Modern dünya siyaset tarihinde daha utanç verici bir olay yazın deseler, bu yine 12 Eylül 1980 askeri darbesi olurdu.
Emekçi insanları çaresiz bırakarak kutuplara ayırıp sonra da silahlandırmak, bununla da kalmayıp birbirlerini boğazlatmak tam bir emperyalist yöntemdi.
Uluslararası silah tacirleri ve yerli uzantıları boş durmuyor,özellikle gençleri sapına kadar kullanıyorlardı.
Kardeş kardeşi boğazlıyordu,baba oğul kavga halindeydi.Devlet destekli Amerikancı zorbalar, sistemli ve örgütlü bir şekilde emekçi insanları kışkırtıyor,sonra da suç işlemeye itiyorlardı.
Gücünü ve güvenini iktidardan alan dinci faşist gruplar durmadan solcu üniversiteli gençleri hedef alıyor, yıldırarak ve provokasyonlarla 1 Mayıs kutlamalarında üzerlerine mermi yağdırıyorlardı.
Akademisyen,gazeteci,sanatçı, sendika liderleri ve aydınlar birer birer öldürülüyorlardı.
Faşist darbeyi yapan grupla aynı sömürücü güçlerin maşasıydılar. ABD tarafından finanse ediliyor ve eğitiliyorlardı.Komünizmle Mücadele Derneği kurup sağcı dinci faşist grupları,devrimci bağımsız Türkiye diye bağıran yurtsever gençlere karşı saldırtıyorlardı.
Emeğin gücü kendini iyiden iyiye hissettirirken, emekçi kitleler bulunduğu durumu sorgularken, gençler ülkesinin geleceğini tehlikeli görmeye başlarken demir yumruk indi ve yerle bir etti yoksul insanların umutlarını.
Dönemin ABD CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi Paul Henze, 12 Eylül darbesinin yapıldığı gece Başkan Jimmy Carter’a bir diplomat aracılığıyla “Bizim çocuklar işi bitirdi” bilgisini ulaştırdı.
Ne ilginçtir ki bizim çocuklar dediği Kenan Evren ve ekibiydi ama bunları gönülden destekleyenler şimdi hâla kurtarıcı ve cumhurbaşkanı adayı olarak görülebiliyor. Bunlardan korkmaya gerek yok diye CHP seçmeni alıştırılmaya çalışılıyor.
Sömürü düzeni yöntemleri dışında hiç değişmedi ve değişmeyecek.
Geçmişte baskı ve zorbalıkla yapılırken,şimdi daha sistematik bir cahilleştirme düzeneği kullanılarak,sınıf bilincinden yoksun kitleler yaratılarak yapılıyor.
Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre darbe yönetimi döneminde resmi rakamlara göre 650 bin kişi gözaltına alındı.1 milyon 683 bin kişi fişlendi.14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde öldü.171 kişi sorgularda ve işkencelerde öldürüldü.49 kişi idam edildi.Bu rakamların gerçeğin çok altında olduğunu biliyoruz.Tıpkı covid-19'dan ölenlerde olduğu gibi.
Biz yine de Z kuşağı gençlerden umutluyuz,tarihin yönünü onlar belirleyecekler.