Dünyanın basın özgürlüğü bayrağını taşıma konusunda son sıralara düşen ülkemiz, yanlış yönetim ve basına karşı basını bitirme, sindirme doğruları yazma konusunda korkutma politikaları üreten hükümet, geliştirdiği tasarruf politikalarıyla, basına karşı yeni bir eylemi içerisine girdi! ” Tasarruf Tedbirleri ile ilgili 2021/14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” kapsamında getirilen tedbirler içerisinde basından gazete almak, ilan ve reklam vermek yasaklanmış, basının elini kolunu bağlama konusunda adeta bir eylem planı gerçekleştirmiştir!

Ulusal medyayı yandaş medya yapma konusunda ki başarısını yeterli görmeyen, varsa kalemine dürüst medya kuruluşlarını, basın ve gazeteleri yok etmeye yönelik olan tasarruf Tedbirleri adı altında çıkarılan kararları gözden geçirerek vazgeçilmelidir!

Geçinme konusunda sıkıntı içerisinde yaşayan basın emekçileri bu tedbirler ile işlerini kaybedecek, gazete sahipleri yaptıkları bu çalışmalardan yıldırılarak yok sayılacakları yetmiyormuş gibi varlıkları tartışılarak eriyip gedecekler!

Burada amaç; yandaş olmayan, doğruları daima halka ulaştıracakları konusunda dik duran basın ve onun emekçileri, açlığa, işsizliğe ve yoksulluğa terk edilerek susturulmak adına yok sayılmışlardır! Sadece bu kadarımı? Asla değil bu kadarla kalmıyor bu eylem; Çalışanların işsizliğe yolcu edilecekleri, ayrıca Basın İlan kurumu diye devleti temsil eden bu kurumda gazetelerden alınan %15 peşin vergi adı altında toplanan büyük paralar, bu insanlara aş olmuş, iş olmuş ve devletin çalışanları olarak yarın mağdur duruma düşürüleceği gerçeğinden uzaklaşılmış, her zamanki gibi insanlara kendi hallerinde yoksulluğa ve açlığa yelken açtırılmıştır! Aylardır basın ilan kurumunun ilanlardan aldığı %15 verginin düşürülmesi talepleri tartışılırken, bugün bu şok kararla karşı karşıya kalınması aslında hiçte sürpriz olmadığı düşünülmelidir! Şimdi gözler kamu kuruluşlarının basına karşı yeni tavır ve tutumlarına çevrilecektir! Fakat bu kabul edilemez durumun bir siyasi karar olarak görülmesinin vereceği sıkıntıları hükümetin nasıl karşılayacağı ve daha yeni ya da daha sert kararlarla gündeme gelebileceği durumu da tepkilere karşı verilecek cevaplar olabilirliği de göz önünde tutulacaktır! Basının bir köşeye sıkıştırılması hatta nefesinin kesilmesi olarak görülen bu karar uzun süre kamuda tartışılacak ve gündemde kalacaktır!

Devletin kamu bankaları milyarlarca lirayı yandaş televizyon ve yayın organlarına ve gazeteye pay ederken, kamu tasarrufu denilen hassasiyet göz ardı edilmiş, dağılımda ki haksızlıklar önemsenmemiş, taraflı medya havuzu beslenmiş, kıt kanaat geçinen, bünyelerinde binlerce basın emekçilerini barındıran havuzun dışında kalan işini yapan gazeteler, bu kararnameyle kimsesizliğe ve yok edilmeye mahkum edilmiştir! Bu kararın yanlışları tartışılır gibi değil, tamamıyla kaldırılmada gecikilmemelidir! Zayiat büyümeden, yıkımlar yaşanmadan!

HABER EDİTÖRÜ: ERDAL DEMİR