Aydın’ın Nazilli ilçesinde pandemi süresince de boş durmayan halk eğitimi merkezi kursiyerleri ve usta öğreticileri, son 2 buçuk yılda yaptıkları el emeği göz nuru eserleri sergiledi. Sandıklardan çıkan kumaşlar ilmik ilmik işlenerek görenleri zamanda yolculuk yaptıran eserlere dönüşürken, sergi sonrası dikilen kıyafetler defilede kursiyerler tarafından tanıtıldı.
Nazilli’deki kursiyer ve öğreticiler tek tek elleri ile diktikleri ve işledikleri çantadan yeleğe, T-Shirt’den yastığa eserleri hayatta ilk kez deneyimini yaşadıkları mankenlik yaparak konuklara sundular. Podyum da alkışlarla desteklenen kursiyer ve öğreticiler izleyenlerini dünden bugüne zamanda yolculuk yaptırarak Göbeklitepe’den Sümer Basma Fabrikasının kapanmasına kadar olan aşamaları sergiledi. Çevreden kültüre, karikatürden tarihe eserlerine işledikleri sosyal mesajlarla da ziyaretçilerinin kalplerine de dokundu.
Nazilli Halk Eğitimi Merkezi Kursiyer ve usta öğreticileri pandemi süresince hazırladıkları el emeği eserleri ‘dünden bugüne zamanda yolculuk kırk yama kursu’ adı altında önce sergilediler, ardından da hayatlarındaki ilk defileyi yaparak eserlerini tanıttılar. Yaşları 50-73 arasında değişen kadın kursiyerlerin adeta zamanda yolculuk yaptıran sergisi ve defilesi büyük ilgi gördü. Pandemi sürecinde hazırlanan ve yaklaşık 2 buçuk yıl süren elde kırk yama ve giyim sergisini beş bölümde hazırlayan Nazilli Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, Nazilli Belediyesi’nin de işbirliği ile Lütfi Selek Kültür Merkezi’nde bir hafta süreyle görücüye çıkardı. Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, Sosyal Hizmetler Müdürü Abdulgani Kavak, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Savaş, Milli Eğitim Şube Müdürü Latif Akgün, kurs öğretmen ve öğrencileri ile vatandaşların katılımı ile açılışı yapılan sergide binden fazla eser büyük beğeni ve takdir toplamayı başardı.
Sergi beş konudan oluştu
‘Zamanda yolculuk ‘adı verilen ve 12 bin yıl önceden başlayan eserlerin bulunduğu serginin birinci bölümünde Göbeklitepe’den Kurtuluş Savaşına kadar, çevre konularının ele alındığı ikinci bölümde iklim değişikliği, küresel ısınma ve çevre kirliliği, üçüncü bölümde 1937 yılında Atatürk tarafından açılışı gerçekleştirilen Sümer Basma Fabrikası, sandıktan çıkartılan basma, yazma ve diğer kumaşlardan kırk yama metodu ile elde edilen ve makine kullanılmadan tamamen elde hazırlanan eserler ve son bölümde ise giyim kursu sergisinde de eski kumaşlardan elde edilen günlük kullanımdaki elbiseler sergilendi.
Pandemi süresince çalışıldı
Nazilli Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı Feray Aydın: “Pandemi süresince yaklaşık iki-iki buçuk yıldır hazırlıklarını sürdüren kadınlarımıza yönelik sosyal kültürel birçok kursumuzu gerçekleştirdik. Bu sürede fiziksel olarak bölgelerde bulunamasak da online devam edebildik. Elde kırk yama ve giyim kursumuzun sergisinin hazırlanmasında çok ciddi emek var. Kadınlarımızın 2 yıllık, 2 buçuk yıllık emeğini bugün burada sergiliyoruz ve 9-14 Mayıs 2022 tarihleri arasında bu sergimiz devam edecektir. Pandemi süresince kadınlarımızın özellikle o pandemide yaşamış olduğu psikolojik sıkıntılara destek olabilmek ve motivasyonunu yüksek tutabilmek için bu kursları olabildiğince aktif halde bulundurmaya çalıştık” dedi.
