Satırlarımızda okuyucularımızın karşısına böyle çıktığımız için üzüntülerimiz büyük.
TÜRKİYE'nin basının içinde yer alışımız, Analiz ve elimize etmek, sonucu betimlemek ve kanıksamak, iç tensellik kazandırmak, doğru kalem ve bilgi donanımlı kafa yapısı ve gazeteciliğin ilim ve irfan işi olduğunu kabullenmekten geçer. Ahlak ve nizam gazeteciliğin ana kavramıdır çünkü taraftar olarak arkasına alacağı güç halktır. Halkın bilgilendirilmesi, devletin muhakeme edilmesi, ülke çıkarlarının korunması; bu dördüncü gücün ahlaklı kalemine ve kurumsal şahsiyetine bağlıdır.
Bölge gazetelerinin Avrupa da ne denli önemli kariyle yaptığını daha öncede yazmış, bölge gazetelerinin yaşam haklarının desteklenmesi aslında o bölgenin halkının sosyolojik ve ekonomik anlamda korunması demektir diye yazmıştık. Bunu yapamıyorsa bu bölgenin kurum ve kuruluşları, bunun nedenini yine anlamak, çözmek, halka doğru bir dille yazmak yine o bölgenin, basının direnç gücü ile mümkün olacaktır.
Bu şu değildir ama yaşamak için, kurum, kuruluş, birilerinin ya da yerel yönetimlerinin klavye silahşörlüğünü yapmak ve ayakta durmanın çözümünü bu şekilde basının ve gazeteciliğin ahlak ve duruş anlayışına sırt dönerek yapmak hiç değildir.
ALTI yıldır Aydın da basın nasıldır ve nasıl işliyor diye sürek yapıp analiz etmeye, kendimizden ve kendimizin yer aldığı gazetemizin köşesinde kimseye ama kimseye en ufak bir menfaat karşılığında ödün vermeden yaptığımız basın emekçiliği.
Merak konusudur yazdıklarımız ve yazacaklarımız. Hiç ama hiç çekindiğimiz olmadı, olmayacakta. Kendini gazeteci sayan sosyal medyada ki sözde sitelerde basın rollerini yapmaya çalışan, ama aslında mesele birlerine klavye silahşörlüğü yaparak, düştükleri kör kuyudan kurtulma çırpınışlarında bulunanlardan. Unutmasınlar çırpınır iken, tutundukları paçalardan, kuyunun ışığı görüldüğünde tekrar bir geri vuruşla kuyunun karanlığına dip yapacaklarını unutmasınlar asla. Bir başka İspanyol paça tekrar kuyunun dibine ipi salaya bilir, yani hayatları böyle kişilik erozyonu ile geçecektir Ama onlar Türkiye ve bölgenin gözde ve önemsenen basın medya gurubu ya da gücü olduklarını sana dursunlar, Ulusal ve bölge gazeteciliğini adım adım öldürdüklerini görüyoruz.. Buradan sesleniyoruz. Asaleti, hak ettikleri yeri ve basının emekçiliğini yapanlara sesleniyoruz, susmayın ve yazın ilk ben olayım demeden yazın. Hepimizin sesi olayım var sayın. Atılan taşlar hepimize gelsin. Yok, olan bölge gazeteciliğinin yerini hala İstanbul’un doldurduğunu görmüyor musunuz?
Şaşkınlığın biri bitme den, şokun artçıları geliyor. Gazeteci diye dördüncü güce bölgesel güç katacağımıza, yerelde yaşadığımız sosyal ve ekonomik şartların çıtasını yükseltecek araştırmalar ve projeler peşinde koşacağımıza, bölgenin dışarıdan gelen baronlar tarafından yağmalandığını gösteren haberleri ve yorumları, ülke gündemine düşüreceğimize, öğrenci, ev hanımı, işsizlerin ve bölgenin kullanılmayan kaynaklarının sorunları ile uğraşacağımıza, bakın neler yapıyoruz!
