Bazı insan tipleri bazı sözde karakterler vardır. Kötülükten, kavgadan, gürültüden, çamurdan beslenen , nemalanan ve çirkinliklerden payını arsızca bekleyen tipitipler, kısacası asalak beyin derler böylelerine…
Yaşam tarzları olsun, geçim kaynakları olsun tabanını kaostan kurup şaklabanlıkla hayatını idame ettirirler. Ayak bastığı yerlerde fark edilmek amacıyla ya da ortalık karışıkken dipten tırnağa karıştıralım da hava değişsin temasıyla mikser görevini üstlenirler. Bir müddet ekmek çıkar bunlara, göze batarlar, hafiften meşhur olurlar namları yayılır. E gel zaman git zaman pış pış vakti biter kış kış vakti gelir. Gömenler gün gelir gömülürler göz açıp kapatıncaya kadar. Arsızlığın cezası er ya da geç ödetir bedelini. Çıkarları nerede ise damlarlar ve düğün evinin tefçisi gibi çalarlar da, her ortama göre iyi oynarlar da. Nabza göre şerbetlenir bazen, menfaat poh pohlanır kaz gelicek ya tavuk esirgenmez. Beklediklerini alamayınca da carisleşir ve bütün maskeleri fora olup çıkar meydan-e binbir çeşit çehreleriyle…. İte kaka gelirler bir yere yamarlar kendilerini mangırı bolca işleyen birilerine. Gülerler yaptıkları onca düzembazlığa sonra da fena toslar ona gülerler hunharca cambazlıklarına.
Kafiyesi bol yazdığım bu hiciv dilindeki makalem de ne oldu da, kime niye kızdın da döktürdün gene kaleme diyenler olabilir ve haklısınız da diyin???? İyiyi de kötüyü de yazmak en güzel paylaşımlardan biridir benim için. Bu hafta sert bir dilde yazdım fakat iyi de geldi. Hayat; oluyor öfkeler, kızgınlıklar; biz de tıkır tıkır bulduk mu malzemeyi yazıyoruz işte.
Sevgilerimle; tüm iyilere….