Cumhuriyet tarihinin 100 yıllık neslinin torunları dede babalarının verdiği kurtuluş savaşı ve özgürlük bağımsızlık adına  yaşadıkları  zorlukları, çektikleri eziyet ve onurlu direnişin aynisini kendilerine emanet edilen Cumhuriyet’in bugün torunları emekliler  kendi ülkelerinde yokluk ve açlık yaşayarak çekiyorlar.

Yok sayıldıkları bir zamanı yaşıyorlar. Liyakat ilkelerine bağlı, her alanda devleti ve kendi gelecekleri, huzur ve mutlu bir son yaşam süreci dilimini umutla hükûmetten gelecek bir  acaba haberini bekleyerek geçiriyorlar.

Son yılları emekli sendikalarının alanlarda geçinemiyorum, yaşama tutunamıyoruz sloganlarıyla direnen emekliler kök maaş denkleminde açlık çekiyorlar.

Oyalayıcı politikalarla yılbaşına oradan seçime yakın bir sürece taşınacak politikalarla seçim malzemesi yapılmak istenen 17 milyon emekli son serzenişini İstanbul Kartal’da DISK mitinginde yaptı. Hükûmetten gelen ses; Emekliye verilecek seyyanen zam ve ücret üzerine çalışıyoruz

 Emekli son nefesini kursağında tutarken, alan alana, satan satana bir sistemde direnmeye nereye kadar bekleyecek sorusuna cevap yok, verilmeyecek gibide görünüyor.

Sistemin yaptıkları ve finans ekonomisiyle her gecen gün ekonominin yükünün taşınmaz bir yüke dönüştüğü ülkemizde top yükün yoksulluğa mahkum edilen büyük bir kısım ve emekliler geleceğe dair umutlarını yok saymaya başladılar.

EMEKLİLER  birleşin çağrısını tekrar yüksek sesle dillendiren emekliler, emekli sendikalarını başta DİSK CATISI altında olan 2021 TÜM EMEKLİ SEN, 2017 TÜM EMEKLİLER SENDİKASI , BİRLESIK EMEKLİLER SENDİKASI, DİSK EMEKLİ SEN,  ve daha sayılacaklar, emekli dernekleri birleşerek emeklilerin güvenini tahsis etmek ve büyük örgütlülük yapısını yaratarak hak verilmez alınır mücadelesini vermelidir diyor 17 milyon emekli.

Hükumetin bilerek vermediği statü yasasıyla engellediği masa başında kendi haklarını Sendikası vasıtasıyla pazarlık yaparak alacak emekliler, bu sağ duyulu yaratıp en kısa zamanda yerel seçimlerden önce secim planının bir parçası olmaktan kurulmalıdır. Hiçbir sorumluluktan kaçmadan bu birleşmeyi gerçekleştirmek görevini yaparak geleceğe bir umut sayfası açmak, torunlarımıza karşı tarihi bir sorumluluğumuzdur.

Kaşıkla  verilmeyen emekli hakları, kepçeyle dağıtılan yetimin ve geleceğimizin hakkına sahip çıkmak ancak birleşik eylem ve örgütlülük gücüyle gerçekleşebilir. Bu gerçeği bile bile bu sorumluluktan kaçmak, az olsun mantığıyla davranıp adacıklar gibi küçük küçük denizin üzerinde yüzmek talihsizliktir.

HABER: ERDAL DEMİR