Ülke duman olmuş, borç gırtlakta, salgın milleti perişan etmiş, insanlar yasak sonrası kendini yeni yeni toparlamaya başlamışken sanırım bazılarının ekonomik anlamda kazanca hiç ihtiyaçları yok gibi görünüyor. Konunun özünü detaylarıyla yazacağım sizlere; yalnız şunu belirtmekte fayda var; birilerinin arkası sağlam ki fazla borusu ötüyor.
Bir iki günlüğüne Kuşadası’na malum bayram tatilinden e biz de biraz faydalanalım,diyerekten geldim. Çok da sevdiğim ve yıllarca da tatilimi yaptığım yerdir zevkle; ki 2 senedir de çok iyiye giden bir ivme kazandı burası. Kafamızı dinleyelim, nefes alalım misali vs. yol aldım meşhur Kadınlar Denizi’ne.
Dünyanın yarısı oraya toplanmış desem abartmış olmam fakat millette haklı çok bunalımlı bir süreçten geçtik fakat halen bu salgın belası tamamen bitmiş değil dikkat edelim lütfen. Bilirsiniz ki Kadınlar Denizi’nde bir çok işletme ve dükkan mevcut. Deniz sonrası kızımın bir ihtiyacını almak üzere bir dükkana girdim. İçeri adım atar atmaz dükkan sahibinin enteresan bir üslubu ile karşı karşıya kaldım. Bana “denizden çıkmış halinizle ve kumlu ayaklarınızla içeri giremezsiniz diyerek dangalakça ve densizce bu cümleleri sarf etti. Bunu duyan ben, terbiye sınırlarımı aşmadan” o zaman denizin dibine dükkan açmayacaksın” sözleriyle tepkime devam ederek ve oradan baya bir ses getirerek ayrıldım. YAHU densiz saygısız adam, millet müşteriye ve paraya hasret sen kumla taşla uğraşıp esnafım edasıyla orda hala varlığını sürdürüyorsun en önemlisi de Turizmin incisi olan Kuşadası’nda nasıl oluyor da senin gibi sözde esnaflar barınabiliyor ; bu çok endişe verici. Mesela bir Turist gelse dükkanına sen de ayağın kumlu diyerekten alma dükkana; sana bir şey söyleyeyim mi ,adamı tefe koyarlar.
Turizmi senin gibi sığ beyinler aşağıya çekiyor. Esnaflığı senin gibiler bitiriyor. Seni daha da rencide edip mekanının adını da yazardım lakin insanlık bizde kalsın. O çirkin tavır ve üslubunu unutmayacağımı belirterek daha farklı bir tavırla senin gibileri tepe taklak getirmeyi bir borç biliyorum.
Güvenceniz mi var o zaman defolun gidin de milletin ekmek kapısı açabileceği yerleri işgal etmeyin; İnsanlar, ekmeğini kazanmak için dört nala çalışıp müşterinin önünde bin takla atıyorlar.
Haddinizi bilin.