Bugünkü yazımızda 3091 sayılı kanunun uygulanmasında soruşturma aşamasını paylaşacağız. İdarelere 3091 sayılı kanuna dayanılarak yapılan başvurularda idare;
- Anlaşmazlık konusunun 3091 sayılı Kanunla çözümlenmesi mümkün olmayan hukuki mahiyette bulunması,
- Başvurunun süresi içinde yapılmaması,
- Başvuruda bulunanın yetkili olmaması,
- Başvurunun yetkili makama yapılmamış olması,
- Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan hallerde, başvurulur mahallinde soruşturma yapmadan yazılı olarak reddedilebilir. Bu ön inceleme aşamasında başvurunun reddi olarak adlandırılabilir.
Başvuru başta yukarıda sayılan sebepler olmak üzere başvurunun reddini gerektirir durumun olmaması halinde başvuru dilekçesini alan vali, yetkili vali yardımcısı veya kaymakam tecavüz veya müdahalenin olup olmadığını yerinde doğrudan soruşturabileceği gibi, bu amaçla devlet memurlarından bir veya işin mahiyetine göre birkaçını soruşturma yapmak üzere görevlendirebilir. Ancak adli ve askeri personel ile güvenlik kuvvetlerinin amir ve memurları soruşturma ile görevlendirilemez. Başvuru ve taşınmazın özelliğine göre taşınmazın ölçülmesi, sınırlarının belirlenmesi, krokisinin çizilmesi ve tapu uygulaması gibi hususlarda yardımcı olmak üzere soruşturma memurlarına yardımcı eleman verilebilir.
Yetkili makam vali, kaymakam tarafından soruşturma memuru ve gerektiğinde teknik eleman veya yardımcı görevlendirilerek valilik veya kaymakamlık bürolarına havale edilen dilekçeler, havale tarihi itibariyle kaydedilir.
Dilekçenin kaydedilmesinden sonra başvuru sahibine soruşturma ve infaz memurları yollukları ile taşıtı kendi sağlamayacaksa taşıt ücretleri maliye veznesine yatırılarak makbuzu dosyasına bağlanır ve evrak bir yazı ile soruşturma görevlisine verilir. Başvuru sahibi ulaşımı kendisi de karşılayabilir.
3091 sayılı kanun, soruşturmanın 15 gün içerisinde yaptırılarak karara bağlanmasını emretmektedir. Soruşturma emrini alan memur, soruşturmanın yapılacağı yer, gün ve saati; tarafların tanık ve diğer delilleri ile hazır bulunmaları, aksi halde sonradan tanık dinletemeyecekleri hususunu her türlü imkandan yararlanarak tebliğ eder. Yani posta, telefon, kolluk marifetiyle tebligat yapılabileceği gibi köy veya mahalle muhtarları vasıtasıyla tebliğ yapılabilir. Köy ve mahalle muhtarı aracılığıyla tebliğ hallerinde tutanağını dosyasına konulur.
Taraflara tebligat yapılmadan veya 25 inci maddede belirtilen ilan yaptırılmadan mahallinde soruşturmaya başlanamaz. Zorunlu ve acele hallerde bu konu ile ilgili bildirimler, Tebligat Kanunu ve Tüzüğü esaslarına göre valilik veya kaymakamlık emri ile yollukları ödenmek suretiyle güvenlik kuvvetlerine yaptırılır.
Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz ve müdahalelerde köy halkından biri tarafından başvuruda bulunulmuş ise, soruşturma sırasında muhtar veya ihtiyar kurulu üyelerinden birinin mahallinde hazır bulunması zorunlu olduğundan, yukarıdaki usullere göre bunlara da gerekli tebligat yapılır.
Adresinin tespit edilememesi, gösterilen adreste bulunamaması gibi nedenlerle mütecavize tebligat yapılamaması halinde soruşturmanın yapılacağı yer, tarih ve saat soruşturma memuru tarafından 3 gün önceden alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan ettirilir ve durum tutanakla belgelenir. Bu duyuruya rağmen mütecavizin soruşturma mahalline gelmemesi halinde ilân tutanağı dosyasına konularak soruşturma mütecavizin yokluğunda yapılır.
Başvuru sahibinin soruşturma için tespit ve tebliğ edilen günde gelmemesi, hava muhalefeti gibi zorunlu nedenlerle soruşturma mahalline gidilememesi hallerinde, durum soruşturma memuru tarafından valilik veya kaymakamlığa bildirilir.
Başvuru sahibinin ücretleri yatırmaması veya kendisi sağlayacaksa taşıt getirmemesi halinde ise, dilekçesinin işlemden kaldırıldığı, posta aracılığıyla veya elektronik olarak kendisine tebliğ olunur.