Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD), denizin ormanları olarak bilinen ve endemik bir tür olarak nesli tehlike altındaki Akdeniz’in çiçekli deniz bitkisinin korunması için çağrıda bulundu.
Doğal güzellikleri ile birçok yaban hayatına ev sahipliği yapan Aydın, endemik bitkileri ile sualtı yaşamına da kucak açıyor. Sadece Ege ve Akdeniz’de bulunan ve nesli tehlike altında olan Akdeniz’in çiçekli deniz bitkisi de bu endemik türler arasında yer alırken, EKODOSD denizin ormanı olarak tanımlanan endemik bitki için koruma çağrısında bulundu. Dünya Doğa Koruma Birliği’nin koruma listesinde yer alan Akdeniz’in çiçekli deniz bitkisi posidonia oceanica’nın tekne çapaları ve atıklar nedeniyle her geçen gün yok olduğuna dikkat çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Deniz çayırlarının tahribatı, ormanlardaki ağaç kıyımı ile eşdeğerdir” dedi.
“Kuşadası’nın hemen her kıyısında görülmektir”
Deniz çayırlarının kıyıları erozyona karşı koruduğunu belirten EKODOSD Başkanı Sürücü; “Sadece Ege ve Akdeniz’de bulunan endemik bir tür olarak bilinen nesli tehlike altındaki Akdeniz’in çiçekli deniz bitkisi Posidonia oceanica, (IUCN) Dünya Doğa Koruma Birliği’nin koruma listesindedir. Fotosentez yapmak için güneş ışığına ihtiyaçları bulunduğundan yaklaşık 1 - 40 mt. Derinliğe kadar, kumluk alanlarda bulunurlar. Deniz çayırlarının bir metrekaresinin 10 litre oksijen üretebildiği düşünüldüğünde ne kadar önemli olduğu anlaşılır. En önemli yararlarından biri omurgasızlara ve birçok balık türüne üreme ve beslenme ortamı sağlar. Deniz kaplumbağalarından Chelonia mydas türü Yeşil Deniz Kaplumbağaları otçul olduklarından deniz çayırlarıyla beslenirler. Yeşil Deniz Kaplumbağalarının Kuşadası kıyılarında yoğun bir şekilde görülmelerinin nedeni zengin deniz çayırı yataklarıdır. Oksijen üretmeleri nedeniyle, denizlerin ormanı olarak bilinen P.O. kıyıları erozyona karşı korur. Denizden kıyıya vuranları ise yüksek banketler oluşturur. Halk arasında deniz eriştesi olarak da bilinen Posidonia oceanica deniz çayırları Kuşadası’nın hemen her kıyısında görülebilmektedir” şeklinde konuştu.
“Çöle dönüşerek biyoçeşitliliğe zarar verecek”
Deniz çayırlarının korunması için mutlaka yüzer şamandıra modeli ya da tonoz uygulamasının yapılması gerektiğini ifade eden Sürücü; “Kuşadası kıyılarında yoğun olarak görülen deniz çayırlarının bulunduğu bazı alanlar, yanlış kullanımla ne yazık ki tekne çapaları ve atıklar nedeniyle tüm özelliğini yitirerek tabanı çöle dönüşmüştür. Özellikle trol tekneleri çapalar ve taramalarla mekanik hasarlar oluşturmakta, denize atılan lastik gibi atıklar nedeniyle de deniz çayırlarının üzerine baskı yaparak, foto sentez yapmalarını engellemektedir. Av mevsimi açıldığından Kuşadası’na gelen onlarca trol teknesi, deniz çayırlarının en yoğun bulunduğu yerlerden Yılancı burnu ve Güvercinada arasına her gün demir atıp taramakta ve deniz eriştelerine büyük zarar vermektedir. Denizel hassas alanları belirleyip bu bölgelerin koruma ve korumaya uyumlu kullanılması sağlanmalıdır. Kuşadası kıyılarında deniz çayırlarının korunması için, mutlaka yüzer şamandıra modeli ya da tonoz uygulaması yapılmalıdır. Denizlerimiz bu şekilde hoyratça ve bilinçsizce kullanılırsa deniz erişteleri sürekli azalacak ve taban çöle dönüşerek denizel biyoçeşitliliğe zarar verecektir. Deniz çayırlarının tahribatı, ormanlardaki ağaç kıyımıyla eşdeğerdir. Deniz çayırları sağlıklı ve temiz denizlerin önemli göstergelerinden biridir. Onları hep birlikte korumalıyız” dedi.
Güncelleme Tarihi: 02 Ekim 2022, 18:25