Bu gelişmeler önemlidir. Olay, sadece Azerbaycan’ın 29 yıl önce kaybettiği toprakları yeniden kazanmasından ibaret değil; tüm bölgeyi ilgilendiren stratejik ve ekonomik boyutlar taşımaktadır. Kuşkusuz bu durum, tüm dünyayı da etkileyecektir.
44 gün süren Karabağ savaşı sonrasında, 10 Kasım 2020’de tam ateşkes sağlandı.
Azerbaycan ordusu, geçen hafta, Karabağ’da stratejik öneme sahip Laçin’e silah atmadan girdi. Böylece 29 yıl sonra Laçin’e Azerbaycan bayrağı dikildi.
Dağlık Karabağ’ın çevresinde bulunan üç bölgenin (Ağdam, Kelbeçer ve Laçin) Azerbaycan’ın denetimine geçmesiyle Kafkaslar’da yeni bir dönem başlamış oluyor.
Kısaca anımsarsak, 27 Eylül’de başlayan askeri harekât sonrası, Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Gubadlı, Şuşa ve Hadrut kasabası Ermeni işgalinden kurtarıldı.
Böylece, Azerbaycan, işgal edilmiş olan 7 kenti (Azerbaycan’da rayon deniyor, Türkçe karşılığı kent) ve 290’u aşkın köyü denetim altına almış bulunuyor.
27 Eylül 2020’de başlayan ve 10 Kasım’da Ermenistan’ın yenilgisini kabul eden anlaşma sonunda, Azerbaycan Savunma Bakanlığın’dan yapılan açıklamaya göre, 2783 Azerbaycan askeri şehit oldu ve 245 asker de yaralanmış bulunuyor. Bu rakamlar savaşın çok kanlı geçtiğini göstermektedir.
SAVAŞIN AŞAMALARI
44 gün süren savaşın önemli ve stratejik aşamaları şöyle özetlenebilir:Birinci Aşama:
Batı dünyasının şımarık çocuğu Ermenistan 29 yıl önce işgal ettiği Karabağ topraklarını genişletmek için 27 Eylül günü saldırıya geçti.Azerbaycan ordusu bu askeri saldırıya karşı çıktı ve Ermeni ordusunun saldırılarını püskürtüp, işgal edilmiş bazı bölgeleri de denetim altına aldı.
İkinci Aşama:
Gerek Ermenistan gerekse Batı dünyası Azerbaycan ordusunun böylesi bir etkinlik gösterebileceğini beklemiyorlardı.Azerbaycan ordusunun Ermeni saldırıları durdurması, ardından püskürtmesi ve toprak kazancı yaratması üzerine, Ermenistan Rusya ile aralarında yapılan sınırların korunması işbirliği antlaşmasını gerekçe göstererek Rusya’nın bu savaşa müdahale etmesini resmen istedi.
Üçüncü Aşama:
Rusya bu stratejik noktada Ermenistan’a olumsuz yanıt verdi. Aralarındaki antlaşmanın bu sorunu karşılamadığını bildirdi. Ayrıca, Ermenistan için yapılacak en iyi hareketin, daha önce işgal ettiği toprakları terk etmek olacağını belirtti.Rusya’nın savaşa müdahale etmeme kararı, kuşkusuz bu savaşın en krıtik noktasıdır. Rusya savaşa müdahale etseydi, Azerbaycan’ın bu derece geniş toprakları kurtarması mümkün olamazdı.
Dördüncü Aşama:
Ermenistan arada yapılan ateşkeslere aldırmadan, bu kez sivil hedefleri bombalamaya ve sivillerin ölümlerine neden olmaya başladı.Temel amaç, moral ve psikolojik açıdan Azerbaycan karar makamlarını etkileyerek onları Ermeni sivil hedeflerini vurmaya zorlamaktı. Böylece, Batı dünyasını Azerbaycan aleyhine harekete geçirmek istiyorlardı.
