PROMOSYON EMEKLİNİN MAAŞ HAKKIDIR

Türkiye’de tüm emeklilerin sayısı 13,5 milyonu bulmaktadır. Emeklilerin büyük bir kesimi, asgari ücretin altında maaş almaktadır. Açlık sınırının bile altındaki emekli maaşlarının azlığı karşısında, kayıtlı ve kayıt dışı çalışmaya yönelen emekliler büyük bir çoğunluk oluşturmaktadır.

Emekliler için yaşama ve geçinme koşullarının zorluğu karşısında; Banka promosyonları bir kereye

Mahsus olsa da bir nefes aldırmaktadır. Anacak her alanda olduğu gibi banka promosyonlarında da

‘’Bul bankayı al promosyonu’’ şeklinde bir ‘’Ali Cengiz oyunu ’’ ekonomisi uygulanmaktadır.

Her banka emeklilere farklı promosyon uygulayarak sözde bir piyasa ve rekabet sistemi uygulamaktadır. Emekliler ‘’elde maaş kartı, at yarışları takibi gibi banka promosyonları takip etmek

‘’durumunda kalmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletçi ve Kamucu, kuruluş politikalarına geri dönerek, milleti müşteri

gören, neoliberal politikaları terk etmeli, tüm yurttaşlarına ve emeklilerine sahip çıkmalı, onları birer

Müşteri değil, Yurttaş olarak görmelidir. Emekliler aldıkları maaşları birer hibe olarak değil,

çalışarak, üreterek, ödeyerek biriktirdikleri haklarını SGK dan maaş olarak almaktadırlar.

Bankalar 13,5 Milyon emeklinin maaşlarını istihdam ederken ortaya çıkan rakamın büyüklüğü, emeklinin alacağı promosyonun gerçek değerinin tespitinde yeterli bir göstergedir! Gerçek olan rakamları vermesi gereken kamu kuruluş ve kamu bankalarının bu yarışı dışarıdan seyir etmesi; sabahın köründe emeklinin banka önünde bir rahat nefes alması adına oluşturulan kuyrukların, hiçbir yetkiliyi rahatsız etmiyorsa, bunun hesabını yine emeklinin başını ellerinin arasına koyup iyi düşünmesi gereken bir neden olmalıdır!

Çalışma Bakanlığı ve SGK emeklilerin maaş kartlarını kamu bankalarından ve makul bir promosyon

Miktarıyla ödemelidir. Emekliler ‘’Promosyon yarış takipçiliği’ ’den kurtarılmalıdır.

Emeklilerin sendikalaşamaya yönelik tüm direncini kullanan 2021 Tüm Emekliler Sendikası, Çalışma Bakanlığı ve SGK yı kamusal sorumluluklarını yerine davet etmesine karşın, bu isteme karşılık vermek yâda bu istemi evrensel bir hak olarak görme yerine, bu direnci kırma adına resmi açılan emekli sendikalarına yaşam hakkı tanımamaktadır! Çağdaş yaşamın gereği, emekli olduktan sonra yaşam kalite ve standartlarını yükseltme yerine, açlık sınırı altında bit hayata mahkûm eden bugünün sistemi, promosyona normular getirme yerine, serbest piyasa ekonomisinin rüzgârına terk etmesi, emekli sınıfına sırtını dönmekten başka bir şey değildir!

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.