Olay çok tanıdık, alışılagelmiş. Gene kadın, namus ve cinayet.
Ankara’nın Çubuklu ilçesinde kan dondurucu bir cinayet işlendi. Bir baba erkek arkadaşı olduğunu öğrendiği 17 yaşındaki lise öğrencisi kızını tabanca ile ateş ederek öldürdü. Sonrasında da teslim oldu.
Yazması veya anlatması çok zor. Ne denir nerden başlanır ya da nasıl üzülünür ne derecede öfke kusulur benim beyin kapasitem almıyor inanın. Sarf edeceğim her hece, söz , cümle asla düzgün ya da dikkatli ya da temkinli olmayacak bu halet-i ruhiyeyle. Bir çok başlık var bir çok tema var maalesef ki sonuç alamadığımız sürüyle de soru var. Ne yaşıyoruz biz nasıl bir çemberin içinde kaldık, ülke bu denli kaoslar, akıl almaz vukuatlar içinde bıraktı bizleri. Cehaletin, sapkınlığın, vicdansızların kol gezdiği bizlerin bitirilmeye çalıştığı insanların içindeyiz .
Namus anlayışı gencecik bir kız üzerinden vahşice, sözde namus kurtarma operasyonu yaptığını sanan bir babayı aslında NAMUS CELLADI olarak tarihe gömdü. Gene unutulmazların ve de vahşetin adını hatırlatan arşivde kalacak. Bu son da olmayacak eminim. Namusun tanımını hala algılamakta zorluk çeken bir ülkedeyiz. Körelmiş, çiğ zihniyetler sarmış her yanı. Gram akıllanmayacak, kalıplaşmış ,yıkılması çok zor tabularla uğraşmak, savaş vermek durumunda bırakılıyoruz ki aşmamız gereken konular bunlar aslına bakarsanız. Öldürmek sorun çözmek gibi görünüyor ülkemizde. Kalbimiz buz tutmuş, mühürlemişiz kendimizi tüm iyiliklere. Canımıza, gözümüzü kırpmadan kıyar olmuşuz. Bu devir başka; devir bu devir lanet, bu devir kalleş, bu devir ahlaksız, bu devir vicdan yoksunu, bu devir sinsi, bu devir kötülüklere çamura bulanmış, bu devir adaletsiz. İnsan dünyanın başına gelen en büyük felaket haline gelmiş bu devirde. Kadınlar da çabuk harcanan, ölüme yakıştırılan olmuş.
Ülkede kadın olmak daha da zor olmuş ölüm ise kolay hale gelmiş.
“Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima bir kadını gösterir”