Taşıyla, toprağıyla, doğasıyla, ürünleriyle ve tarihi dokusuyla, yetmez ki ”Deniz, Kum, Güneş” ile coğrafya sayfalarına geçmiş, Herodot’un sevgi, övgü dolu sözüyle tarihe konu olmuş Aydın hepimizindir!
TBMM’de Milletvekili, Yerel Belediyelerde Başkanlar ve Meclis üyeleri de bizimdir! Muhtarları da bizimdir! Yola çıkan hizmet kervanında olan herkes, sorumluluk yüklenmiş adının başında TC yazan her yiğit ve bacı bizimdir!
Ortalık bayram şenliğiyle canlansın, rengarenk olsun alanlar! Her alanda konuşan adaya koşun ve dinleyin, oyunuzu vatandaş olmanın sorumluluğun altında kullanın. Yarın aydınlık bir günün ışığında yaşanacak yer Aydın’dır. Bizimdir Aydın! Nefes aldığımız hava ve içtiğimiz su bizimdir!
Her hasta, her düşkün, her fakir, her çocuk ve ana bacılar bizimdir. Yapılmamış yollar, suyu olmayan her mahalle, elektrik gitmemiş her hane, sulanamayan her tarla, kirletilmiş havanın yok ettiği her incir ağacı, zeytin ağacı bizimdir! Kitle halinde ölen arılar da bizimdir! Enerji üreten parayı cebe indirenler, kirlettiğiniz Menderes ve içinde ki balıklarda bizimdir!
Hala alan bulup uçakların inmediği, buradan Denizli’ye ulaşamayan otobanı bekleyenlerde bizimdir!
Üretilen Jeotermalin enerjisinin gitti yerlerin kapısı bize kapalı, onca uzanan borular, tüten dumanlar sırtımızda yük, kışın soğuğuna rağmen ısınamayan bedenler, ısıtılıp kurulamayan seralar, sebzeler de bizimdir!
100 yıllık genç Cumhuriyet, demokrasi ve laiklik, muasır seviyelerde eğitim, sağlık, refah düzeyi yüksek ve yeterli, huzurlu, barışık ve sevgi dolu bir yaşamı beklediğimiz Türkiye’de bizimdir!
Biz aydınlar, hizmet için kendilerini ayniyat duygusuyla vatana adamışlar, eli kalem tutan her düşünen ve fikir üreten; yerelde beklediğimiz ilkeli ve düzeyli bir dille adayların hizmet için heybesinde bulundurdukları projeleri anlatsınlar, dinleyen ve ölçülerini belirleyen ve takdir eden bir Aydın toplumu, Aydın’ın geleceğini ilgilendiren, Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren kararı, sağlıklı düşünen bir algılama yoluyla kararını vere bilmelidir!
Siyasetin çekilmez kirletilmiş diliyle Aydın’da meydan konuşmaları, toplumu germeden ve yıldırmadan, olmayan güven duygusunu siyasete karşı beslemeye devam etmelerini sağlamaktan başka bir şeye yaramayacaktır! Bu gün bir siyasi partinin adayı, yarının Aydın halkının adayı olacağını unutmadan davranmayı becermelidirler! Siyaset bazı rekabeti içeren sözleri mutlak barındıracaktır. Bu dili kullanmak iyi bir siyasetçi olmaktan geçiyor belki ama genel doğrulara uygun düşünen herkesin yapa bileceği değerli bir davranıştır.
Dayanışma ruhu, güvenirlik, açıklık ve şeffaflık, hesap verebilirlik, yurttaş bilinciyle Cumhuriyete sahip çıkmak temel ilkemizdir diyor YörükEfe gazetesi! Aynı bilinç ve inançla Aydın’a sahip çıkılmalıdır!
Değişen ne sorusunu soranlara verilecek cevap; bugün dünü aratıyorsa, değişen sadece kötüye giden yılların sayısının çoğalması diye bilinecekse, o zaman Aydın’dan hizmet için ehliyet almış herkes bu geminin içindedir! Kimse benim yaptıklarım daha iyidir diyemez! Aydın’ın topuklu efesi, Aydın’ın ağabeyi, Aydın’ın Fatih’i… sekiz Milletvekili diye sıralanıyorsa isimler biz Aydın halkı “Böyle umut edip böyle demiştik” demez mi?
Unutmayalım ki bizim konumuzdur yerelde ki başkanların, TBMM’de ki vekillerin neler yaptıklarını ya da yapmadıklarını araştırıp, takip etmek ve dosyalamak, günü geldiğinde gerçekleri halkımıza aktarmak, kayırmadan, taraf olmadan.
Yerel yönetimler önlerine konulan kanunlara göre görev yapabiliyorsa, devlet desteğinin üzerinde ki kısmı yerelin kaynaklarından sağlaya biliyorsa, Özal’ın dediği gibi benim memurum işini bilir mantığından uzak, kendi yağında kavrulup olmazları başarmanın riskinin altına elini koya biliyorsa; o zaman "yerelin hizmet kalitesini ve hizmet ölçeğini ve artılarını yerelde yaşayan halk bilir!"
Siyasetin kirli diliyle, halkın anlama yeteneğini kirletmemek adına diyoruz ki, rekabet projelerde, rekabet olmaz dillerle kirletmede olmamalıdır! Dedik ya “ alanları renge renk yapın, herkes koşup ayrım yapmadan adayları dinlesin” buna saygı duyun ki, kazanan Aydın olsun! Bir sevgi bahçesidir aydın! Gecenin yarılarında ana bacılarımız korkmadan yürüdüğü yerdir aydın! Fakiri de onurlu ve tok dolaşır Aydın’ın. Yeter ki hizmet kervanına talip siyasi partiler, adaylarını Aydın halkıyla baş başa bıraksınlar. Aydın halkı ne yapacağını bilir! Siz ne derseniz deyin demek geliyor içimizden!
“Kazanacakta bizim, kaybeden de bizimdir”…