“Zamanda 12 bin yıl öncesine yolculuk”
Nazilli Halk Eğitimi Merkezinde Kırk Yama Usta Öğretici olarak görev yapan Nihal Erbakan: “Bu sene beş ayrı bölümden oluşan bir sergi hazırladık. Birinci bölümümüz sergimize adını veren zamanda yolculuk. 12 bin yıl önceden başlayıp kurtuluş savaşına kadar devam ettik. İkinci bölümümüzde çevre konusunu ele aldık. İklim değişikliği, çevre kirliliği, denizlerin kirliliği gibi çevreyi yok eden herşeyi konu alan bir sergi hazırladık. Üçüncü olarak Sümerbank köşemiz var. Dördüncüsü, kursiyerlerimizin tamamen elde makine kullanmadan yaptıkları kırk yamalarımız var. Beşinci bölüm olarak da giyim kursumuzun elbise sergisi var. Tarih olarak 9’la 14 Mayıs arasında sergimiz devam ediyor. Tarihte yolculuk olarak bahsettiğimiz konu; Göbeklitepe’den başlayıp Latmos, Çatalhöyük, Urartular, Pazırık Kurganları, Yazılı Kaya Çorum Hattuşa, tarihte ilk güzellik yarışması, tarihte ilk müzik yarışması, Truva Savaşı, Kubatabat Saray Çinileri, Mevlana, arkasından Çanakkale Savaşı, Sarıkamış Harekatı, Kurtuluş Savaşı ve en son Sümerbank’ın kuruluşuyla noktaladık” dedi.
“Selçuklu desenlerini kullandım”
Giyim Kursu Usta Öğreticisi Seher Çiftçi, “Kırk yama sergisinde genelde Selçuklu desenlerini kullanmak istedim. Kullandığım yeleklerde Karatay Müzesinde bulunan desenleri örnek aldım. Pandemi döneminde zor şartlarda hazırlıklarımızı yaptık” dedi.
“Nazillimiz için değer üreten herkese çok teşekkür ediyorum”
Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, “El birliği ile olunca Nazilli’de güzel şeylerin üretildiğini görüyoruz. Nazilli tarihinde dokuması ile meşhur bir yer. Osmanlı kayıtlarında Nazilli dimisi ve yastığı var. Atamızın büyük desteği ile daha sonrasında Nazilli basması tanınmıştır. Yokluğun içerisinde nelerin başarılabileceğinin en güzel örneği Sümerbankımız olmuştur. Nazillimiz için değer üreten herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Sırada çok sayıda projemiz var”
Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Mustafa Savaş, “Bizler burada terapi görmüş gibi oluyoruz. Özgüvenimiz gelişti’ gibi sözler söylemeleri bizleri daha da kamçılıyor. Diğer bir açıdan insanlarımızın, toplumlumuzun estetik bakış açısının da değiştiğini görüyorum. Ve bu heyecanı da onların yüzünde görmek beni çok çok mutlu etti. Kaldı ki bu yılki temamız sıfır atık. Atık malzemelerin değerlendirilmesi konusunda da müthiş bir örnek olduğunu düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
20 yıl önce emekli olduğunu ifade eden kursiyerlerden Emekli öğretmen Müşerref Yıldız ise “10 yıldır da kırk yama ve dikiş olmak üzere bu kurslara katılıyorum. Ve kendimi 10 yıldır psikoloğa gitmiş kadar ruhen genç ve dinç hissediyorum. Bu 10 yılla da kalmaz ve devamı gelecek. Allahım izin verdiği, elim ayağım tuttuğu sürece bu kurslarda olacağım” diyerek yaşıtlarını kurslara davet etti.