asıl meseledir!