İşte sağlıkla, sevgiyle ve başarıyla geldiğimiz ikinci yıl. Kuruluşumuzun ilkelerinden ve gazeteciliğin dördüncü güç gerçeğinden ödün vermeden, sadece halkın yalnızca halkın gücünden ve beklediği ilkeler anlayışından yola çıkışımızın ikinci yılı!
Emeği geçen herkese hatta sokakta bize selam veren aziz kardeşlerimize, sevgi ve duygu yoğunluğundan vazgeçmeden herkese dokuna bilme alışkanlığımıza, kurumlarımıza, belediyelerimize ve başkanlarına, sivil toplum örgütlerine, odalara, basında ki sevgili kardeşlerimize, yoldaşlarımıza, basın emekçilerine, basın cemiyetlerimize ve sayamadığımız bir cümleye minnet ve şükran duygularımızı sunuyoruz!
Her projenin doğuşunda bir ilke ve amaç vardır. Menzile varmaksa amaç yaptığınız ve kurduğunuz her kuruma saygı duymayı ve ilkeleriyle yaşatmayı bilmelisiniz dedik kendimize! İlkelerimiz basının gücünden doğuyorsa, o gücün erki olmayı ve amaçlarına doğru ilkelerle sarılmayı, hizmet etmeyi ve hizmet götürmeyi bilmeli siniz dedik kendimize! Bu hizmet katarına eklenecek her karakter basının özüne inanmış, basını millete ulaştırırken, karakterinizin yansıması, basından beslenmeli dedik kendimize! Basının doğuşu o ülkenin doğrularına destek vermek, o ülkenin insanına doğru ve bilgi sunacak kaynakların kendisine ulaşmak, ulaşırken hiçbir etki altında kalmadan, taraf olmadan basının yüceliğine ve etkin yapısına sarılarak yapılması gerektiğini asla unutmayacaksınız dedik kendimize!
Basının güçsüz ve taraflı kılındığı bir ülkede, toplumun ayrışması ve doğrulardan uzaklaştırılması kaçınılmazdır dedik kendimize! Bir ülkede basının yaşaması ve ülke adına, “GELECEĞİNE DOĞRU VE GÜÇLÜ KATKILAR SAĞLANMASI DEVLETİN GARANTİSİ ALTINDADIR ANLAYIŞI, HEDEF BULAMIYOR, BİR TARAFLARA YASLANMAYA ZORLANIYORSANIZ” basının onurunu ve dördüncü gücünü kırmayacaksınız dedik kendimize!
Yolunuzda engeller, birçok gücünüzü kıracak oyunlar ve yılgınlıklar içinde dermanınızı yok edecek politikalarda görebilirsiniz, belki yok olmanız için etrafınızda çevrile bilecek, kurumlardan hizmetinizin karşılığı olan kaynaklarınızda kesile bilecek, dahası olmadı suçlu bulunup hapishanelerde de yata bilirsiniz; ama unutmamalısınız ki siz milletin dördüncü gücüsünüz, bu anlayış ve onurun yaşayarak tüm zorlukları yenersiniz dedik kendimize!
Bir başkadır elinize aldığınız gazetenin kokusu! Bir başkadır onu okumanın tadı! Yeter ki havuzunuzda doğru, ilkeli ve şeffaf bilgiler ele dokunsun, göze hitap etsin, beyindeki algılamalar olumlu karşılasın yazdıklarınızı ve çizdiklerinizi! İşte o zaman milletin güvencesi ve dördüncü gücü olursunuz dedik kendimize!
Yaşadığınız bölgenin sesi olmak veya da ülke genelinde ki genel doğrulara dokunmak, o bölgenin beklentisi ve özlemi olmalıdır. Bu beklenti o bölgenin hizmetlerini, sorunlarını yani ekonomik, siyasal ve sosyal yapılanmasında ki doğru hizmetleri ve eleştirile bilinir yanlarını anlatabilmenizi bekler o bölge insan! Yani bölgeden haberi olmayan bir toplum, sorunlarını nasıl ve hangi kanaldan dile getirebilir ki dedik kendimize!
Esnafıyla, sanayicisiyle, köylüsüyle, çiftçisiyle, kurumlarıyla tüm herkesin inandığı, güvendiği bir güç olmanızı bekler bölgenin insanı, okunduğunda inancı gözlerinden okunmalı bölge insanının dedik kendimize!
Tüm bu inandıklarımıza, gazetecilik adına bazı sorunları da dile getirmeyi ilke edindik kendimize!
Bir ilin ve ilin sahip olduğu bölgede, gazeteciğin ilkelerinden sapmadan gelecek haber ve destekleri beklemeli o bölgenin kurum ve kuruluşları! Kimse eleştirilmekten rahatsız olmamalı, daha doğrulara ulaşmanın yollarını aramalı, o bölge insanına homojen bir yapılanmada hizmet götürmenin huzurunu yaşamalı kurum ve kuruluşlar! Yazıldı çizildi diye dördüncü gücün varlığından rahatsız olunmamalı, o bölgenin daha iri, diri ve birlik içinde üreten, katkı koyan bir toplum yapısının oluşturulmasının yolunun açılmasından kimseler rahatsız olmamalı, koltuk, makam ve ihtişam adına!
O bölgenin basını takip edilmiyorsa, desteklenmiyorsa, önce yerel sonra ulusal basın deyip sahiplenmiyorsa, toplumun taraflara bölünmesi, doğrulara ulaşmakta zorlanması ve yönetilmesi önlenemez! Bu anlayışla yola çıkıldığında da sözde basın diye yola çıkanlar, birilerine hizmet etmek adına doğruları saptırıyorsa, basının bu kalemşorlarını de içinde barındırmamak adına, birlik ve beraberlik içinde olmayı ihmal etmemelidirler diyoruz kendimize!
Biz 29 Ekim’de doğduk, ilkeleriyle yaşamayı andı içtik kendimize! Sizlerden istediğimiz tek şey doğrularımıza destek, hatalarımıza eleştiri istiyoruz! Basının onurunu, ilkelerini yaşatmak ve yüceltmek adına! Bölge insanımıza, kurum ve kuruluşlarımıza doğru zeminde, doğru zamanda ve doğrularımızla ulaşma adına! İyi ki doğrular, ilkeler ve ona gönülden sarılmayı ilke edinilmiş okurlarımız, iyi ki varsınız…Birinci yılınız kutlu ve daim olsun seslerini duyuyoruz, çok azizisiniz…
