Ülkemiz yangın yeri. Özelikle turistik güney bölgemizde,aynı anda onlarca yerinden çıkan- çıkartılan orman yangınlarında ciğerlerimiz yanıyor. Yeşil Vatan Ormanlarımız ateş topuna dönmüş vaziyette yanıyor, kül oluyor. Doğamız, suyumuz, milli varlıklarımız yok oluyor,
Bu çapta bir yangın felaketiyle karşılasan biz, toplum olarak, 19 yıllık AKP iktidarının, her milli olayda olduğu gibi, bu yangında da, beceriksizliğinin, memleketi talan edişinin ve vatana ihanet derecesindeki sorumsuzluğunun bedelini ödüyoruz. Ormanlarımız yanıyor, saray iktidar seyrediyor. Hiçbir iktidar, bu kadar aciz, bu kadar sorumsuz, bu kadar topluma ve doğaya düşman olmamıştı. Kurumsal iflas var.
AKP iktidara gelir gelmez, dinci zihniyeti gereği, Cumhuriyeti ve Cumhuriyet kurumlarını ele geçirme ve fethetme saplantısına girdi. Diğer kurumlar gibi, bir Cumhuriyet kurumu olan Türk Hava Kurumunu da işlevsiz bıraktı. Yenilenme projelerini iptal etti. Kurban derilerini toplama hakkını elinden alarak ekonomik gücünü azalttı. Eldeki araçlar çürümeye terk edildi. Seçilmiş kadrolarını görevden alıp, yerine kayyumlar atayarak, THK’nu iktidarın arpalığı haline getirdi. Sonuç, yangınlar karşısında çaresizlik, ormanlarımızın yok oluşu. Yangın ortasında uçak arama zavallılığı. Oysa,sarayın bir uçağı fiyatına,THK için 19 uçak alıhabilıyordu
Orman yeşil vatandır, Doğamızdır. Geleceğimizdir. Milli bir davadır. Şimdiye kadar orman yangınlarına müdahale eden temel kurum Türk Hava Kurumu idi. Ormanlar, doğası gereği, dağlık ve sarp alanlarda oluşu nedeniyle, bir yangın durumunda, karadan yapılan çalışmalar yetersiz olacağından, mutlaka havadan müdahale edilmelidir. Bunun için Yangın söndürme uçaklarına ihtiyaç vardır Oysa AKP iktidarı, ve saray memuru niteliğindeki bakanları, kayyumları THK’ya yeni uçak almak bir yana, eldekileri de depoya kapatıp işlevsiz bıraktılar. Yaptıkları ihale ile, THK uyduruk gerekçe ile tasfiye edilip, bir tek uçağı bile olmayan özel şirket bağlantılı bir Rus şirketine astronomik paralarla ihaleyi verdiler. AKP muktedirleri , kamu çıkarını değil, yandaş özel kuruluşları, sermayeyi tercih ettiler. Dünyanın hiçbir yerinde orman yangınlarının söndürülmesi, azamı kar hırsı içindeki özel şirketlere devredilemez. Ormanın korunması vatanın korunmasıdır. Bunu, ihale ile, kar amaçlı özel şirketlere vermek vatana ihanettir. Yapılacak iş, THK envanterindeki araç gereçleri işler hale getirmek, yeni teknolojik araçlarla güçlendirmek, liyakatli kadrolar istihdam etmekti. Bütün bunlara ek olarak da, Türk Silahlı Kuvvetleri ile, gerektiğinde uçak ve helikopter desteğini kullanabilecek protokoller yapmaktı. AKP , Cumhuriyet kurumlarıyla hesaplaşan dinci ve kinci zihniyeti gerekeni bunu, bilerek yapmadı. Yangın felaketinin altında kaldı. Saray rejimi, sorumlu değilmiş gibi, İban no verip perişan halktan para istiyor. Toplanan vergiler, kayıp 128 milyar dolar, fonlar nerede?
Saray iktidarı, şimdi, kasıtlı yaptıklarından ve beceriksizlikten dolayı gelen felaketin sorumluluğundan kurtulmak için, bir yandan devlet baskısını kullanarak, diğer yandan yandaş ve yalaka medyanın iftiralarıyla, muhalefeti ve yerel belediyeleri suçluyor. Sıkılmadan ormanların sorumluluğunun belediyelerde olduğunu bile söyleyebiliyorlar. Devlet yapısından bile haberleri yok. Anayasal sorumluluklarını bilmiyorlar, gereğini yapmıyorlar.. Ortada devlet, hükümet ve görev yapan bürokrasi yok. Sadece AKP başkanı var. Bakan denen zevatın, Cumhurbaşkanımızın emirleriyle.. sözünün dışında büro memurları kadar yetkileri yok. Felaket bu yüzden yaşanıyor. Tek adam emir vermeyince devlet duruyor
İktidarın iki tehlikeli uygulamasına dikkat çekeyim:. Birincisi, iktidar destekli yandaşlar, yangını terör örgütü çıkardı diyerek, halkın bir kesimini, diğerini katletmeye, düşmanlaştırmaya, hatta sokaklarda kimlik kontrolüne yapmaya yönlendiriliyor. Bu felakete yol açar Herkes kendine gelmelidir.Birliğimizi muhafaza etmeliyiz.. Oysa, teröristler yaktı denen turistik bölgelerdeki her yere, yandaşların oteller ve villalar yaptıklarını maden sahası yapıldığını biliyoruz. İkincisi ise, yangınlar devam ederken, Cumhurbaşkanı onayı ile bütün orman ve yayla alanlarının, ‘turizm yapılaşmasına açılacağı’ kararının çıkarılmasıdır. O zaman soruyoruz. Aynı anda onlarca yerde yangın çıkmasının, bu kararla ilgisi nedir?. İktidar yapılaşmaya zemin mi hazırlıyor? Ülkemiz çöl oluyor, kaynaklarımız kuruyor.. Tedbir alınacağına, bu karar neyin nesidir?
Sonuç olarak Cumhuriyet rejimini ve kurumlarını yok edip, kendi tek adam şahıs rejimini kuran saray iktidarı, Anayasayı, hak özgürlüklerimizi yok ettiği gibi şimdi de, ormanlarımızı, doğamızı, kaynaklarımızı yok etme yolundadır.Buna fırsat verilmemelidir.Gün, Demokratik Cumhuriyeti kurtarma günüdür.