Azerbaycan bu korkunç oyuna gelmedi. Sivil kayıplarına rağmen savaş çizgi ve çerçevesinden ayrılmadı. İşgal edilmiş toprakların kurtarılması hedeflerinden sapmadı. Soğukkanlılığını ve basiretli tutumunu değiştirmedi. Azerbaycan Başkanı Aliyev’in bu son derece zor yolu izlemesi, son derece önemli ve stratejik bir karardır.
Beşinci Aşama:
Savaşın 44. gününde 10 Kasım 2020’de Rusya kesin ateşkesin sağlanması yönünde ağırlığını koydu. Azerbaycan askeri güçlerinin daha da ileriye gitmesini engelledi.Rusya, bölgede uzun yıllar etkisini göstereceği dengelerin kendi açısından en ve durumun ortaya çıktığı bir noktada ateşkesi sağladı.
Bu aşamaların sonunda birinci derecede kazançlı ülke Azerbaycan’dır. 29 yıl önce kaybettiği işgal edilmiş toprakları geriye almıştır. Kuşkusuz ikinci en büyük kazançlı ülke Rusya’dır. Üçüncü kazançlı ülke de Türkiye’dir.
Azerbaycan gazı İran içinden geçerek Türkiye’ye ulaştığı için İran’a bir komisyon ödenmektedir. Yeni açılacak bu koridorla hem 927 km mesafe 650 km’ye inecek hem de Azerbaycan gazı Türkiye’ye doğrudan ulaşmış olacaktır.
"Bundan sonraki hedef, bölgesel barışın bir an önce sağlanması ve güven ortamına dönülmesi olmalıdır. Bu nedenle Azerbaycan Başkanı Aliyev’in beşli (Rusya, Türkiye, İran, Azerbaycan ve Ermenistan) işbirliği önerisi, yapıcı ve ileriye dönük barış sağlanması için önemlidir."
Stratejik kazanımlar
Rusya’nın kazanımları başta stratejik ve ekonomiktir.Ermenistan, Dağlık Karabağ, Azerbaycan ve İran’ın kuzeyini içine alan bölgenin 1000 yıllık tarih boyunca stratejik öneme sahip bir geçiş koridoru olduğu unutulmamalıdır.
Son anlaşma ile bu bölgenin siyasi, askeri ve bir ölçüde ekonomik denetimi Rusya’nın eline geçmiştir.
Bölgeye Rus barış gücü askeri yerleşmeye başlamıştır.
Bu bölge doğalgaz ve petrolün geçiş bölgesidir. Ayrıca Türkiye’nin Orta Asya’daki Türk devletleriyle ilişkisi de bu koridordan sağlanacaktır. Bu anlaşmayla, bu stratejik geçiş koridorunun temel denetimi Rusya’da olmaktadır.
Bu son durum, bu bölgeye NATO ya da Batı devletlerinin müdahale etme olanaklarının da ortadan kalktığını göstermektedir. Rusya, Ermenistan’da Batı’ya tamamen bağlı Paşinyan ve yandaşlarına kesin bir yanıt vermiş oluyor.
Bu stratejik konulardan sonra bölgenin genel ekonomik durumu ve Türkiye için yararlı noktalar üzerinde durmalıyız.
Ekonomik durum
Ermeniler, çekildikleri kentleri yakıp yıktılar. Azerbaycan’ın bundan sonra savaş nedeniyle tamamı yıkılmış olan kent ve kasabaları yeniden inşa etmesi gerekiyor. Ayrıca bölgenin mayınlardan temizlenerek güvenli bir duruma getirilmesi gerekiyor.Bu bölge tamamen imar edilecek, köyleri, kasabaları yeniden kurulacak. Ayrıca yaklaşık bir milyon göçmen eski yurtlarına dönecek... Bunun anlamı, bölgede çok ciddi bir ekonomik devinimin başlayacağıdır .
Kafkaslar’daki bu yeni durum kuşkusuz Türkiye ve Türk dünyası için de son derece önemlidir.
