Biz bazen savaşta denk gelen kör kurşunla yaşama veda ederken seni seviyorum bunu unutma diyenlere selam dedik!
Köy bucak dolaşırken çeşme başında testisini su doldururken sevgilisine yasaklar dolu bir yaşam da gizlice mektup veren sevdalılara selam dedik ve nasıl bir meslek yaşamı içerisinde biri birimize aşık olup, sevdalanıp güzel bir yaşama sevgi dolu duygularla kanat açtığımızı kıssadan hisse anlatalım, dinleyenlere gönülden alkış yapanlara selam olsun dedik ve yazdık bu hikayenin kendisini!
Gazetecilik kitlelerin önemsediği, hakkını verdiğinde halkın sevgilisi olarak bağrına bastığı bir mesleki değerdir!
Algılama şekli; gazeteciler kimine göre korkulu rüya, kimine göre halkın sesi ve dili!
Oysa bizler gazetecileri halkın güvencesi olarak kendimize şiar eyledik! Tıpkı gecenin karanlığını ve sessizliğini bozan bir nefesin verdiği güvence gibi!
Gazeteci geceyi gündüze karıştıran, görev neredeyse orada; “bazen bombaların arasında, bazen dedikoduların içinde, bazen siyasetin göbeğinde, bazen iz peşinde” dönüp geldiği yer; gerçek değerleriyle verecekleri haberleri, yazan kalemlerini okuma adına heyecanla bekleyen halkın yanıdır!
En zoru da vahşi kapitalist dişlilerin arasına kutsal değerlerini kaybetmeden doğruları adına zor şartları omuzlayarak çalışmak zorunda kaldığı süreçtir! Bu süreç bitmek tükenmek bilmeyen baskının ve yandaşlığa çağrı için oluşturulan şartlara direnmektir! Yaşadığın ülkenin geleceği için kullanmadığın, çıkarcı çevrelerin ve düzenin çemberinin içine düşüp halkı karşına almak aslında işin en onura dokunan tarafı olmalıyken, bundan ve şaşaadan zevk alanlar sözde gazetecilik unvanını, yandaş gazetecilik unvanına tercih etmekten asla rahatsız olmayan, halkı için yapılan göreve sırtını dönenleri görerek yaşamaktır!
Bu dehlizde yaşam hızla tüketilirken, bazen birini sevdiğinin bile farkına varamazsın! Geceleri yatarken bile ülkenin yarınını düşünecek kadar gerçek vatansever gazeteciysen, âşık olmayı bile ancak yıllar sonra hak edebiliyorsun!
Bazen düşünürsün yıllarca yazdığın çizdiğin her satırında milletin aydınlanması ve korunması adına, ülkenin demokrasi ve hak hukuk adalet yapısının korunması adına yazdıkların koca koca kitapları oluşturacak kadar seni ülke meseleleriyle meşgul etmiştir! İşte gazetecilik bun yüzden değerlerinin yüksek olduğu ve korumak, gerçeği yansıtmak adına asla teslim ve güçlünün eline sopa olarak düşmesini istemiyorsan, o zaman evlenmeyi bile bazen risk olarak göre bildiğin öncelliği olan bir kavramın ta kendisi oluyor!
Öyle bir an geliyor ve önüne koca bir boy aynası konuyor. İzle kendini, nereden koşuyorsun ve yarın yalnızlığına nasıl alışacak, kiminle paylaşacak, sevgiyi ve aşkı ne zaman tarif edeceksin diye düşün diyenler çoğalıyor! Aslında seviyi çoğaltarak âşık bile olmuşsun özel yaşamayı ihmal ederek! Elde ettiğiniz başarıdan ve halkına kendini
Mesleğini yansız ve sadece onlar için doğru yaptığın, doğru ve gerçeklerden yana yaptığın görevden ve gazetecilikten dolayı taraf toplamışsındır! Ama bir şeyi ihmal etmişsin, hem zamanı su gibi akıtarak, farkında olmayarak sevginin büyük durağı olan aşkı ihmal etmişsindir! Ev ve aile olmayı unutmuşsun!
Şimdi iki kalem birleşip bir hikâyeyi yaşayarak yazmaya hazırlanıyorlar! Yazının tarafları iki kişi ve yazının adı “Bizimkisi bir aşk hikâyesi” dedik ve yola koyulduk! Ama merak etmeyin sizinle ayrılık yok doğruları ve ilkeli haberleri yazmayı, gerçeği sadece gerçeği yazmayı, YörükEfe’yi birlikte büyüttük, yaşamayı birlikte yaşatmayı başaracağız!
Ama bu sevgi ve aşk hikâyesi hepimizin unutamayacağı bir yazı dizisi olacak! Yani dememiz o ki; biz bu yazı dizisini yaşantımızda ki güzeli yansıtarak yazmış kadar olacağız! Çünkü bizim mutluluğumuz mesleğimizde ki değerleri daha da yüceltemeye değecektir!
Bu sayı bu manşeti kendi adımıza yazmamıza tanık olduğunuz için aslında hep birlikte bu mutluluğu kutlamış olduk! Sizin sevinciniz ve içtenliğiniz bizim mutluluğumuz olacak.”
Bizlerin gazetesi artık bir aile gazetesi bizlere siz dediniz ki; Erdal ve Selva demir mutlu olsunlar.
Bu hikâyenin içinde ki tüm dostlarımıza minnettarız! Bu hikâyeyi sahiplenip kıyısından tutanlara, kucaklayanlara, değerli kardeşlerimize, dostlarıma, kucaklayan yoldaşlarımıza kucak dolusu sevgiler.
29 Ekim 2019 tarihinde, Yörükefe gazetesi kuruldu. 23 Nisan’da mutluluğumuza, aile olmak için evlenmek için yola koyulduk, biz erdik muradımıza… Unutmadan bir mesajımız var tüm sevdiklerimize yani büyük aileye ”İNSAN SEVDİĞİNİN YANINDA OLMALI.” Bu güzel sözü ebediyete yolcu ettiğimiz değerli ağabeyimiz Servet Demir söylemişti. Toprağı bol olsun o bunu yaşayamadı ama o bizi duyuyordur, buna inanıyorum ”Biz senin sözünü tuttuk, rahat uyu” ……………BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ.
Güncelleme Tarihi: 02 Mayıs 2024, 23:39