BÖLGE SİYASETİNDE BASIN
Bölgede siyaset denince akla bütün şehir ve başkanı geliyor. Şehire ve bölgeye karşı hizmet sorumluluklar nedir ve nasıl olmalıdır! Bu açıdan neden bakmıyoruz Başkana. Neden bazen ilah bazen mat ediyoruz. Neden mi çıkarlarımız yüzünden! Bakın yaşadığımız ilimizin Belediye başkanı ve görevi bu il için en iyi şekilde hizmet etmek. Özal’dan gelen bir anlayış; ”İş ve aş” yaratmak, sosyal ve ekonomik imkânlar için bölgenin değerlerini ve katma değerlerini iyi kullanmak ve korumak. “Tabii ki sistemden fırsat kalırsa! Bu hizmetler yapıldığı müddetçe halk takdir eder, geleceğini ve siyasetini destekler. Değilse bu eleştiriyi halk yapar, basında halkın dili kulağı olur. Halkın bilemediğini, göremediğini basın denetler halka bildirir.
Eyvallah bu kadarına basın ve gazetecilik adına sözümüz yok. Ama bir zamanlar Büyük Şehir Belediye Başkanının her gittiği yerde mum gibi ben basınım diye yanacaksın, bir ordu gibi arkasından gideceksiniz, yerel yönetim ve ulusal bszdaki başkanlara ne oldum havasında sokacaksınız, halkın sevgilisi iken başkanlar sayenizde halkın içine içmekten uzaklaşmaya başlayacak, bu arada biz daha ne kadar başkanın övgü çıtasını yükseklere çeke biliriz bu sayede güzelliklerden daha ne kadar faydalana bilirinizin hesaplarını yapacaksınız, işlerinizde tıkırında olacak, peki sonra ne olacak! Bakın ne olduğunu size net bir şekilde yazalım;
At jokeyini değiştirecek, jokey boşluğa düşecek, varsa elinde üç beş dişe değer sözde gizli belge! Uzaktan uzağa sallayacak, bak başkan bunu bana yapma diye, tehditler savrulacak! Başkan kolay pabuç bırakacak cinsten değilse blöf hiç işe yaramayacak. Elinde ki belgeler ile bir zamanlar aynı kulvarda koştukları halde başkanın uzağında kalan bir başka ata yanaşacaksın ve netice o atın jokeyisin artık! Ayıptır halka karşı günahtır! Basın ve gazetecilik adına ayıptır Bunun adını ulusun ve bölgenin halkı koyar ve hesabınıda sorar! Kaybolan yerel hizmetler, kaybolan eldeki yöneten değeri ve onun kişisel egolarının öne çıkışı? Başkanın basın ordusunun içindeyseniz, gazeteniz ayakta duruyorsa başkan iyi, nemalar yoksa tu kaka! Şimdi soruyorum tüm böyle sözde gazeteci, basın ya da neyse ney diye dolaşanlara, sizin adınız ne, ne demek gerekiyor size. Siz olsanız, olsanız bölgeye , ulusa, Milletimize, halkımıza zarar verenler, gazeteciliği kirletenlersiniz. Sen ilçede kendi ilçenin sorunları ile uğraşarak gazetecilik yap ki ilçen seni kendinden bilsin, sen ilçenin ve bölgenin sorunlarına sahip çık ki kendilerinden bilsinler, ulusal ve yerel basın gazeteciliği kendi sorunlarına ve bölge sorunlarına sahip çıksın ki, Başkan ve kurumlar daha dikkatli olsunlar.
Sizler dedikodu ve nifak işleri ile uğraşıp basının midesini bulandırırsanız, kendi sorunlarımızla bile ciddi makamlar bulup uğraşamayız siz sözde basın diye dolaşanlarının yüzünden!
