Kurtuluş savaşlarını, çocukluğumuzdan beri her gördüğümüz kaynak kitaplarda su gibi okur, Atalarımızla övünme gereğini duyardık. Onları anlatmak ve olanların kahramanlıklarını anımsatmak istediğimizde, tüm yurttaşların aynı coşku ile eksik bıraktıklarımızı tamamlamaya başladıklarını görürdük. Birden oracıkta ta sınıfın bir köşesinde ya da sokağın bir ağacının altında kümelenmiş coşku ile kaynaşan bizleri görmek mümkündü. Bazen koca Türkiye'de aynı anda aynı şeylerin paylaşıldığını hissederdik. Bir bakarsınız kahramanlık türküleri, bir bakarsınız kahramanlık filmleri, yaşamak nede güzeldi, yaşamak ne kadar hoştu ülkemde ''tek ve hür bir ağaç gibi ve KARDEŞCESİNE bir orman gibi ''Ülkemin yurttaşı olmak böyle bir şeydi sevgili okurlar. Şimdi heyecanda yok övünmekte yok bir hal olduk dostlar umutsuzluk önümüze mi geçti ne? Adaleti arıyoruz. Siyaseti sorguluyoruz. Hadi şimdi zamanı diyoruz, yeniden bu sabah sokaklarda tekrar siyaset diyoruz ..bir hoşnutsuzluk ve siliklik var. Kendimizi kandırıyormuşuz gibi geliyor. Nasıl gelmesin, Ülkemizin balkonlarında ulusal barış ilan edercesine yüksek sesle konuşanlar şimdilerde tatilde, Ülkemin seçilmişleri kodesler de. Okyanus ötesine telefonlar çalışıyor mu artık, al sana işte şimdi yine paralel devlet suçlamaları, umutsuz ve hoşnutsuzluk ülkemde, eli silahlı çetelerden medet uman bir yapılanma ...İçimizde bazen çelik çomak oynama heyecanı bile bizi mutlu ederdi, küskünüz şimdi her şeye, kömüre oy verenlere, nohuda, yeşil karta gelecek bağlayanlara. Küskün olmak mı yetiyor duyarsızlıklara. Bizim ve oyun arkadaşlarımız ülkem için şarkılar söylerlerdi, kahramanlık türküleri. Bazen ordular olurduk mahalle arası savaşlar yapardık yeniden atalarımız gibi vatan kurtarmak adına. Utanıyoruz bazen de ağlıyor içimiz. Çünkü mahalle arkadaşlarımiz yok, ölmüş olsalardı bile torunları bu oyunları oynarlardı ''oyuncularda,oyuncaklar da yok''
Şimdi ülkem uluslararası arenada rol yüklenmiş terörist IŞİD'ın kıskancında, PKK kıskancında. kapalı cemaatlerin kıskacında, içimizde heyecan yok, yarınlara hukuk için yazacaklarımız, adalet için yazacaklarımız, yargı ve yargıçlar adına yazacaklarımız düşünüyoruz. Umutsuz, heyecansız ve tatsız özgürlüklerin beklendiği, suçluluğun temizlenmesi adına, yalanların maske olduğu ülkemiz de..
Bir tuhaf duygular içindeyiz ülkemizin siyaset yobazlığı kumpası karşısında. İçimizden geçen duyguların fırtınasına mahkum olmuş kalemimiz, konuşmak, yazışmakta geçmiyor yalanları, iftiraları ve riyakarlıkları, sahtekarlıkları. Atatürk için bir şeyler, siyasi partiler için bir şeyler, güncel hiç bir şeylerle ilgili yazmak, okumak, dinlemek istemiyoruz ki. Devlete, hükümete, adalete, hukuka, yargıya hiç bir şeye yazmak istemiyoruz. Tamamı çökmüş tek dişi kalmış sistemin elinde. Türkiye yangınların içine içine mi gidiyor, tatillerden seyir ediliyor, ülkenin yetkinleri keyif kahvesi içiyor, nerdeyse duy sesimizi, gör halimizi bu vatan hepimize, kardeşlik hepimize lazım yalvaracak dereceye gelmiş istekler ,taştan mıdır nedir yürekler, kılları kıpırdamıyor. "Milli irade kimin umurunda" bahaneler tur atıyor, tehditler savruluyor kaskoca ülkede, burnumuzun dibinde bizi savaşa neredeyse kardeş sınırlar ile savaşa sokacak kadar emperyalist oyunlar yazılıyor, yıllar önce global ticaret gücü dünyayı yönetecek söylemleri ile yola çıkan Amerika ticaret danışma meclisi, söylediklerini bir bir yaparak üstümüze üstümüze gelirken ,söyledikleri gibi dünyada parçalaya parçalaya bin devlet oluşturup hem savaşları çoğaltıp, milyon dolarları kasalarına indirmeye hakim olanlar(Bush ailesi gibi),diğer yandan bir ülkeden sekiz ülke yaratanlar(YUGOSLAVYA)PARÇALADIKLARI ÜLKELERİN ÖZKAYNAKLARINI ULUSAL VARLIKLARINA KATARAK DÜNYANIN TEK SAHİBİ OLMA YOLUNDA AMAÇLARINA VARMIŞ OLMALARINA RAĞMEN ,Bizim ülkemiz; Vatandaşına ötekileştirme, alt kimlik, üst kimlik, etnik siyaset, inanç siyaseti ile ulusal bütünlüğümüze emperyalistlerin istemlerini yerine getirme konusunda figüranlık yaparsa ,bunu da önemsenecek görevlermiş gibi gözüme müze sokarak ATATÜRK'ÜN ÜSTÜN SİYASİ VE KAHRAMAN LİDERLİK YAPISINI DÜŞMAN TAVIRLARLA YOK ETMEYE ÇALIŞANLAR ,yeni bir lider modeli ile uğraşa dursunlar, diğer yandan ülkemin tek ayakta kalan demokrat yapısı ve halkçı yapısı ile umud olant siyasi partileri suçlu ilan edip zayıflatmaya hatta ikinci bir partiyi bile bölerek yaratmayı planlayan siyaseti kirletenler varken.