Tüm siyasi partilerin ortak konusu Türkiye’dir!  Siyasi Partiler kurulurken programlarını Türkiye’yi yönetmek için oluştururlar. Ortak dil önce Türkiye söylemidir!

Türkiye’de hantal bir yönetim şekli ve tıkanan bürokrasi, çözüm bekleyen sorunların askıda kalması daha demokratik bir Türkiye diye yola çıkılarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine referandum yapılarak gidildi! Millet sorunların yumak haline gelmesinden usanmış, siyasi partilerin uyuşmazlığından ve iyi yönetilememekten bunalmış, hiç bilmedikleri bir sistemi acaba bunalıma çareleri ürete bilimiyiz diyerek MHP’nin de desteğini arkasına alan AK Partinin önderliğinde, tüm eleştirilere rağmen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini; Türkiye’nin yeni bilinmeyen, yetkilerinin geniş tutulduğu bir sisteme daha sonra tek adam rejimine dönülen bir sistemin içine girilerek bugünün Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin temeli atılmış oldu!

Aslında bu sistem, bir tek kişinin elini güçlendiren yürütme ve yaşamayı ve daha sonra yargıyı elinde bulunduran bir tek kişinin dudakları arasında verilen kararlarla yönetilecek bir Türkiye modeli yaratmış oldu!

Bu sistemin adını koymakta zorlandığımız günler çok çabuk geçmiş, eli güçlenen tek adam, özerk olan Merkez bankası dahil, yargıyı da kontrol altına almış, bir tarafın çok zengin büyük bir tarafın gittikçe fukara ekonomisine dayalı bir şekle mahkûm olduğu sürece girilmiş, sonuçta üretemeyen bir Türkiye ve tüketen bir ekonomiyle baş başa kalmış durumdayız. Türkiye ağır vergilerin alındığı, fonların amacının dışında hesap verilmeksizin hesaptan hesaba aktarımların, ardı arkası kesilmeyen zamların yapılarak günü geçirmenin yollarının arandığı, cezaların, harçların önüne geçilmez rakamlarla büyüdüğü, faiz ve döviz lobisine dayalı ekonominin başını alıp gittiği bir ekonomiyle baş başa kalındığı açıkça ortada olan, yandaş taraftara her türlü yardımların korkusuzca aktarıldığı bir Türkiye ile baş başa kalmış durumdayız!

Şimdi altı siyasi parti Türkiye’nin kötü yönetilmesinden, tek adam rejiminden nasıl iyileştirilmiş ve genişletilmiş parlamenter sisteme geçiş yapılır bunun çalışmalarını ve anlatımlarını halkın içinde halka dokunarak, anlatarak ve onları dinleyerek yapıyor! Yani bugün tek mesele budur durumunda köy bucak dolaşıyorlar! Türkiye için yapılacak her doğru şey hayırlara vesiledir!  Yaşadığımız topraklar vatanımızdır ve hiçbir dış gücün hegemonyası altında olmadan tam bağımsız Türkiye diye; dilde, inançta, ekonomide, üretimde kendi ürünlerini pazarlayan ve tüketen bir ülke olmayı özlemiş bir milletin arayışı ve kaybolan insanca yaşam şartlarının geri gelişinin bekleyişi ve özlemi içerisindedir!

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin iyileştirilmesi gereken birçok yönünün olduğu, en önemlisi de yetkilerinin nereye kadar olduğunun artık bilinmediği tarafıdır! Herkesin içinde olduğu bu geminin nereye gittiğinin artık bilinmemesi, ülkenin yeni bir siyasi bunalıma tahammülünün olmadığı gelinen noktada ortadadır!

“Hiç kimsenin iktidar olma ve sürekliliğini eline geçirme hırsı bu ülkenin tam bağımsızlığından ve refahından önemli değildir!” Her gün daha iyi bir Türkiye yaratık söylemleri geçinemeyen halkın aradığı söylem ve çareler değildir! Türkiye, kaynaklarını kaybetmiş, üretemeyen bir ülke durumundadır! Fabrika bacaları tutmuyor, milli ekonominin canlanması yerine varsa da yoksa da bir yandaş sınıfın ve kendi tarafımın daha fazla daha, daha fazla doyumsuz zenginleşme istemi ve hırsından, yolundan geri dönülmemesi anlayışının bu sistem içerisinde korunması, Türkiye için artık geri dönülmesi gereken bir noktadır!

“Yeni bir Anayasa bu sistemin iyileştirilmesi ve belli yetkilerin kontrolü için yapılması ülkenin geleceğinin ve bekasının sorunlarını çözmeyecektir.” Ekonominin ve içte ve dışta yürütülen siyasetin tükendiği bir döneme girilmiş, yeni bir Anayasa yapılması anlayışı ülkenin genişletilmiş ve iyileştirilmiş bir demokrasi anlayışıyla milli iradenin hüküm sürdüğü, ülkede yaşayan tüm renklerin bu gemide bulunduğu anlayışının geniş tutulduğu ve yönetildiği parlamenter sisteme dönüşü için olmalıdır!

Bu anlayışın etrafında toplanacak tüm siyasi irade ülkenin geleceğinin yarınlara yetmesi, her alanda gelişme sağlayan muasır on ülkeden biri olama hedefine yeniden dönülmesi, eğitimde devrim ve tüm kavramların yeniden Parlamenter sistemin kontrolünde, kurumların ve kurumların içerisinde denetimli demokrasi anlayışının kurumlara kazandırılarak yaşamın normale dönülmesini sağlamak için yapılmalıdır!

Bir bütünün parçası olunacaksa bu Türkiye için olmalıdır anlayışı ile siyasilerin büyük bir bunalıma müsaade etmeden bütünün içinde olma amacının öne çıkma çabasının zamanıdır!

Siyasi bir bunalımı kaldıramaz Türkiye! Kapıyı aralamış içeri girmeye fırsat kollayan mihrakların görülmesinin zamanı geçmeden, Yeni bir Anayasa, iyileştirilmiş ve genişletilmiş bir parlamenter sistemin kendisi bekanın selameti için olacaktır!