İKTİDAR, KALKINMA MASALLARI ANLATIYOR, FAKAT ,ARTIK HALK İNANMIYOR.

20 yıldır, ülkeyi tek  parti ve tek adam saltanatıyla, şahıs şirketi gibi yöneten akp başkanı, devleti ve toplumu, getirdiği,  felaketi ve  çıkmazı fark etmiş görünüyor. Çünkü, ülkede , ekonomik, politik  sosyal-kültürel yönden  tam bir dram yaşanıyor.İktidar  muktedirleri dahil, her kesim rahatsız.  İtibar  diyesunulan, şatafatlı sarayların,  yandaş garantili şirketlerin,  yolların ,köprülerin, büyük binalı hastane  ve hava alanlarının, rant olarak akıtılan  devasa kaynakların, itibar kazandırmadığı ortada. Türkiye’nin  itibarı, hesap kitap bilmez, devlet kurum ve  kurallarını ayak altına alan, bu iktidar yüzünden, yerlerde  sürünüyor. Para dilenmek için kapılarını aşındırdığı, Arabistan ve  körfez ülkeleri dışında,  ilişki kurabildiği, saygı görülen ülke,  neredeyse  kalmadı. Şark görgüsüzlüğü ile, saraylar yapmanın, yüzlerce  koruma ve makam araç ve konvoyların, onlarca  lüks uçakların, harcamaların vb. saygınlık yaratmadığını anlamaya başladılar. Saygın olmanın, ekonomik ve üretim alanlarında,  adaletli gelir dağılımında, sağlanan  emniyet, huzur ve  güven  tahsisinde, demokratik hak ve  özgürlüklerin sağlanmasında, olduğunu bir türlü anlamadılar. Dinci zihniyetleri yüzünden, demokrasiyi ve laik  cumhuriyeti kabullenemediler. Memleketi  bu hale geldi

     Seçimin yaklaştığı şu günlerde, devletin, kendi şahsının olduğunu söyleyen akp başkanı ve  iktidar muktedirleri, şimdi, içine  düştükleri durumdan kurtulmak için çırpınıyorlar. Sanki, 20 yıldan beri kendileri iktidar değillermiş gibi, memleketi, ekonomik iflasa ve borç sarmalına  kendileri getirmemişler gibi, yükselen döviz ve  hayat pahalılığının  sebebi, dinci politikaları değilmiş gibi, sanayiden tarıma, hayvancılığa, tohuma kadar, ülkeyi dışarıya bağımlı kılmamışlar gibi, memleketi, Ortadoğu’nun, her türlü göçmen ve şeriatçı militanlarının toplanma kampına  dönüştürmemişler gibi,  kalkınma masalları anlatıyorlar. İKTİDAR KALKINMA  MASALLARI  ANLATIYOR , ANCAK, HALK ARTIK  İNANMIYOR. MEMLEKETİ  İFLASA S ÜRÜKLEYENLERİN  KURTARICI  OLAMAYACAĞINI  BİLİYOR

    İktidarı kaybetmemek için son günlerde akp başkanı ve  iktidar muktedirleri, sık sık, dini söylemlerle, ekonomik olarak perişan  haldeki geniş  halk  kesimlerine, dalga geçer gibi, sabretmeyi, şükretmeyi ve  hamdetmeyi, telkin ediyorlar. Bunu yaparken de, toplumu ve ülkeyi, bu hale  düşüren hatalarından, lüks harcamalarından vazgeçmiyorlar. Milyonlarca  emekli, faturalarını  ödeyemiyor, Pazar artıklarını topluyor. Çalışanlar, yoksul ve mutsuz. İşsizlik  milyonları  aşmış, esnaf ,çiftçi,köylü perişan. Bir yılda,  iki devasa bütçeyi harcıyorlar,   Kullandığımız her kalem  mal ve hizmetlere günaşırı, zam yapıyorlar.Sonra da, dini duyguları kullanarak,  sabredin  diyorlar.  Resmen  dalga geçiyorlar, kandırıyorlar. İktidar, dini inançları kullanma konusunda, o kadar azıttı ki,  camiler ve peygamberden  sonra, Allah’ da , siyasi malzemesi yaptılar. Yaptıkları vurgunu, talanı,  yükselen  enflasyonu, artan fiyatları, Allah yapıyor  diyen bir  noktaya geldiler. İyi işler, iktidarın başarısı, kötü işler  Allahın işidir  noktasına geldiler. İktidarın, her sıkışmışlığında,  dini bir kılıf ayarlayan  diyanet başkanı, Allah’ın suçlanması konusunda ,saray iktidarına tek söz  söyleyemedi.  Akp iktidarının siyasal ihtiraslarının  emrinde, araç yapılan  bir din izliyoruz.

        Normal bir seçim sürecinde, kaybedeceğini gören akp iktidarı, iki temel iki temel unsuru  çok kullanacak görünüyor. Birincisi,  dini,  dini ve milli değerleri, sınırsız kullanacak. Kimlikler üzerinden ayrıştırma ve  kışkırtmalara hız verecek, gerilim yaratarak, muhalefeti terörize ederek, güvenlikçi  politikalar uygulayacak. Muhalefetin çalışma alanını kısacak,  İkincisi ise, devletin, mali, bütçe, bürokrasi, emniyet ve muhalifleri cezalandırma bürosuna  dönüştürdüğü yargı eliyle, muhalefeti başarısız kılmaya  çalışacak .Çünkü kaybettiğini görüyor AKP-saray iktidarının, memlekete ve  halkımıza  verdiği zararlardan kurtulmak için,  Demokratik Türkiye’den yana olan   bütün vatanseverlerin, umut, inanç ve kararlılıkla mücadelesi  şarttır. Yoksa, hak ve özgürlüklerin  yok edildiği dinci bir istibdat rejime  köle oluruz.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.