Efeler Belediyesi tarafından düzenlenen 1.Efeler Kitap Günleri devam ediyor. Ülke genelinden 90 yayınevi ve farklı alanlardan 100 yazarın katılımıyla 10 gün sürecek edebiyat yolcuğunun 4’üncü gününde birbirinden kıymetli yazarlar okurlarına imza dağıttı ve Efeler halkıyla söyleşilerde buluştu.
Pınarbaşı Mesire Alanı’nın eşsiz doğasında kitapların kılavuzluğuyla devam eden yolculuğun 4. günü saat 10.00’da kitap stantlarının ziyarete açılmasıyla başladı. 13.00-17.00 arası; yazarlar Aslıhan Tüylüoğlu, Hidayet Karakuş, Talat Avcı, Yücel İnegöllü, Serkan Fırtına, Zehra Ünüvar ve Mustafa Ünver, okurlarına imza dağıttı ve fotoğraf çektirdi.
Büşra Elmaskaya’nın moderatörlüğünü yaptığı ’Oyun Yazarlığı Sahneleme ve Tiyatronun Ekonomi Politiği’ isimli söyleşinin konuşmacı koltuklarında Tiyatro Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nazif Uslu ve İzmir Bakırçay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sacit Hadi Akdede yer aldı.
Söyleşide ilk söz alan isim Nazif Uslu oldu. Herkesin oyun yazarlığı yapabileceğini söyleyen Uslu, “Yazmak isteyen, farklı hayaller kurabilen, benim de söylemek istediklerim var diyen herkes oyun yazarı olabilir. Oyun yazarlığı yasalarla tanımlanmış bir meslek değildir. Eğer oyunlarınız sahneleniyorsa bunlardan telif ücreti alarak geçinebilirsiniz. Fakat oyun yazarları, aynı zamanda farklı işlerle meşgul olarak esas geçimini oradan sağlar” dedi.
Türkiye’de genç oyun yazarı yetişmediği iddialarını da açıklık getiren Uslu, “Bu konuda çok fazla araştırma yapmayanlar, Türkiye’de genç oyun yazarı yetişmediğini söylüyorlar. Aksine çok sayıda oyun yazarı yetişiyor. Bunun tersini söyleyenler, Moliere’in ve Shakespeare’in oyunlarını hazır alıp eleştirilmemek için bu oyunları sahneliyorlar. Eleştirilmek istemedikleri için hazır kalıp oyunları kullanıyorlar. Yeni oyunların peşine düşmüyorlar. Tiyatro muhaliftir. Ayna tutar, eleştirir ve eleştirilir. Tiyatro varlığını halen sürdüren en eski sanat dalıdır” ifadelerini kullandı.
Tiyatronun öğretme gücünden de bahseden usta yazar, “Tiyatronun büyüsü, insana fark ettirmeden öğretme gücünden kaynaklanır. Tiyatroyu izleyen insan farkına varmadan şuur altı aracılığıyla öğrenir. Eğitimde de bu teknik kullanılır. İnsanı birey olarak geliştiren ve demokratik kültüre hizmet eden tiyatro, daha da insanlaşmamıza katkı sunar. Sanat insanın ruhunu onarır. Tiyatro insanı iyileştirir” dedi.
Pandemi gibi toplumu olumsuz etkileyen gelişmelerde ilk olarak tiyatroların kapatıldığını hatırlatan Uslu, “Oysa bizi bu süreçlerden çıkarıp normalleşmemizi sağlayan da sanat oldu. Müzik, tiyatro ve diğer sanatlar iyileşmemizi sağladı. Bu nedenle tiyatro ölmez daha binlerce yıl yaşar" ifadelerini kullandı.
Ekonomik şartların getirdiği hayat pahalılığının tiyatro maliyetini de artırdığını sözlerine ekleyen Uslu, “2021 yılının Ekim ayında burada Pınarbaşı Mesire Alanı’nda Efeler Belediyesi’nin katkılarıyla Sabahattin Ali’nin ‘Değirmen’ isimli oyununu 27 kişiyle oynadık. Şimdiki bütçeyle buraya 8 kişi
getiremeyiz. Maalesef tiyatronun ekonomik nedenli problemleri de var” diyerek tiyatro camiasının içinde bulunduğu maddi zorluklardan söz etti.
Tiyatronun Politik Ekonomisi kitabının yazarı Prof. Dr. Sacit Hadi Akdede ise tiyatro üretiminde oluşan değerin nasıl finanse edildiğini anlattı. Ülkede tiyatro oyuncularının kazandıkları paranın yetersizliğine dikkat çeken Akdede, “Televizyonda işler böyle değil. Televizyonda kapitalist sistemin ön plana sürdüğü oyuncular ve mankenler yer alır. Ortalama 10 oyuncu vardır. Bölüm başı 100 binlerce lira kazanırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde dahi oyuncuların geliri ortalama 4 bin 500 dolar civarında. Türkiye’de kapitalizmin öne sürdüğü oyuncular hariç diğerleri düşük ücretlere çalışır. Bunun önüne geçecek politikalar üretmek gerekiyor" dedi.
Tiyatronun toplumsallaşmayı sağladığını ve bu nedenle diğer sanatlardan ayrıldığını söyleyen Akdede, “Sanat, insanı birey olarak tamamlar. İnsan bedenden ibaret değildir. Ruh taşır. O yüzden sanatı izlersiniz. Ruhunuz bütünleşmek ve tamamlanmak ister” ifadeleri ile sanatın önemini vurguladı.
Söyleşi sonunda Efeler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Dr. Eralp Atay, son anda gelişen programı nedeniyle şehir dışına çıkmak zorunda kalan Başkan Atay’ı temsilen sahneye çıktı. Her iki isme de katkılarından dolayı teşekkürlerini sunup çiçek takdim eden Eralp Atay, Efeler Belediyesi’nin bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sanata destek vermeye devam edeceğini söyledi.
1.Efeler Kitap Günleri, 8 Ekim Pazar gününe kadar Pınarbaşı Mesire Alanı’nda devam edecek.