Bu yazıyı yazdığımda yasa teklifi 24 Ekim 2024 günü Adalet komisyonlarda kabul edildi, Genel Kurulda görüşülmesi bekleniyor. Bu teklif yasalaşırsa çok sıkıntılı günler bizi bekliyor demektir. Geçtiğimiz Mayıs ayında 9.Yargı Paketinin içine konan yasa teklifi, tepkiler üzerine torba yasadan geri çekilmişti. Bu gün yeniden gündemde.
Peki şimdi bakalım bu Etki Ajanlığı nedir? Etki ajanı, bir ülkede kamuoyunu veya karar alma süreçlerini etkilemek için konumlarını kullanarak başka bir ülke için faydalı sonuçlar üreten kişileri tanımlamak için kullanılan tartışmalı bir terimdir.
İktidara göre; Bu kanun teklifi ile casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilecekmiş. Muhalefet ise bu kanun teklifinin 16. Maddesine şiddetle karşı çıkıyor. Teklifin “Cadı avına” dönüşme tehlikesi olduğuna işaret ediliyor. Hatta Macaristan’da 4 yıl kadar uygulanan bu kanun 2021 yılında anti-demokratik diye yürürlükten kaldırılmış, Rusya’da ise buna benzer bir antidemokratik yasa uygulaması devam ediyor. Rusya’da demokrasinin sınırları halen tartışılıyor.
Bu duruma Türkiye’deki Basın Meslek Kuruluşları da tepki gösteriyor. 22 Ekim de ortak bir deklarasyona imza atıp; Etki Ajanlığı kavramının ceza kanununa eklenmesi basın özgürlüğünü ciddi tehdit altına sokan bir adım olup, iç ve dış siyasal yararlar aleyhine, yabancı organizasyonlar ve savaş etkinliği ifadelerinin getirdiği muğlaklık, bu düzenlemenin her türlü gazetecilik faaliyeti üzerinde baskı oluşturma potansiyeli taşıdığına işaret etmektedir. “Bu düzenleme gazetecilerin mesleklerini icra ederken her an “Etki Ajanı” olarak damgalanma riski ile karşı karşıya kalacakları bir ortam yaratacaktır” denilmiştir.
Teklif yasalaşırsa gazeteciler ve Demokratik Kitle Örgütleri yazdıkları yazılardan ve demokratik eylemleri nedeniyle “Etki Ajanı” muamelesi görüp cezalandırılabilirler. CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer konu ile ilgili “Amacınız asla Etki Ajanı yakalamak değil, gazeteciyi, eleştirel aklı, muhalefeti, kendinden olmayanı, baskıyla susturmak” diye konuşmuştur.
Hükümetin kararlarını ve uygulamalarını beğenmediğinizde ve muhalif yazılar yazdığınızda, pekala Etki Ajanı muamelesi görebilirsiniz. Sivil Toplumda aynı şekilde. Hükümetin hatalı politikalarına karşı toplumsal eylemler için faaliyetlerinde pekala “etki ajanlığı” yapmış olabilir. Hani yıllardır söylenen “Dış Güçler” tanımı var ya, onlara hizmet ediliyor suçlaması ile haklarında kolaylıkla dava açılabilir. Çünkü çok muğlak ve sınırları belli olmayan, keyfiyet içeren, kaygı verici bir teklif olarak karşımızda.
Sizler bu satırları okurken umarım Adalet Komisyonunda kabul edilen yasa teklifi TBMM’den döner. Aslında bu da çok zor, torba yasanın içerisinde Noterlik Kanunu ile düzenlemelerde var. Çok da umutlu olmadığımı söylemeliyim. Torba Yasa kabul edilip, yasalaşacak. Her zaman olduğu gibi CHP Anayasa Mahkemesi’ne yasanın 16.maddesinin iptali için dava açacak. Demokrasilerde muhalif sesler olmalıdır. Yoksa bu demokrasi olmaz. Bitirirken “29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun.” Nice 101 yıllara… YAŞASIN CUMHURİYET…