Yaşantımız boyunca çok asabi dönemlerimiz olmuştur hepimizin. Sinir kat sayımızın giderek arttığı ve öfke kontrolümüzü asla dizginleyemediğimiz gergin dönemler. Aslına bakarsanız şu dönemde, belki en sıkıntılı ve kendimizi kontrol edemeyecek bir çemberin içinde gibiyiz.

Ben size sistemin yarattığı ve beynimize sindirdiği bugünün buhranlı sürecinden bahsetmeyeceğim. Konumuz daha derin….. Konumuz bırakılan izin bizlerde yarattığı baskın ve ezme politikasını güden sosyal ilişkiler üzerine olacak.  Sosyal hayatta çok aktif ya da çok pasif bir yapıya sahip olabilirsiniz. Kurduğunuz ilişkiler  aile,özellikle iş ve arkadaş çevresinde edindiğiniz konum ve itibar sizin ilişkilerinizin tabanında önemli bir yere sahip. Fakat genel bir yapılanmaya bakıldığında; sistemlerin, yönetimlerin ve önlenemez sindirilmiş çarpık düzenin insanlar ve ilişkiler üzerindeki tesiri hayli büyük. Artık sosyal hayatta güç zehirlenmesinin yarattığı ayrıca kibir ve egoizmanın sızdığı geniş çaplı bir küstahlık söz konusu tümden düşünürsek. Ezici, tepeden bakarak,” sistemin verdiği belki de” bir öz güven patlağını görmemek mümkün değil.

Hepimizin bildiği meşhur söz”SEN KİMSİN” gibi kendimize savunma mekanızması oluşturup silah gibi kullandığımız bu şanlı atar cümlesi bu dönemde isyanın tek ortak söylemi. Ülke genelinde ıkına sıkıla yaşamaya gayret gösterilirken giderli cümleler bizi deşarj etme yolunda hayli işe yarıyor. Sosyal yaşamda küstahlara ve ego düşkünlerine karşı aşağılık bir duruma düşürmek için bütün hırsımızı bu cümleden çıkarmak bize çok iyi geliyor. Öfkelerimizi derecelendiremediğimiz yaşamımızda ayarsız bir sürü insana karşı günümüzde baş edebilmek inanın hiç kolay değil.

 Yazımın başında da belirttiğim üzere eğer bir ülke halkının refah ve huzurunu tabanında sağlayamıyorsa o toplum git gide çatışır ve tabakalaşma ortaya çıkar. Yani herşey ülke insanına verilen değerden geçer. Mutlu bireyler oldukça tüm ilişkilerde huzur ayyuka çıkar. İkili oynayan sistemin zıtlaştırdığı ve ayrıştırdığı toplumlarda ise halk çatışır, isyan çıkar. İyi yönet ki  huzurlu bir ülke insanı ve ilişkileri oluşsun.