AKP/MHP iktidarı bitiyor…

AKP/MHP iktidarı bitiyor, çünkü:

TCMB’nın peşkeş çekilen 128 milyar dolarının akıbeti açıklanmıyor!

Önceki Başkan Naci Ağbal’ın görevden alınmasının gerçek nedeni paylaşılmıyor!

Ayasofya Camii imamının Hilafet talebinin Anayasa suçu olduğu söylenmiyor!

AKP’nin büro elemanı Kürşat Ayvatoğlu’nun çektiği kokaini pudra şekeri diye halka yutturmaya çalışan iktidar bu sözlerin, yurttaşı aşağılamak olduğunu fark etmiyor!

AKP’li gençlerin yaşadığı lüks hayatın parasının nereden geldiği saklanıyor!

“Reise yapılan her saldırı misliyle karşılık bulacak” diyerek milleti tehdit eden ağır silahlı gençlerin, fütursuzca dolaşmalarına kimse bir şey demiyor!

Covid-19 nedeniyle görev başında ölen doktor, hemşire ve sağlık personelinin meslek hastalığı talebine sırt çeviriyor!

İşsizliğe çare olunmuyor, esnaf korunmuyor, emekçiye saygı duyulmuyor, emekli yok sayılıyor ve örgütlü yaşama izin verilmiyor!

Çiftçi aç, tarlası icrada, üretemiyor.

Yandaşlar ülkeyi sömürüyor!

Çöken ekonominin yükü emekçi sınıfın omuzlarına yüklenirken, geçilmeyen köprüler, yatılmayan hastaneler, uçulmayan havaalanlarıyla zengin daha çok zenginleştiriliyor!

Sermaye vergi aflarıyla abat edilirken, asgari ücretliden vergi alınıyor!

“Ekonominin sorumlusu benim, ben!” diyen AKP Genel Başkanı sorumluluğunun gereğini hala yapmıyor!

Başta Atatürk olmak üzere, ülkenin değerlerini itibarsızlaştırmak için yapılan tüm haince saldırılara, yargı sessiz kalıyor!

HDP’ye dava açmayan Anayasa Mahkemesi'nin kaldırılması emrediliyor!

Kısaca Anayasal ve çağdaş bir ülke olmaktan çıkılmak hedefleniyor!

Velhasıl öyle bir dönemde yaşıyoruz ki,

Türkiye’de;

Ülkenin ismi, rejimi ve başkenti tartışmaya açılmış!

Açlık,işsizlik,hırsızlık,usulsuzluk ve yolsuzluk ayyuka çıkmış!

Demokrasi, özgürlük ve eşitlik kaldırılmış!

Hak, hukuk ve adalet askıya alınmış!

Baskı, sindirme, aşağılama ayyuka çıkmış!

Ve iktidara karşı olanı, düşüncesini ifade edeni tutuklayan despot anlayış, kapıların önünde nöbet bekliyor!

Yani durum vahim!

Ülkede can ve mal güvencesi kalmamış!

İktidarın milliyetçi ve yerli ortağı Devlet Bahçeli’ye onun üslubuyla soralım.

Bu durumda sizin kırmızı çizginiz varsa, nedir?

Montrö iptal edilirse, Danıştay'a mı başvuracaksınız?

Lozan'dan çıkılırsa, Anayasa Mahkemesi'ne mi gideceksiniz?

Laiklik kaldırılırsa, soru önergesi mi vereceksiniz?

İktidar böyle de muhalefet ne yapıyor?!

Halkın beklentilerini karşılayamıyor!

AKP’nin, seviyesiz üslubuyla oynadığı darbe goygoyculuğu karşısında, yurttaşların anayasal hakkı olan, kendilerini ifade edebilme özgürlüğüne sahip çıkamıyor!

Yurtsever insanların, iktidarın yanlışlarına “dur deme” sorumluluğuna saygı göstermek yerine, onları zevzeklikle itham ediyor!

Toplumsal barışın karşılıklı birbirini anlama ve saygıya dayalı diyalogla kurulduğunu anlatamıyor!

AKP/MHP korosunun nefes almadan, yalan ve iftiralarla süsledikleri sözlerine, “yeter artık!” diyemiyor!

Kiralanmış çığırtkanların, Nazi Almanya’sını hatırlatan ve halkı provoke eden profesyonelce hazırlanan tuzaklara cevap veremiyor!

Refah ve mutluluğun şartı olan toplumsal barışın gerçekleşmesi için, ülkeye dayatılanları yurttaşlara anlatmak yerine, tek adam baskı ve korku iklimine uyarak konuşamıyor!

Çünkü demokrasinin yaşam yeri olan alanlara, sokaklara, köylere mahallere cesaretle çıkamıyor!

Aksine; yaklaşan tehlikeye dikkat çekenleri zevzeklikle suçluyor!

Zevzeklik; herkes için var olan anayasal fikir ve ifade özgürlüğünü savunmayıp, yurtseverleri AKP'nin önüne atmaktır…

Bakın en sade anlatımla; liderlerin yaptığı esnaf ziyaretleri bile toplumun bastırılmış enerjisini ortaya çıkardı!

Toplumun sorumluluk duyan katmanları, anayasal haklarını kullanarak, iktidarın yanlışlarına ve tehlikeli gidişatına karşı uyarılarını seslendirme cesaretini buldular!

Bu yurtsever paylaşım, AKP/MHP iktidarı korkuttu!

İktidarın elindeki son koz olan “darbe çığırtkanlığına” canhıraş vaziyette soyunmasının nedeni bu…

Önceki dönemlerde TBMM’de halkın verdiği yetkiyle onurluca görev yapmış Milletvekillerinin açıkladığı bildiri, Türkiye’nin yaşadığı acı gerçeklerin ve vahim gidişatın bir kez daha gözler önüne serilmesine neden oldu!

Toplum gerçekleri gördükçe, 19 yıllık saltanat sallanıyor! Düşmesi çok yakın!

Güçlü ve ne yaptığını bilen bir muhalefet AKP/MHP iktidarının sonunu getirebilir!

Şayet CHP, misyonuna ve ilkelere uygun laik demokratik bir ülke ve sosyal hukuk devletini yeniden kurmak istiyorsa yeni dostlarından önce, CHP’nin gerçek yoldaşlarıyla el sıkışmalıdır!

Yöneticileri koltuk sevdasını bırakıp yurtsever parti örgütüyle eşit koşullarda yol yürümeye başlamalıdır…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.