Emekliler Bütçeden Hakkını İstiyor

banner35

Tüm Emekliler Sendikası Aydın Şubesi Eş zamanlı basın açıklamasını hava şartlarına rağmen Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda gerçekleştirdi. İmza kampanyasını ve üye kayıt masasını daha sonraki tarihe ertelemeyi uygun gördü.

Emekliler Bütçeden Hakkını İstiyor

Tüm Emekliler Sendikası Aydın Şubesi Eş zamanlı basın açıklamasını hava şartlarına rağmen Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda gerçekleştirdi. İmza kampanyasını ve üye kayıt masasını daha sonraki tarihe ertelemeyi uygun gördü. Şube Başkanı Mehmet Tosun’un yapmış olduğu açıklamada;

“Emeklileri bütçenin yükü olarak gören bir anlayışın bugün Türkiye’nin maliye bakanı olarak görev başında olması, yeni denklemlerle yine emeklinin yaşam şartlarını ortadan kaldırma gayreti içerisinde yeni bir mali yıl bütçesinin çalışmaları içerisinde olduklarından şüphemiz yoktur!

Çetelerin Türkiye bütçesinin asıl kemirgenlerinin kendisi olduğunun gerçeğini örtemeye çalışan bugünün yönetimi, 41 kere maşallah 41 maaş alan TRT sözcüsünün nedense korunduğunu ve dünyada bir ilk olduğunu konuşmuyor adeta üstünü örtüyor yeni 41 kere maşallahları yaratmak için!

Türkiye’nin kendi sistemleri üzerinden soyulduğunu, fakirleştirildiğini,  insanının açlık sınırının altında bir yaşama mahkûm edildiği gerçeğini saklanamaz hale getirenler, emekliler üzerinden yeni bir bütçe çalışmalarını sürdüreceklerini biliyoruz ve kabul etmiyoruz!

Bizler ülkenin mimarları, öğretmenleri, emekçileriydik, Liyakat esaslı devletin çıkarlarını düşünenlerdik! Birilerinin hiç dilinden düşürmedikleri yeni Türkiye’nin görmezden gelinenleri, sefilliğe ve sefalete itilenleri, itibarı ve hakları yok sayılanlarıyız! Bugün bıçağın kemiğe dayanmakla kalmadığı ve artık kesmeye başladığını haykırmak, ”geçinemiyoruz, barınamıyoruz” demek için buradayız!

İktidarın öncelikleri ile ülkenin ve emeklilerin ihtiyaçları arasındaki makas her geçen gün açılmaktadır!

Göz göre göre ekonomik buhrana sürüklenen ülkemiz, emekçi ve emekliler için bir hayatta kalma yarışmasının platformuna dönüştürülmektedir!

Memur ve memur emeklisinin 2024 ve 2025’te alacağı ücretlerin belirlendiği 7. Dönem Toplu sözleşmesi, ülkemizde her şey durmadan pahalanırken insan emeğinin günden güne ne kadar ucuzlaştırıldığının, emeklinin kamuoyu önünde ne denli kıymetsiz olduğu gerçeği olmuştur!

TÜİK’in paralel evrendeki Türkiye’ye bakarak belirlediği enflasyon oranları, göstermelik görüşme masası, kapalı kapılar ardında toplantılar, sarı sendikaların mikrofonlar önünde dostlar muhalefete görsün tadında göstermelik itirazları, yapısı nedeniyle zaten adil olması beklenmeyecek olan kamu hakem Heyeti’nin devreye girmesi derken müzakere değil müsamere yapılmıştır! Perede kamu emekçisine ve emeklisine sefaletle kapanmıştır.

Emekçi ve emekliye verilen zamlar, sadece insanlık onuruna yakışır bir ücret değil, insanlık onuruna yakışır koşullarda çalışma hakları da gasp edilmiştir emekçilerin ve emeklilerin!

Bu şartlarda iktidar Eylül ayında Orta vadeli program, 16 Ekim’de 12. Kalkınma Planı, en son 20 Ekim’de Merkezi Bütçe Kanun teklifini açıklamış yine emeği, emekçileri hedef almıştır.

Emekçi ve emekliler günlük ihtiyaçlarını borç edinme yoluyla elde ederken; bakan Şimşek, enflasyonun “ücretler ve emekliye verilenler üzerinden arttığını “bunu önlemek içinde hedeflenen enflasyona göre artışların olması ve buna göre yapacaklarını açıklamıştır! TÜİK’in rakamları dahi gerçek enflasyonu yansıtmazken hedeflenen enflasyona göre artış yapılacak olması, açlık sınırının altında ücretle yaşamaya mahkûm edilen halkın, emeklinin ve emekçinin elinde ki olmayan avucundakine göz dikilmesi anlamına gelmektedir!

Düşük kredi faizleriyle yandaşlarına büyük kaynaklar aktaran iktidar, bunun yükünü enflasyon sorumlusu değil, mağruru olan emekçiye, emekliye yani dar gelirli vatandaşın sırtına yüklemektedir!

Çalışan kamu ve işçi emekçiler, Emekliler, yaşanan ve bilerek şartların daha da kötüye götürüldüğü bu düzene hayır diyor, dur diyor, artık yeter diyoruz. Öğrencilerimiz aç, eğitim perişan, evde çoluk çocuk aç ve sağlıksız yetişiyor, kadınlarımız pazarda çürük meyve ve sebze topluyor, onur ve gururumuzu koruyamaz halde yaşama sarılmak, yıllarca devlete hak hukuk ve adalet özlemiyle hizmetlerimizin karşılığı değil, haklarımızın gaspı, insanca yaşama yakıştırılmamak ve üçüncü sınıf insan muamelesinden başka bir şey değildir!

Emeğin ve emeklinin hakkını savunmak, yine sendikal mücadeleyle olacak ve sendikal haklarımızı ve özgürlüğümüzü kazanana dek mücadeleye devam, Statü yasamızı kazanıncaya kadar devam, sendika kurma haklarımızı sistemin gaspından kurtarıncaya kadar devam” ifadeleri yer aldı.

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER