Kamu Öğretmenleri de İş Bıraktı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayında enflasyon rakamlarını açıkladı. Açıklanan rakamlara göre memur ve memur emeklisine 6 aylık enflasyon farkı yüzde 11,54 zam yapılacak. Yapılan zamma tepki gösteren öğretmenler iş bırakma kararı aldı. Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme Birleşik Kamu-İş Aydın ,Eğitim İş Aydın, Öğretmenler Birliği Sendikası ortak bir basın açıklamasıyla katıldı.

Kamu Öğretmenleri de İş Bıraktı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayında enflasyon rakamlarını açıkladı.

Açıklanan rakamlara göre memur ve memur emeklisine 6 aylık enflasyon farkı yüzde 11,54 zam yapılacak. Yapılan zamma tepki gösteren öğretmenler bırakma kararı aldı. Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme Birleşik Kamu-İş Aydın ,Eğitim İş Aydın, Öğretmenler Birliği Sendikası ortak bir basın açıklamasıyla katıldı. Açıklamada;

“Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranı, çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır. Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız! Yalanlarla örülmüş bu sistemin illüzyonunu reddediyoruz ve emeğimizin onurunu korumak için mücadele bayrağını yükseltiyoruz!

Kamu emekçilerinin maaşlarına %11,54 gibi trajikomik bir zam uygulamak, alın terimize ve emeğimize yapılmış büyük bir hakarettir. Üstelik bu hakaret yalnızca kamu emekçilerini değil, toplumun geniş kesimlerini de derinden yaralamaktadır. Ekonomik krizle her gün biraz daha ağırlaşan hayat koşulları, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamayacak duruma gelmemize yol açmıştır. Açlık sınırında yaşamaya zorlanan milyonlar olarak, bu düzenin sürdürülemez olduğunu haykırıyoruz!

2025 yılına, milyonlarca çalışanı ilgilendiren %30’luk asgari ücret zammı, memur emeklilerine reva görülen %11,54’lük sefalet artışı ve işçi emeklilerine verilen %15,75’lik zam ile girdik. Bu zamlar yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu açlığa mahkum etmektir. Bu kölelik düzeni ile hayatta kalmak mümkün değildir.

Cumhurbaşkanı'nın "fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin" çağrısı, siyasi iktidarın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Emekçi ve emeklilere yapılan bu boykot çağrısı, bir avuç ayrıcalıklı azınlığın sokaktan, çarşıdan ve halkın gerçeklerinden tamamen uzaklaştığını açıkça göstermektedir.

Sayın Erdoğan’a soruyoruz: Elimizde bir simit, bir bardak çayla daha neyi boykot edelim? Elektrik faturasını mı? Çocukların eğitim masraflarını mı? Market reyonlarını mı? Ulaşımı mı?

Halkın yaşam mücadelesini görmezden gelen bu çağrılarla, adeta dalga geçercesine yapılan açıklamaları kabul etmiyor ve yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendine gelmeye davet ediyoruz!

Halkın alın teriyle oluşturulan kamu kaynaklarının, halkın refahı yerine rant projelerine ve yandaş şirketlerin kasalarına akıtılması, vicdanları yaralayan bir haksızlıktır. Yandaş şirketlerin, kamu kaynaklarını talan edercesine sahiplenmesi ve üstüne üstlük vergi indirimi gibi ayrıcalıklar bekleyen bir yüzsüzlüğe bürünmesi artık sabır sınırlarını aşmıştır. Halk, yokluk içinde yaşam mücadelesi verirken, kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekilmesine göz yummayacak ve bu talan düzeninin değişmesi için mücadeleye devam edeceğiz.

Binibir çile ve eleme ile mesleğe atanmış, çiçeği burnunda öğretmenlerimizin “Akademi” adı altında yeni bir seçme seçilme sistemine sokulması, 2 yıl boyunca asgari ücrete mahkum edilmesi Kabul edilebilir değildir. Dioruz ki, Okuduk, Atandık.. Akademiye ne gerek?

Eğitimin kalitesi, öğretimin verimliliği yerine emekliliğini ve kendisini bekleyen makus talihi düşünen eğitim emekçilerinin bu çıkmazlarının son bulmasını istiyoruz. Diyoruz ki “ İşimiz Eğitim Öğretim, Sonumuz çile hüsran olmasın!”

İstihdam zincirinde yer alan, yerin dibine giren emekli aylıklarından ötürü emekli olamayan öğretmenler yerine atanamayan, norm bulamayan öğretmenlerin derdine deva bulunamamaktadır.

Bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak, 1 (bir) günlük iş bırakma eylemini gerçekleştiriyoruz. Bu, yalnızca kamu emekçilerinin değil, toplumun her kesiminin mücadelesidir. Bu mücadele, insanca bir yaşam, adil bir gelir dağılımı ve halkın refahını önceleyen bir düzen içindir.” Ifadelerine yer verildi.

Haber: selva demir

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER