ŞİMDİLERDE BÜYÜK BALIK DİĞER BÜYÜK BALIĞI YUTMAYA ÇALIŞIYOR!

Savaşın galibi büyük güçler, geleceğin umudu ama bu savaşın mağlubu çocuklar! Çocuklar korku içinde tanımadıkları bir dünya ile tanışıyorlar. Ölüm kusan savaşlar! Bombalar, bombalar, yıllarca kulaklarını tırmalayacak, travmalardan kurtulamayacakları bomba sesleri, füze sesleri, uçak sesleri ve sığınaklarda karanlık ve soğuk bir dünya ile yaşamak! Yarının umutları olan çocuklarımız, psikolojileri bozulmuş milyonlarca yarının gençleri! Annelerini, Babalarını ve belki de ailelerini göremeden büyüyecek çocuklar. Neden peki? Bu dünya hepimize yetmiyor mu? Eksik olan ne? Eksik olan barış,

 İnsanca yaşam için paylaşım, dünya halklarının kardeşliğini savaşa heba eden zihniyet ve unutulan insan sevgisi!

Tabiat ana dünyanın her köşesinde toprağa bir zenginlik, güzellik ve nasip sunmuş! Kimine su, kimine doğal kaynaklar ve kimine de çöl ama altında paylaşılmayan petrol! Paylaşım, peki paylaşım hangi mantıkla, menfaatle ve olmaz zihniyetlerle oluşuyor! Kim, hangi büyük güç, ülkelerin elinde ki nasiplerini dünya halklarıyla savaşsız paylaşımına müsaade ediyor? Büyük balıklar, küçük balıkları yutuyordu, bu yetmedi! Şimdilerde büyük balık diğer büyük balığı yutmaya çalışıyor!

Bu savaş ABD ile RUSYA arasında eski parçalanan SSCB’nin ülkelerinin NATO’ya kazandırılıp, ABD emperyalizminin egemenliğinin altına almak, diğer yandan yeniden büyük Rusya’yı yaratmak amacıyla önce Kırım, şimdilerde silahsızlandırılmak istenen Ukrayna ve Ukrayna’nın bazı bölgelerinin, karşılıkçı güçlerin yaşadığı bölgelerin özerk yapıya ulaştırılıp, Rusya’nın kontrolüne geçirilmesi! Belarus ve orada yapılan son seçimlerde, Rusya’nın kendi kontrolünde tutmak için eski Sovyet sınır birliklerinde görev yapan, Sovyetlerin dağılmasında oy kullanan 10 Temmuz 1994’teki seçimleri kazanarak Belarus devlet başkanlığına gelen Aleksandr Lukaşenko son yapılan seçimi kaybetmesine rağmen, oraya giderek sonucu Rusya’nın kendi lehine çevirmesi buna bir örnek değil midir? Ukrayna başta ABD ve Avrupa devletlerinin sunduğu büyük vaatlerle yola çıkarılması, NATO ülkelerinin içine alınması umudu! Hatta Avrupa birliğinin kapısının aralanmasına kadar giden umuda yolculuk! Ukrayna’nın şimdilerde ABD ve AB’nin, İngiltere’nin bol para ve büyük savunma yani silahlandırma destekleriyle Rusya’ya karşı direnişini sürdürme çabalarının ayakta kalması amacı! Bu ülkeler doğal kaynakları çok zengin, Rusya’dan kalan büyük savunma sanayii gücünün iştah kabartıcı yanını ele geçirme amacıyla, çoluk, çocuk ve kadın, erkek demeden öldürülen sivillere rağmen bu savaşın sürdürülmesine destek vermeleri, amacın kendisini göstermiyor mu?

 RUSYA UKRAYNA’NI KUŞATMIŞ ADETA KUDURMUŞ BİR PUTİN VE VAHŞET ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR!

Çocuklar ölüyor, siviller ölüyor, Rusya Ukrayna’nı kuşatmış adeta kudurmuş bir Putin ve vahşet almış başını gidiyor! ABD ve Avrupa hatta neredeyse dünya Rusya’yı çabasız ve güçsüz bırakma amacından başak bir şey düşünemez durumda ”biz Rusya ile savaşamayacağız” sloganlarını atıyor! Çünkü gözü dönmüş ya da ABD ve Batı Emperyalizmini burnunun dibinde görmek istemeyen Rusya’nın her an ne yapacağı Putin’in arkasında ki gücü çözmeye çalışan batı üçüncü dünya savaşının kapının eşiğine kadar geldiğinin farkında!

Dünya üç kademede yönetileceğe benziyor! Hiç şaşırmayalım bir kademeyi ABD ve RUSYA birlikte paylaşırlarsa! Diğer kademede AB ve yanına bir paydaş, Üçüncü kademede Çin ve yanına bir paydaş, geriye kalanlarda bu kademelere sığınmacı ve ne derlerse o emriyle hareket edecek ülkeler!

Dünya artık başka bir sayfaya taşınmıştır! Küm bu sayfaya stratejik olarak daha hazırlıklı beklemiş ve ona göre siyaset ve ekonomik yapılanmalarını güçlendirmişse, kademelerde ki güç yapısına göre yer kapacaklar!

Peki Türkiye? Türkiye bugünlerde ne Ukrayna nede Rusya’dan vaz geçiyor! Denge politikalarını uyguluyor! AB ve ABD şimdilerde Türkiye’den bir yatırım talep etmiyor ama yarın neye mecbur bırakılır göreceğiz! Sonuç olarak sonu görecek bir gelişmede büyük rol oynaya bilir! Çünkü büyük önder ve onun silah arkadaşlarının bizlere bıraktığı emanete ”MONTRÖ” uluslararası ve Rusya’nın uyduğu gözlenmektedir! Bu büyük silah ve emanet ta o zamanlarda bugünleri gören Mustafa Kemal Atatürk’ün iste sende, iste mesende dâhiyane bir kazancının bize getirdiği güçtür!

Diğer taraftan İsmet İnönü gibi bir devlet adamının bizi ikinci dünya savaşına sokmamayı başardığı bir başka kazanılmış dış politikada zaferdir!

Bugün Türkiye’nin elinde ki bu imkânlarla dış politikada büyük işler yaparak savaşın sonucuna etkisini ve damgasını vurarak, bu bölgedeki stratejik gücünün büyüklüğünü göstermesi ve yerini almasında büyük önem vardır! Büyük zaferler, masa başında büyük düşünülerek kazanılır! 

Haber: Erdal demir