CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanları dahil çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Bu bir sivil darbedir. İmamoğlu’nun yaşatacağı yenilgiden köşe bucak kaçan iktidar şunu iyi bilsin: İBB Başkanımız İmamoğlu’nun gücü halkın gücüdür” dedi.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanları dahil çok sayıda kişinin gözaltına alınmasının ardından basın açıklaması yaptı.
CHP’li Bülbül’ün açıklamasında şunlar kaydedildi:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun dün diploması hukuksuzca iptal edildi. Bugün ise Başkanımız ile birlikte farklı soruşturmalarla 106 kişi gözaltına alındı. 16 milyon İstanbullunun iradesiyle sandıkta üç kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yenen İmamoğlu’nun arkasındaki halk desteği öyle büyük korku uyandırdı ki İstanbul Valiliği, bugün sabah 06.00’dan 23 Mart’a kadar 4 gün süreyle her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması yasakladı. Ulaşım yolları kapatıldı, metro seferleri durduruldu. Ekrem İmamoğlu’nu alaşağı etmek için imza atılan hukuksuzluklar artık sayılamaz boyuta ulaşmıştır. Daha önce ifadeye çağrıldığında başı dik bir biçimde ifadeye kendi ayağıyla gitmiş bir halk temsilcisini, akşamdan sabaha icat edilen bir örgütün lideri olarak ilan edip polis ordusuyla konutundan gözaltına almak nasıl bir akıl tutulmasıdır? Nasıl bir iktidar kaybetme korkusudur?
“Bugün bize yaşatılanlar AKP’nin koltuk uğruna memlekete dayattığı hukuksuzluk ve baskı rejiminin sonucu”
Bugün bize yaşatılanlar AKP’nin koltuk uğruna memlekete dayattığı hukuksuzluk ve baskı rejiminin bir sonucudur. Yargı iktidarın elinde bir aparat, savcılar muhaliflere kumpas kurmak için suç icat eden iktidar memurları haline getirildi. Bizlere Hukuk Fakültesinde anlatılan bir anekdot vardır: Atatürk, M. Esat Bozkurt’a sorar ‘Savcılara neden Cumhuriyet Savcısı denilir? Cumhuriyet bakanı, cumhuriyet valisi, cumhuriyet büyükelçisi olmuyor da neden Cumhuriyet Savcısı oluyor?’ Bozkurt’un cevabı çok net olur: ‘Öyle bir zaman olur ki, Cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. O hesabı Cumhuriyet Savcısı soracaktır.’ Biz de soralım: bugün savcılar hukukun, Cumhuriyet kazanımlarının, demokrasinin, Anayasanın koruyucusu mudur yoksa iktidar sahiplerinin siyasi operasyonlarının bir aparatı mıdır?
“Sabahın beşinde kapı çalındığında gelenin polis değil de sütçü olduğundan emin olunan rejime demokrasi denir”
Binbir ayak oyunuyla 35 yıllık diplomayı iptal eden, devletin yüzlerce polisini şafak vakti İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun ailesiyle yaşadığı evin önüne yığıp konutunu ablukaya alan, kendisini seçen 16 milyon İstanbulluya hizmet etmekten başka bir amacı olmayan halk temsilcisini ‘örgüt lideri’ ilan eden, halkın sesinden korktuğu için sabahın 6’sında toplantı gösteri yürüyüşlerini yasaklayan gözü dönmüş iktidarın acizliğini 86 milyon ile birlikte tüm dünya izliyor. Genel Kurulda da ifade etmiştim, Winston Churchill, ‘Sabahın beşinde kapı çalındığında gelenin polis değil de sütçü olduğundan emin olunan rejime demokrasi denir’ demiş. Her sabah bir başka şafak operasyonuna uyanıyoruz, iktidar toplumsal ve siyasi muhalefetin ensesinde yargı sopasını sallıyor.
“Türkiye, Anayasal hak ve özgürlüklerin korunduğu Anayasal düzen yaşayacak mı, yaşamayacak mı?”
Bu hukuksuzluk rejimi Türkiye’nin normali haline getirilmeye çalışılıyor. Bu olayda görüyoruz ki bu mesele ne İmamoğlu’nun şahsi meselesidir ne de yalnızca CHP’nin meselesidir. Türkiye, hukuk devleti, demokrasi, Anayasal hak ve özgürlüklerin korunduğu Anayasal düzen yaşayacak mı, yaşamayacak mı? Bugünün asıl meselesi budur. Bu bir sivil darbedir.
“İktidar, İmamoğlu’nun yaşatacağı yenilgiden köşe bucak kaçıyor”
Yargı organlarının arkasına saklanarak, evrensel hukuk ilkelerini ve CMK uygulamalarını yok sayarak 23 Mart günü yapılacak Cumhurbaşkanı Adayını belirleme sürecini baltalamaya çalışıyorlar. Siyasete müdahalede bulunarak İmamoğlu’nun yaşatacağı yenilgiden köşe bucak kaçıyorlar. Ancak iktidar şunu iyi bilsin: İBB Başkanımız İmamoğlu’nun gücü halkın gücüdür. Hiçbir diktatör halkın gücü karşısında galip gelememiştir, gelemeyecektir.”