Demokrasi Yoksunu Türkiye

 1980 yılında askeri ihtilal olduğunda henüz 23 yaşındaydım ve her saat başı siyah beyaz ekranda altın apoletli “net eküm” zafer kazanmış komutan nidaları ile toplumu dizayn ediyordu. Ülke iç savaştan çıkmıştı ve o güne susup sebep olanlar bir anda demokrasinin kılıcı olmuşlardı.

   Sonra zorla da olsa yeniden Demokrasi’ye dönüş çabaları dini motiflerin gölgesinde yeniden başladı. Tabii ki bir milletin inançları ana unsurdur ancak dini temellere üstüne bir sistemde laik ve demokratik bir cumhuriyet modelini uygulamak ciddi bir iştir. Dönemin başbakanı Turgut Özal cunta yönetiminin desteğini de alarak ekonomik ve dış politikalarda bazı cesur açılımlar ile küresel ekonomiye geçiş modeline geçse de ekranda hep Kenan evren var idi.

 Hiç bir Allah’ın kulu da dur diyemezdi neteküm! Mili ter bir diktatöre karşı ne kadar sesini yükseltebilirdiniz ki!

       Sene 2015 ve artık 1980 de tohumları atılan ılımlı İslam modeli ve padişahlık rejimi yâda en sade haliyle halifelik sistemine doğru kararlı “kutlu doğum” başlamıştır.

  Bugün 15 Temmuz Türkiye Kutlu doğumun mimarının yıkımlarıyla uğraşıyor hala! Bizde bıraktığı illet körelme ve içeriden çürüme ve hala Feto adıyla yapılan operasyonlar, uzantıları olmadı yavrularını toplamakla meşgul oluyor! Türkiye. Belini doğrultamadığı bir kozmik oda operasyonu ve ardı ardına gelen Ergenekon ve benzeri uydurma davalarıyla Türkiye’nin kavram ve kurumlarında meydana gelen çökmeler! Hala bu kişiler bu zehirli virüsten kurtulamamış, bir köşeye sinmiş avını bekleyen avcıya benziyorlar! Türkiye Ortadoğu’nun batı medeniyetinde örnek ağabeyi iken bugün ekonomisi ve sistemi raydan çıkmış modeli belli olmayan bir adrese doğru ilerlemeye çalışıyor! Aslında 15 Temmuz İslam inancına zararlar veren bir çetenin görünmeyen yüzünün ortaya çıktığı gündür! Kardeş kardeşi vurdu! Silahlı kuvvetler başkentimizi bombaladı! Silahlı kuvvetlerimiz ikiye bölünmüş; biz bu gerçeği 15 Temmuz'da yaşadık! Peki, o güne kadar bu çete elini kolunu sallaya sallaya yurdu sararken iktidar neler yaptı! Yaptıklarının sonucunu bu ülke şimdi ekonomisiyle diyetini ödüyor! Fakirin, Fukaranın suçu neydi! Devletine ve hükümetine güvenmek miydi? Tabii ki tek neden buydu! BU çete elini kolunu tüm kurumlara ve kavramlara uzatmışken, ele geçirmeyi başarmışken onlara ne istediniz de vermedik diyenler kimlerdi! Köprü üzerinde askerin başını kesenler nereden geldiler ve kimlerdi!

267 vatandaş can verdi vatan sevgisi yoluna! Bu vatan bu duruma gelene kadar sorumlular nerelerdeydiler! Birilerinin 15 Temmuzdan dolayı vicdan mahkemesi yapması ve milletinden bir özür dileme borcunun sorumluluğu ne zaman gerçekleşecek! Bu ülke muasır medeniyetlere uzanırken, bu ülke ekonomisiyle ilk ona girmeye yaklaşmışken, bu ülkeye bu sonucu yaşatmak kimlerinin vicdanını rahatsız ediyor mu etmiyor mu?

Ekonomi, eğitim, sağlık, hukuk, sosyal yapı karardı, birileri bir şey söylesin! Bu durumdan Cumhuriyet ve onun betonu olan Demokrasiye dönüş ile aydınlığa çıkarız desin! Yüz binlerce genç dimağlar bu yıl ülkeyi terk ederken, 10 milyon mülteci bu ülkenin Anadolu kültürünü kirletti! Bu ülke BM Mülteci kampı olmayı ne zaman halkına sorduktan sonra kabul etti!

Vakit çok dar bu dönüşümü yapmak için! 15 Temmuzu iyi düşünmek ve muhakemesini iyi yapmak gerekiyor gerçeği görmek adına!

  

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.