Yeni geçiş yolları
Öncelikle, Dağlık Karabağ ile birlikte, Nahcıvan arasında karayolu bağlantısının kurulması ekonomik ve stratejik açıdan çok önemlidir.Güneyde, Ermenistan-İran sınır bölgesinde bir koridor açılacaktır. Son derece önemli olan bu geçiş yolu, Türkiye ile Azerbaycan’ın bir asır sonra kesintisiz birbirine bağlanmasını sağlayacaktır.
Bugün Türkiye ile Azerbaycan arasında Iğdır’dan başlayıp Bakû’ya ulaşan karayolu 927 km’dir. Yeni açılacak karayolu ile bu mesafe 650 km’ye inecektir.
Böylece Gürcistan veya İran üzerinden zorlukla sağlanan ulaşım yerine daha kısa bir iletişim yolu ortaya çıkacaktır. Ayrıca, ticaret ve her türlü gümrük işlemlerinin sadeleştiği yeni bir olanak doğmuş olacaktır.
Bu yeni ulaşım ağı ile Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya arasında doğrudan iletişim sağlanmış olacaktır.
İstanbul’dan başlayıp Bakû’ya, oradan Orta Asya ve Çin’e uzanan yeni bir lojistik ve stratejik güzergâh ortaya çıkmış oluyor. Ayrıca, 2018 yılında yapımına başlanan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryolu hattının uzatılması da kuşkusuz gündeme gelecektir.
Petrol ve doğalgaz
Bu yeni koridor sadece karayolu ticaretini değil, petrol ve doğalgaz ulaşımını da etkileyecektir.Azerbaycan gazı İran içinden geçerek Türkiye’ye ulaştığı için İran’a bir komisyon ödenmektedir. Yeni açılacak bu koridorla Azerbaycan gazı Türkiye’ye doğrudan ulaşmış olacaktır.
Bunlara ilave olarak, Türkmen gazının bu kanalla Türkiye’ye ulaşma olanağı yaratılacaktır. Hatta ileride “Trans-Hazar” boru hattı projesinin yeniden gündeme gelerek, hattın Avrupa’ya ulaşması söz konusu olabilecektir.
Önemli gelişmeler
Bu gelişmeler önemlidir. Olay, sadece Azerbaycan’ın 29 yıl önce kaybettiği toprakları yeniden kazanmasından ibaret değil; tüm bölgeyi ilgilendiren stratejik ve ekonomik boyutlar taşımaktadır. Kuşkusuz bu durum, tüm dünyayı da etkileyecektir.Bu gelişmeler karşısında, tüm dünyadaki Ermeni lobisinin üzüntüye boğulmasını doğal karşılamalı, Fransa ve diğer ülkelerin gerçeklerle bağdaşmayan çıkışlarına önem verilmemelidir.
Barış ve güven ortamı
Bundan sonraki hedef, bölgesel barışın bir an önce sağlanması ve güven ortamına dönülmesi olmalıdır. Bu nedenle Azerbaycan Başkanı Aliyev’in beşli (Rusya, Türkiye, İran, Azerbaycan ve Ermenistan) işbirliği önerisi, yapıcı ve ileriye dönük barış sağlanması için önemlidir.Kuşkusuz, Azerbaycan ordusunun askeri hareketiyle elde edilen bu sonuç, Kafkaslar’da yepyeni bir durum yaratmıştır. Azerbaycan ordusunun başarısı, Azerbaycan Devleti’nin özgüvenini artırmıştır.
Tekrar belirtmeliyiz ki, Karabağ askeri operasyonundan kesin olarak kazanan üç ülke Azerbaycan, Rusya ve Türkiye’dir.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Rusya Savunma Bakanı Şoygun arasında imzalanan uzlaşma tutanağı ile ortaya çıkan denetim merkezinin en kısa sürede hayata geçeceği de anlaşılmaktadır.
Türkiye, Azerbaycan ve Türk dünyası için son derece önemli olan bu durum; kuşkusuz yeni ilişkiler, yeni ticaret olanakları ve yeni stratejilerin doğmasını sağlayacaktır.
Dünyanın en önemli stratejik bölgelerinden biri olan Kafkaslar, stratejik konumunu bir kez daha bütün dünyaya göstermiş oluyor.