Yerelde bir çok Cemiyet’in bir binası yok, boş verin kiralık dairesi yok. İşte sizler bu gücün oluşmasını engelleyenlerdensiniz.
Ulusal ve yerel başkanlarına da söyleyeceklerimiz var.
-Sayın Başkanlar basınla ne kadar doğru çizgide barışıksınız?
-Gerçekten doğru noktada, Basın ve gazeteciliği yapanlarla ilgili misiniz?
-Bölge basınını önemsiyor musunuz, onların giderek güçlenip, sizin doğru işlerinize dördüncü güç olarak katkı koymasını istiyor musunuz?
-Hiç aklınızdan basının ve gazeteciliğin doğru argümanları ile bir olup, bu bölgenin ortak sorunlarını birlikte yüklenmek için bir araya aralıklarla gelmeyi düşünüyor musunuz?
-Siz tüm ulusal ve yerelde başkanısınız. Kabul ediyorum bir siyasi partinin de Belediye Başkanısınız. Siyasi kimliğinizi ve uğraşınızın yoğunluğunu siyasi partinize bırakıp, sadece ama sadece bölgenizin sorunları ile uğraşmanın yorgunluğunu yaşamak istiyor musunuz?
Belli sözde basın mensupları yanınızda bir sürede olsa çok kolay yer alıyor ve sonuç hep aleyhinize işliyor. Bizler bölgenin basını olarak bundan üzüntü duyuyoruz. Hangi kriterlere göre yanınızda yer almalarına müsaade ediyorsunuz?
-Siyasetin bu kadar dedikodu kazanında kaynaması ve kan kaybetmesi, bölgenin asli meselelerine zarar vermiyor mu?
Sorulacak birçok sorular var bu soruları tekrarladığımızda yeni seçimden çıkmış, yeni yüzlerle yüzleşeceğiz, bu kadarı yeter dahasına gerek görmüyoruz! İnanın sizlerin hizmet olarak yaptıklarınızı sizin içinizden birilerinin, ilk başlarda birlikte siyaset yaptıklarınız, sizi takdir etmek bir yana, nasıl başarısız kılar ve bölgeyi eski günlerine dönecek nedenlere bulaştırmak isteyenleri görmekte daha fazla gecikmez siniz umarım!
Bir başka şey daha yiğidin hakkı yiğide derler ya! Bir bilene sordunuz mu hiç, en yakınınızda ki yiğitler yaşıyor mu diye?
Cesaretli yürekli ve iş bilen bir başkan olabilirsiniz, sizler bölgeyle ve merkezin işleri ile uğraşın isterseniz. Siz genelde ki başkanlar bırakın siyaseti örgüt ve örgütün kademeleri yapsın. Hatta Milletvekillerinin bile Ankara’da siyaset yapmalarını tasvip edin. Kurtarın bölgenizi bu siyasi yoğunluktan ve kendinizi de aynı zamanda!
Bizlerin içinde bulunduğumuz gazetemiz sizden hiçbir şey istemedik, istemeyince! Bizlerin ilçeden ve doğrudan yana olan kalemlerimizi kimse hiçbir şey karşılığında kıramaz! Bizler millet ve halk için, milli değerler ve ulusal çıkarlar için işimizi yaparız, gazetecilik ve basın ne ise onu yaparız Ama sizlerde sözde medyanın klavye silahşörlerinin ne iş yaptığına dikkat edin isterseniz!
Bu siyaseti ve onun kirlettiği siyasi ahlakı temizlemek yerelde taban ile birlikte taban insiyatifiyle olur, bu gerçeği tersine çevirenler, yanlızlaşır etrafındaki kalabalık kalemşörlere rağmen.
Devir değişince onlarda devrim adamı olarak değişirler.
Ulusal da yerel seçim sonuçları milletin, halkın özlemle beklediği Cumhuriyet ve demokrasinin değerlerinin kazanılımıdır! İnsanca yaşam hakkına koyacağınız katkılar ve hizmetlerdir!