BİR YANDA, İKTİDARIN BÜTÇE VE ENFLASYON MASALLARI, BİR YANDA MEMLEKET GERÇEKLERİ

    Sarayın tek adam rejiminin bütçesi, TBMM de görüşülüyor. Aslında, formaliteden, adet yerini bulsun türünden görüşmeler yapılıyor. Çünkü TBMM,’Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletindir’ prensibini artık temsil etmiyor. AKP-MHP çoğunluğu, meclisi , saraydaki tek adamın emirlerini ve uygulamalarını onaylama  kurumuna dönüştürdü. Saraydan gelen her yasa  teklifi gibi  bütçe teklifi de, hiçbir değişiklik yapmadan, virgülü bile değiştirilmeden kabul edilecek. Yani iktidar vekilleri, millet için hiçbir tesir altında kalmadan, anayasaya bağlı kalarak, tarafsızlık içinde görev yapacaklarına  namus ve şeref sözü verdikleri ‘ halde, pratik uygulamada, iradelerini, sarayın tek adam rejimine ipotek ettirmişler görünüyor. Kendileri hiçbir eleştiri ve katkı sunmadıkları  gibi, çoğunluklarına ve  uyguladıkları fiili baskılarla, muhalefetin eleştiri ve katkılarına da  fırsat vermiyorlar. Milletin egemenlik yeri olması gereken  meclis, işlevini yerine getiremiyor .Saray rejiminin  noteri durumuna sokuldu. İktidarın,tehdit ve güç gösterisinin yeri oldu.

     Bütçenin içeriğine gelince: Bu bütçe, meclise  sunulduktan hemen sonra, AKP başkanı tarafından yapılan ve ekonomi bilimiyle hiçbir ilişkisi olmayan, faiz ve enflasyon söylemleri yüzünden, zaten  bütçenin üçte biri  eridi gitti. Tamamen hayali tespit ve kaynaklara  dayalı olarak hazırlanmış olan  bütçe, gerçekliğini yitirmiş ve  masal olmuştur. Çünkü bütçede, emekli, çalışan,, köylü, esnaf ve milyonlarca  işsizin sorunlarına ilişkin, çözüm ve kaynak yoktur. Bu yönüyle bütçe, borç bütçesi, faiz bütçesi, yeni vergi, ceza ve zamlar bütçesi, iktidar sıkışıca yapmayı  planladığı güvenlikçi uygulamalar ve  savaş  bütçesidir. Yani,  bu bütçe, eğitimden sağlığa, işsizlikten ticarete, kalkınma ve yatırım hamlelerine, üretimden enflasyona ve hayat pahalılığına  kadar, halkın hiçbir sorununu çözmeyecektir.

 Yirmi yıldır, ülkeyi tek başına yöneten iktidar, bir yandan, Laik Cumhuriyeti ve Demokratik hakları yok ederek, tek adama dayalı dinci bir rejim kurma çalışmaları yaparken, diğer yandan ülke kaynaklarını savurgan biçimde kullanmış, başta beşli çetenin  döviz garantıli yap-işlet modelleri olmak üzere sermaye  çetelerine, yandaşlarına  talan ettirmiştir. Memleketi borç batağına  düşürmüştür. Geçmiş bütün iktidarların, dört katı borç yapılmıştır. Bu gün,  Türkiye’nin borcu 465 milyar dolardır. Nüfusa bölersek kişi başına yaklaşık  5600 dolar borçlu durumdayız. Doları 12.5 tl üzerinden hesaplarsak kişi başına en az 70.000 tl  borç var. Dört kişilik bir aile bugün,  350 bin lira borç altında. Torunlarımızın  yaşamı bile,  ipotek altında.  Memleketimizi ve toplumumuzu, ekonomik felakete, açlığa ve yoksulluğa  sürükleyen bu iktidar, şimdi, sorumlu değilmiş gibi, defalarca, bana oy verin sizi kurtaracağım, uçuracağım dememiş  gibi, tekrar  haltan  oy istiyor. Ama gerçekler gizlenmiyor. İktidar, bütün politika ve uygulamalarıyla  pratik olarak iflas etti, Topluma vereceği güven ve  sunacağı bir çözüm  kalmadı. Bu nedenle iktidar halka baskı ve terör uyguluyor, kimlikler üzerinden kışkırtmalar yapıyor. Hala hesabı verilemeyen 128 milyar dolar yüzünden merkez bankası boş. Döviz aramak için, Türkiye’den  70 kat küçük, Katar ve körfez ülkelerinden iktidarlarını sürdürmek için para dileniyorlar. Dünyaya rezil oluyorlar. Binlerce  şehit vererek kurulan Cumhuriyetimizin, bütün iktisadi kuruluşlarını peşkeş çektiler, sattılar. Yetmedi. Şimdi de, memleketimizin ovalarını, dağlarını, yaylalarını, kısaca vatanımızı, döviz için,  Arap-körfez ülkelerine  peşkeş  çekiyorlar. Algı yaratarak, her sorunun çözüldüğü, işsizliğin azaldığını, döviz ve  kredi  sorunu olmadığı, istihdamın düzeldiği, enflasyonun düştüğü masallarını yaymaya  çalışıyorlar. Oysa,  Memleketin, çarşı pazarın, ve piyasanın  gerçekleri  ortada. Batıyoruz.

    Türkiye halkı, iktidarın, hayali algı yaratmalarına,  gerçekleri çarpıtıp sahte umut oyunlarına, uçuyoruz, yükseliyoruz palavralarına artık dur demelidir.Memleketimizin ve halkımızın geleceğine, ilk seçimde, bizzat  halkımız  kendi iradesiyle el koymalı ve sahip çıkmalıdır.

  

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.