İKTİDARIN YENİ ANAYASA TARTIŞMASI, GÜNDEM DEĞİŞTİRMEDİR, MUHALEFETE TUZAKTIR

AKP-Saray iktidarının, gün geçtikçe,  kitle desteği azalıyor.19 yıl sonunda, içeride ve dışarıda  izlediği politikaları iflas etti. Artık kendi tabanı dahil, her kesimde,  bir memnuniyetsiz var. Milyonlarca  emekli, emekçi kesim, çalışanlar yoksulluk ve  açlık sınırında, yaşamaya  çalışıyorlar. Üniversiteliler dahil, milyonlarca  işsiz var. Esnaf ve çiftçiler, borç ve icra  batağındalar. Ülkenin kaynakları, yıllardır kendileri ve yandaş sermaye şirketlerce yağmalanıyor. Başta, siyasi ve ticari  ahlak olmak üzere,  her alanda, ahlaksızlık yarattılar. Memleketimizin kaynakları, ‘yerli - milli, vatan-millet’   palavralarıyla,  borç, kredi ve   garanti ödemeleri adıyla,  dışarıya , emperyalist tefecilere aktarılıyor. Çünkü kapitalizm de kuraldır:  Kar’lar özelleştirilir. Kişilere, şirketlere, aileye vb aktarılır. Zararlar ise,  kamulaştırılıp halkın üzerine yıkılır.

     İktidar, artık gündemi belirleyemiyor, gerisinde kalıyor. Topluma vereceği ve toplumun sorunlarını çözeceğine ilişkin bir projesi de kalmadı. Bir yandan yeni baskı ve yasaklamalarla  saldırganlaşıyor, Diğer yandan da,  emrindeki yandaş basını da kullanarak  gündem değiştirmeye, çalışıyor. Saray iktidarı, ‘Anayasa tartışması’ olayını,  tam da bu  amaçla  sahaya  sürüyor. Yapabilirse, gündemi değiştirmek, muhalefeti meşgul etmek, imkan ölçüsünde de millet ittifakında  çözülme yaratıp  kendine  destek sağlamayı planlıyor. Muhalefet partileri, şimdiye kadar yapılan her  Anayasa ve  sözde demokratik  paketlerinin, iktidara diktatörlük kurma imkanı sağladığını  görüp, amasız, fakatsız, bu tartışmalara reddetmeleri ve meşruiyet kazandırmamaları gerekiyor. Mevcut  Anayasaya bile uymayan birine,  yeni anayasa  verilemez. İktidarın anayasa tartışması masalı, muhalefet için geri dönüşsüz bir tuzaktır.

     AKP, ’laiklik karşı hareketlerin odak noktası olmuş’, Cumhuriyet ve devrimlere düşmanı, ülkeyi, ortaçağ yobazlığına uygun, şeraitçi bir tek adam diktatörlüğüne götürmeyi temel almış bir siyasi  örgüttür. Demokrasiye  ve  özgürlüğe inanmayan, demokrasi amacı için   bir araç gören, dini dogmaları topluma, rejime ve hayatımıza egemen kılmak isteyen bir  zihniyete sahiptir. Demokrasi kültürünün yerleşip kurumlaşmadığı bu topraklarda, toplumun  özgürlük  taleplerini kullanarak, büyük ölçüde  rejim değişikliğini gerçekleştirdi. Şimdi  sözde anayasa  tartışması açarak, dinci, şeriatçı rejimin  hukuki yapısını da tamamlamak istiyor. AKP zihniyeti tepeden tırnağa kadar   demokrasi ve özgürlük düşmanıdır ve dinci diktatörlük istemektedir.Bu nedenle hak ve özgürlükler konusunda ne sözler verdiyse hep tersini yaptılar.

     Saray iktidarı şimdiye kadar, halkı ve  ülkeyi  kalkındıracak, demokrasiyi güçlendirecek, hak ve özgürlükleri gerçekleştirecek  nutuklarıyla, topluma,sayısız, paketler sundu. Oysa yapılan her düzenleme, AKP ve başkanına yaradı. Laik Cumhuriyet rejiminin yerine,  şeriatçı yapının yerleşmesine yol açtı. Muhalefetin, özellikle de  CHP’nin, yıllardır uyarılmasına karşın, toplumun önüne, özgürlükçü  bir anayasa taslağı ve yasaklara karşı özgürlük paketlerinin konamayışı da,  AKP başkanının işini kolaylaştırdı. AKP başkanı, etkisizleştirdiği laik cumhuriyet rejimini, toptan yok edip, İslamcı-şeriatçı tek adam diktatörlüğünü tamamlamak  için  Anayasa   aldatmacasını  gündeme sürüyor. Şeriat rejiminin kurumsal yapısını tamamlayıp,  şeriatçı rejimi ilan edip, kral olmayı planlıyor. Saray iktidarı, muhalefetsiz bir rejim istiyor. Samimi inanç sahiplerinin, dini ve milli duygularını kullanıyor. İktidar hırsı uğruna memleket, her yönden felakete  sürükleniyor. Hukukun yerini zorbalık  alıyor. Kışkırtma, ayrıştırma ve hukuksuzluk bu yüzden  teşvik ediliyor. Muhalefet bu oyuna gelmemelidir. Laik Cumhuriyetten, demokratik hak ve özgürlüklerden yana olan her vatansever buna fırsat vermemelidir. Irkçı-dinci diktatörlüğe izin vermemelidir. Bu mesele sadece   muhalefetin değil, ortaçağ yobazlığına karşı olan  bütün memleketin  meselesidir.

İnsan, haklarıyla insandır. Bizler özgür vatandaşlar olmalıyız. Kendini ilahi varlık yerine koyan yönetenlerin kulu ve kölesi değiliz ve olmayacağız.. Haklarımız için mücadele etmeliyiz. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.