Köşe yazımın konusu bu haftaki yaptığım röportaj ile bağlantılı aslında. Çok yerinde güzel bir söyleşi yaptık Gülşah Başkanla. Ne asil bir statü değil mi. BAŞKAN…. Bir Kadının bu statüye sahip olması ve de toplumda hangi mesleki yapıda olursa olsun güzel bir sıfat ile anılması takdire şayan. Bu bir de siyaset içinde yer alan kadın ise; yol daha engebeli niye mi çünkü siyaset zor bir kulvar. Fakat ben bir kadının zor kelimesinin lügatında yer almadığını düşünüyorum. Kadındaki Mücadele ruhunun tüm engelleri aşabileceği kanaatindeyim ki toplum müsaade ederse.
Dünyanın yarısı kadın olduğu halde kadının karar alma mekanizmalarında maalesef ki yeri çok az. Ülkemizde de kadın, siyasetin içinde istenilen ölçüde yer alamıyor. Nedeni ise toplumun kadına bakış açısı. Bu ne midir? Küçük görme , ifade özgürlüğünü kısıtlama, kalıplaşmış kadına yönelik zihniyetlerin var olması, eğitim sıkıntısı ve yığınla sebepler…Oysaki kadın aklıyla, duygusallığıyla, detaycılığıyla, pratik zekasıyla siyasete dokunduğunda bir çok sorunları çözüme kavuşturabilir. Dokunuşuyla her şeyi değiştirebilir, çözümler üretebilir, topluma büyük katkılar sağlayabilir. Desteklendiği andan itibaren çok büyük başarılarla ülke siyasetinde güzel mevkilere ulaşabilir.
KADINI HER ALANDA DESTEKLEYİN
SİYASET, KADININ ZEKASIYLA PERÇİNLENİR
SÖZ HAKKI VERİN
KADIN ,SİYASİ USLÜBÜ BİLE DEĞİŞTİRİR
