Bugün 15 Temmuz’u konuşmak gerekiyor. Bizler bu ülkede birkaç askeri darbeyi yaşamış kuşağın insanlarıyız. 15 Temmuzun oluşum sürecini biliyor ve bu sorumluluğun taraflarını da bu konunun suçluları olarak görüyoruz.
Bu suçluların tarafları tartışılmadan, bir gün bu tarafların, tarih ile yüzleşeceklerini ve gereken cezayı, adaletin tecelli ettiği günü göreceğimize inanıyoruz.
Sebepleri ve yapanları kim olursa olsun, biz aydınlar darbeleri asla kabul etmeyeceğiz.
Çünkü demokrasinin varlığına beton görevi gören aydınlar ve eğitilmiş toplum yapısına inananlar, darbeyi faşist bir hareket olarak görüyoruz. Milletimizin bu darbeye karşı tüm taraflar olarak gösterdiği can pahasına direnişi, Özgürlük ve demokrasi adına yapılan en büyük sivil direnç olarak görüyor ve bu direnişe katılan tüm milletimizi yürekten destekliyoruz. Darbe emperyalistlerin ülkeler üzerinde, içerideki ihanetçilerle birlikte gerçekleştirdikleri bir iş birlikçi bir eylemdir. Türkiye bu ihaneti defalarca yaşadı ve karanlık dünyanın kucağına itildi.
Türkiye olarak ve bizler, darbelerin gelişen toplumların yüz karası olarak gördüğümüzü ve tüm evrensel değerlerin düşmanı olarak gördüğümüzü de vurgulamaktayız. Bu anlayışı yıkmayı, sivil demokrasi yapısını, özgürlükleri ve hakça yaşamayı yaratma kararlılığından vazgeçmeyeceğiz. Bugünün tekrarını asla kabul etmiyor, sivil iradenin, darbe yanlılarının üstesinden geleceğini, bu anlamda, bu direniş adına şehit olanları rahmet ile anıyorum. Faşist darbeci anlayışı tekrar kınıyorum.
15 TEMMUZ darbecileri, karanlık dünyanın şeytanlarıdır.