Dünyanın kaliteli çam fıstıklarının yetiştiği Aydın’ın Mazon bölgesinde faaliyet gösteren çam fıstığı üreticileri, çam ağaçlarının tapularını bekliyor. Çam ağaçlarının kullanım belgesinin verilmesi için 2022 yılı tapu kadastro programına alındığı ifade eden Mersinbelen Mahalle Muhtarı Mustafa Tosun, “Bizler atadan dedeye buradayız ve sadece yerimiz belli olsun, gönül rahatlığı ile ürünümüzü işleyelim istiyoruz” dedi.

Aydın’ın Koçarlı ilçesinin önemli geçim kaynaklarından olan çam fıstığının üreticileri yıllardır yerlerinin tapusuna kavuşmayı bekliyor. Mazon bölgesi olarak bilinen, en fazla çam ağacının ve kaliteli künarların (çam fıstığı) yetiştiği bölgede nesilden nesile üretim yapan çam fıstığı üreticileri, yerlerinin belli olmasını ve gönül rahatlığı ile üretim yapabilmeyi istiyor. Yıllardır bölgelerinin orman kadastrosundan geçmediğini ifade eden Mersinbelen Mahalle Muhtarı Mustafa Tosun, kadastro çalışması için 2022 yılı programına alındığını ancak komisyon kurulmasını beklediklerini ifade etti. Yapılacak çalışmaların ardından bölge halkına sahiplik belgesi verileceğini ifade eden Muhtar Tosun, çalışmada düzenleme yapılmasını ve atadan dedeye bölgede olan üreticilere tapularının verilmesini istedi.

"Dört büyük köyde bu tapu kadastro geçmedi"

Tapu çalışmalarının bazı köylerde uygulandığını ancak bölgenin çam ağacı yoğunluğu açısından bölgenin 4 büyük köyünde henüz bir çalışma yapılmadığına dikkat çeken Muhtar Tosun, “Bölgemizde orman kadastro çalışması olmadı. 2022 kadastro programına alındı, komisyon kurulduğunda çalışma olacak bölgemizde. Bütün bu Mazon bölgesinin köylerinde bu çalışmaların tamamlanması bekleniyor. Maalesef bugüne kadar kalmış bu. Yani hep tapusunu istemişiz. Şimdi sahiplik belgesi, kullanım hakkı belgesi verecekler. Aslında öyle olmaması lazım. Bu ürün olduğu için meyve verdiği için bunun yeniden düzenlenmesi lazım. Bu tapu çalışması bazı köylerde geçti ama esas mahsulün daha çok olduğu, çam ağacı adetinin daha fazla olduğu Çallıbayramlar, Mersinbelen, Kızılcabölük ve Akmescit gibi dört büyük köyde bu tapu kadastro geçmedi. Neticede gene biz işliyoruz gene bizim malımız, santim santim bu bölgelerin tamamı sahipli. Atadan dedeye, yeni nesil olarak biz devam ettiriyoruz. Dikiyoruz, imarını yapıyoruz, bakımını, budamasını, ilaçlamasını yapıyoruz. Yani bizim mahsulümüz bizim malımız. Buralara biz sahipleniyoruz, biz varız burada. Tapu almak istiyoruz. Bugüne kadar orman kadastrosu geçmemiş ama biz herkesin yeri belli olsun istiyoruz. Gönül rahatlığı ile ürünümüzü işleyelim istiyoruz. Maalesef biz bu konuda sahipsiziz. Kendi imkanlarımızla bu işi yapıyoruz atadan dedeye. Bu mahsul güzel bir mahsul. Değerli ve altınla yarışıyor. İnşallah kadastrodan sonra da daha güzel şeyler olacak” dedi.