Aleviliği bir takım hazır kalıp cümlelerle tanıtmaya çalışan birçok Cem Evi başkanları dâhil siyasi kuşatmanın içinde büyüyen genç kuşağın bir türlü ritüel bağları kuramamanın sıkıntıları her gün bir adım daha öne çıkıyor!
Bu konuda her ne kadar Aleviler kendi içlerinde doğan değerleri omuzlamasalar da sonuçta tasada ve sevinçte bir araya gelme özelliklerini korumanın şansını yaşıyorlar!
Alevilik İslam’dan önce mi sonra mı tartışmaları, inanç özgürlüğünün yeterince özgürleşmediği ülkemizde daha birçok soruyu ortaya çıkarmakta, bu durumundan bir kesimin bundan faydalanmasına yol açmaktadır! Siyasal faydalanmalar günümüze kadar uzanmış, ülkenin depremden zarar gören, asrın felaketini yaşayan bölgede; Cumhurbaşkanının “merkezi yönetimle yerel yönetimin aynı paralel de oluşmamasının yerelde alınması gereken hizmetlerin alınmamasına neden olmakta” derken buna deprem bölgesinde bulunan ili örnek göstermesi durumu yeterince siyasi kuşatma anlamına geldiğini izah ediyor!
Aleviler; Yer kürenin (Dünya) oluşması ( iki zamanlı) adına ışık topluluğu denilen ve sonradan da Lavı topluluğu (ışık) denilen bir isimle; ilk var olan MUT devletinin oluşmasın da yerini almış ve sürecin devletleşme adına devam ettiği sürece terk etmeyerek gerekli destekleri sağlamışlardır! Tüm zamanlarda Aleviler (sonradan neden Lavı topluluğunun adı Alevi olarak sürece dâhil oldu?) asla bir etnik kimlik yaşatmadan, devletin yanında yer almışlardır!
Etnik sorunları olmayan 25.ve 90. Maddeler ile(Din dersi eğitiminin tercihli olması, eşit vatandaşlık hakları ve inanç özgürlüğü) bu istemlerden dolayı bu ülkede neler yaşamışlardır bu bir konferans konusudur. Cem Evlerinin bu görevi yerine getirmesi asli görev olarak görülmelidir! Bu çalışmalar yeni kuşaklara taşınmadıkça ve öğretilmedikçe, uygulanan asimilasyon politikaları ne yazık ki demini almaya başlamıştır! Üst kurumların tutumları bu sürece karşı pasif kalınmasında önemli yer almaktadır!
Gelelim şimdi Söke Cem Evi de siyaset bugün nasıl bir güdümleme politikalarıyla karşı karşıya! Cem Evi ve yönetimi nasıl bir duruş sergilemekte! Şimdi diyeceksiniz ki Cem Evi’nin siyasetle ne alakası var! Doğrudur ne alakası var ama Alevi toplumu oy kullanmıyor mu, bu toplumun yerel yönetimlerde temsilcileri olmuyor mu, bun toplumun sosyal sıkıntıları olmuyor mu? Bu sorunları Cem Evi ağırlığıyla yerel yönetimler nasıl karşılıyor ve kurulan ilişkiler nasıl ön görülüyor? Söke Cem Evin de seçimlerden önce ziyaretler kabul edilmiyor mu? Yoksa adayların arka bahçelerin de mi dolaşılıyor? Cem Evlerinin kendi içinden doğan ve siyasetin içinde yer almak isteyen siyasi adaylara nasıl homojen bir destek sağlanıyor? Partilere oy verilirken Alevilerin aydınlık penceresinin gücü nasıl değerlendiriliyor? Cem Evi yönetimleri yönetimlerini oluştururken hangi kriterler aranıyor? Yoksa sahipsiz köye bekçimi aranıyor ki; bir yerel yönetim adayı “Çok üstüne düşmeyin nasıl olsa başkan yine yanıma gelir ve bir kare resim veririz” diye biliyor! Ya da söke de bir siyasi partinin ilçe başkanı “siz 300 kişisiniz zaten “ derken neyi küçümsüyor?
Mevlana ne demiş; beni binler değil, inanan dört kişi taşısın! On aydın kişi beşyüz fikir sahibi olmayandan daha önemlidir,bir toplumun örgütlenmesi ve aydınlanması için! Sizin sayısal hesaba döktüğünüz Aleviler; bu ülkenin demokrasisinin beton duvarı olmuştur, bu asla unutulmamalısdır!
Gelin canlar bir olalım kelimsei tüm insanlara yapılmış bir çağrıdır! Renk, dil, din, ırk ayrımı yapılmaksızın 72 millete yapılmış çağrıdır insanlık adına ve insan olma adına!
Bir kasabanın bir siyasi kimliğe sahip olması seçimi çantada keklik olarak görmesi anlamına gelmiyor! Hele bugünkü adayının kaç günlük o partinin siyasi kimliğini taşıdığı tartışılırken, yaptığı ve kurduğu cümlelere dikkat edecek, etmez ise nasıl davranacağını ve konuşacağını sandıktan çıkan sonuca göre anlamak zorunda kalacaktır!
Bakın bu satırlardan siyasetin de, Alevilik hakkında da dersleri sayfa sayfa yaza bilirim! Ama gaye ve amacım; Alevi toplumunu ben yönetiyorum diyen başkanın yerinde kendine yakışır bir şekilde, alevi toplumunun aydınlık yüzünün ağırlığını hissettirecek erdemlilikle temsil etmeye çağırıyorum! Siyasi adaylarının da Alevilerin her konuda nasıl etkin olacaklarını kavramaya çağırıyorum! Unutmayın düşünemeyen toplum, Fikir üretemez! Bu ziyadesiyle var Alevi toplumunda! Çünkü demokrat yapılarıyla Demokrasiye sahip çıkmayı her an ”Bir olalım, İri olalım, Diri olalım” anlayışıyla bu ülkede Cumhuriyeti yaşatan ve bayrağını taşıyan toplum olduğunu unutmayın! Siyasetin ahlakı adına sizleri, tolumun kirlenmemesi adına sizleri duyarlı ve dikkatli olmaya davet ediyorum! Başta bu siyasi partinin İl başkanı ve yöneticilerini sonra da İlçe başkanı ve yöneticilerini ve sıra gelirse İlçenin belediye başkan adayını!