Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı ve AKSOY Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy’un hazırladığı önemli araştırma, önceki günlerde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlandı.
Rapor dikkatle incelendiğinde, “Türkiye’de yorulmuş ve daralmış yurttaşların” biraz olsun rahatlayabileceği gerçek veriler görülüyor!
İrdelendikçe hem çok gerçekçi hem de düzgün bir mantıkla açıklanan yorumlarıyla da dün ile bugün arasındaki değişimin net bir şekilde gerçekleşeceği gözlemleniyor!
Hemen yazalım, “AKP’nin gitmesine” az kalmış!
***
Araştırmadan öğrendiğim; “Ülke gündeminin ilk sırasında yoksulluk olduğu, yurttaşın açlık ve işsizlik altında inlediği, AKP iktidarının bu gündemi değiştirmek için toplumsal değerleri zorladığı, özellikle inanç tacirliği yaptığı ama yine de çöküşünü engelleyemediği sonucu çıkıyor!
Erdoğan’ın toplumu kışkırtıcı ve aşağılayıcı sözleri, AKP’li bakanların yalan yanlış beyanları ve küçük ortak MHP’nin muhalefete karşı nezaketten uzak canhıraş sataşmaları, insanların iktidara olan öfkesini daha da yükseltiyor…
Aksoy diyor ki; “2019 yılından itibaren Türkiye’de siyaset aks değiştirdi.
Muhalefet blokunun toplamı, iktidar blokunun toplamını anlamlı farkla geride bırakıyor.
Muhalefete oy veren seçmen, iktidara oy veren seçmenden daha fazla motive ve ilk seçimi muhalefetin kazanacağına dair gittikçe büyüyen bir umudu var.
Sıklıkla takip ettiğimiz ölçümler de benzer bir umudu işaret ediyor…”
Sonrasında Ertan Aksoy iki önemli detaya dikkat çekiyor!
“Birincisi, ülkedeki her olumsuzluğa rağmen seçimi muhalefetin kazanması çok kolay olmayacak.
İkincisi ise iktidar değişikliği sonrası yeni hükümeti bekleyen büyük yapısal sorunların varlığı…”
Bu yapısal sorunların başına eğitim, adalet ve yoksullaşmayı alıyor…
***
Aksoy haklı!
AKP iktidara geldiği andan itibaren toplumu yozlaştırmak adına ilk hedefi eğitim politikası olmuştu!
Eğitim ve öğrenim politikasını, “dindar ve kindar gençlik yetiştirme hevesiyle” bilime ve çağa uygun olmaktan çıkardı!
Bilgi edinmeyen, düşünmeyen ve kendini ifade etmekten korkan bir nesil yetiştirmek için vahşi bir kararlık gösterdi…
“Bilinçlenmeyen insan biat eder.” Mantığından hareketle, ana dilini dahi anlamayan dolayısıyla “muhakeme yeteneği oluşmayan” cahil bir nesil yetiştirmenin önünü açtı!
UNESCO’nun yaptığı tüm araştırma ve değerlendirmelerde Türkiye, eğitim ve öğrenimde en geri de kalan ülke oldu!
AKP ülkenin kalkınması, milletin refahı ve mutluluğu ve de toplumsal barışın sağlanması için eğitimli, bilgili, üreten ve laik demokratik bir devletle yönetilme talebinde bulunacak bir gençlik yetiştirmek yerine, çıkarı için” cahil bırakılan ve AKP’ye oy veren” gerici bir gençlik yetiştirmek istiyor!
***
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında görüldü ki yargı, AKP aracılıyla, evrensel hukukun üstünlüğüne inanmayan, çağdaş, laik, demokratik devletten yana olmayan, Cumhuriyet’e alenen düşman savcı ve yargıçlardan oluşturulmuş!
FETÖ’cüler güya tasfiye edildi ancak, yerine farklı tarikatların elemanlarının yerleştirildiği biliniyor!
Bu nedenle yargı, “Hak, Hukuk ve Adaleti” gerçekleştirmiyor!
Çok değil, geçtiğimiz pazartesi günü görülen “Gezi, Boğaziçi Üniversitesi ve Montrö’ye sahip çıkan 103 amiral davalarındaki” yargının acınacak durumu, Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çıktığını alenen gösteriyor…
Nitekim yurttaşların yüzde 82’si, yargıya güvenmediklerini açıkça söylüyorlar…
***
AKP iktidarı son 20 yılda;
Yaklaşık 16 milyon yurttaşımızı açlığa,
40 milyon yurttaşımızı da yoksulluğa mahkûm etti…
Üretmeyen bir ekonomide zenginler çok çok zengin, fakirlerde çok ama çok fakirleştiler!
Nüfusun yüzde 1’i GSMH’nin yüzde 54’ü, nüfusun geri kalanı da yüzde 46’sını paylaşıyor.
***
Okuduğunuz yazı sırasında dolar 14.80 TL’ydi.
Merkez Bankası’nın net döviz rezervi – 42,9 milyar dolardı.
TÜİK’e göre enflasyon yüzde 54,44’tü.
Dış borç 454 milyar dolardı. Borcun Milli gelire oranı yüzde 57’idi.
İşsizlik oranı yüzde 22,9’du.
İcra dosya sayısı ise 23,5 milyon olmuştu!
***
20 yıl boyunca AKP; toplumu bölmekle, insanları birbirine yabancılaştırmakla, din tacirliğiyle ve algı yönetmekteki başarısıyla ayakta kaldı!
Devletin kaynaklarını “liracıklarla” kandırdığı yoksullara dağıttı, oy topladı, iktidar olunca da gerçek yandaşlarını dolar milyarderi yaptı!
***
Hesap ortada; 1923’ten 2002’ye kadar tüm hükümetler 779 milyar dolar harcadılar!
20 yılda AKP, yaklaşık 4.5 Trilyon dolar harcadı!
Harcanan bu para ile üretim ve istihdam artmadı. Para betona ve demire gömüldü.
“Yol, hastane, havaalanı ve köprü yaptık” diyorlar.
Hayır! Onları parasını torunlarımız ödemek koşuluyla AKP’nin yarattığı yandaşları yaptı! Dolayısıyla trilyonların hesabı mutlaka sorulmalı!
Çünkü ekonomi çöktü!
***
Cumhuriyet tarihimizde ülke ve yurttaşlarının geleceğini düşünmeyen, üretmek ve zenginleşmek yerine aç ve açıkta bırakarak, insanlarını emperyalistlerin sömürüsüne hazırlayan kötü niyetli böylesi bir siyasal yönetim görülmemiştir!
Adeta Türkiye’ye kötülük yapmak üzerine geldiler.
Devletin tüm yapısını, yurttaşların yaşam biçimini, gelenekleri ve değerlerimizi değiştirdiler!
Ve artık gitmeleri şart oldu!