Gelecek Korkumuz Cumhuriyet Ve Demokrasiyle Yok Edilir

TEK ADAM REJMİNDEN geliştirilmiş demokrasiye dönüş ve milli iradenin hâkim olduğu Parlamentoyu yeniden devreye koyma için çıkılan yolda Millet ittifakının alacağı sonuç bir çağdaş yaşamın sayfası olacaktır!

Şimdiye kadar tüm hesapların Cumhuriyet üzerinden görüldüğü süreç nereye gelmiştir?

Tabii ki Cumhuriyetin ve demokrasinin yok sayıldığı, adının nasıl bir başkanlık sistemidir sorusunun karşılığını bulamayan bir sistemin tıkanıp kaldığı, tek adamlık rejiminin önünün görülmediği bir noktada tıkanıp kalmıştır!

Bu saatten sonra ne olacak sorularının sıkça sorulduğu, ekonominin bir gününün sonrasının karanlık olduğu, siyasetin demokratik ilkelerinden uzaklaştırıldığı, güven denilen milletçe aranan özelliğin bulunduğumuz noktada yok olduğu, sosyal dengelerin alt üst olduğu yerdeyiz!

Hiç kimsenin bir siyasi partinin geleneksel taraftarı olmadığımız yerden, Türkiye’nin her alanda (iç ve uluslararası) güvenirliğinin kazanılması, ilkeleriyle Hak Hukuk ve adalet sisteminin özgürleştirildiği, ekonomiden ben sorumluyum, çünkü ben ekonomistim demenin yerine, planlı kalkınmanın yediden hayata geçirilmesinin acil olarak tahsisi gereken yerdeyiz!

Milletçe bir şeyi becere bilmeliyiz! Bu ülkenin tam bağımsızlığına( Ekonomik ve Ulusal) gölge düşürecek, geleceğimizi ipotek altına alacak yanlış yönetimlerin varlığına; dur diyecek bir bilinç düzeyine ulaşan toplum yapısına ulaşmamız gerekmektedir!

Avrupa Rönesans ile devlet yapısını kiliselerin kontrolünden çıkarıp, inançlarını korumayla geleceklerini bugün nasıl muasır düzeylere taşıdıysalar, bugün bizi taşımak istedikleri; ütopyacı bir yapının ümmet toplumu yapısına son verip, Laik, demokratik, sosyal bir devlet yapısına eğitim ve kültürel devrimi gerçekleştirerek ulaşmak zorunda olduğumuzu milletçe başarabilmeliyiz! İlim ve irfanın yerini ulemalar ve mollalar ülkesi haline gelerek geleceğimize kalıcı bir yön veremeyiz!

Çocuklarımızın ve ulusumuzun kaygıları bu denli hat safhaya ulaşmışken, bizler engel olmak isteyenlere karşı durarak 23 Nisan Ulusal ve Egemenlik bayramını üzerimizden atmamız gereken kara bulutların altında kutlamaya devam edemeyiz!

Ülkenin topraklarının ve milli değerlerinin bugünkü durumunu şeffaf bir ifadeyle ne durumda olduğunu bilmediğimiz, hepimizin aynı gemide nerelere sürüklendiğimizi bile bile bu geminin bir yerlere çarparak parçalanmasına göz yumamayız!

Bu son virajda sen ben demeden herkesin milli iradeyle geleceği tahsisi etmeye ihtiyacının olduğunu daha fazla görmemezlikten gelemeyiz!

Hangi patinin yanlış yönetimine rağmen tarafı olmakta ısrarla daha fazla ayaklarımızın üzerinden dizimize düşmeye müsaade edemeyiz!

Tüm bu meselelerin yükü altında 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin Milletimizi ve geleceğimizin yeniden aydınlık günlere ve tam bağımsız Türkiye anlayışına ekonomik ve sosyal yapımızla büyümeye doğru hamleler ve adımlar atacağımız günlere şimdiden selam olsun diyelim!

Selam olsun Ulusal ve Egemenlik bayramımıza! Selam olsun Aydınlık yarınlara ve onu emanet edeceğimiz aydınlık genç kuşağa! Selam olsun çocuklarımızın Cumhuriyetten beslene körpecik beyinlerine!

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.