Yerel yönetimlere koyduğu adaylar, milletin tek derdinin ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığını dile getirirken, cevapları ve söylemleriyle milleti ikna ede bildiler mi! Ayrıca çok kendilerinden emin her soruya cevap vere bildiler mi?
PİYAR araştırmacıları AKP adayları için yüzde ellileri gösteren sayılarla karşılaşa bildiler mi? Bu durum PİYAR araştırmacıları için pekte görünür değildi!
Milletin inancı ve güven yapısı hükumete karşı yok denecek kadar azaldı. Yarınlardan ve seçim sonrası ekonomide olacaklardan, özellikle zamlardan ve dolarda yükselişlerden konuşur ve olacaklardan panik halinde ve şüpheler içinde görünüyorlardı! Aslında hükumetin artık piyasaya hakim ve kontrol altında olmadığını, piyasanın ve ekonominin ipinin koptuğunu kendileri de gözlediler. Yapılacak tek yol vardı; yine terör söylemlerinden yürüyerek prim yapmak ya da algı politikalarıyla geleceği umutla ışıklandırıp tek alternatif olduklarını göstermekti! Hiç birinin karşılığının olmadığı gözlendi kamuoyunda! Kontrolü kolay adayları ileri sürüp merkezi otoriteyi kurma planları üzerinde yerel seçimlere kuşatma şeklini siyasi kuşatmaya dönüştürdüğü bilinen bir gerçeği yansıtıyordu!
Son hamleleri ne olur milletin aklına soru olarak takılırken, her iki tarafında yerel yönetim seçimlerinde hareket ve politika üretme sanatını Emeklilerin üzerinden devam ettirdikleri gözlendi! Emekliler üzerinden vaatlerde bulunmak, 2024 yılının emekliler yılı olduğu söylemine karşılık bu sürdürüle bilirliğini kaybetmiş bir taahhüt olmadığı, kaynak bulunamayacağı gerçeği varken bununla ilgili söylemler Tutar mı tutmaz dese de kamuoyu yine de seçim sonucuna milletin damga vuracaktır. Ekonomik krizin derinliğinden dolayı mevcut hükumetten uzaklaştığı gerçeğini sandıklara nasıl yansıyacağını bekleyip göreceğiz!
Mevcut hükumetin bu denli bir kriz getirecek ekonomik politikaları ısrarla sürdürme konusunda direnmeleri bugüne gelinen noktaya ne denli yaralar açtığı tarifsiz şekliyle ortada görünmektedir! Gelinen yerde sonuçta merkez bankasının özgür ve bağımsız politikalarının önemini kabul etme zorunda kalan hükumet “ben ekonomiyi bilirim, ben ekonomistim” söylemleriyle ayları ve onca zamanı harcamıştır! Yükselen enflasyonun nedeninin merkez bankasının karşılıksız para basmasından kaynaklandığı söylemek yerine, faizi düşürme inadından vazgeçilmesi bugünün gelinen noktasına neden olmuş ,adımlarını geri atma zorunda kalarak “Faizleri yeniden yükselişine müdahale etmemesi bile ekonomide kötü gidişi tersine çevirmesi konusunda UMUTLARI TÜKETMİŞTİR!
Ekonomide gelinen kötü sonucun, enflasyonu tek hanelere çevirme, geleceğe dair görülmesi gereken tünelin ışığının 2026 sarkacağı söylemleri orta yerde dolaşmaktadır!, Sonuçta merkez bankasının özgür ve bağımsız politikalarının önemini kabul etme zorunda kalan hükumet bir adım geri gelerek “Faizleri kendi halinde yükselişine müdahale etmemesi, faizleri yüzde %50’leri görmesine rağmen gidişi tersine çevirmesi konusunda UMUTLAR TÜKENMİŞTİR! Bu sonucun geleceğe dair görülmesi gereken tünelin ışığının 2026 sarkacağı söylenirken, bu hatalı politikaları, faiz, rant ve dolara dayalı politikaları, serbest liberal ekonomi yerine,Finansal ekonomi politikasını ve Merkez bankasını elinin altına alması yetmiyormuş gibi millete bize şans verin her şeyi düzelteceğiz vaatleri artık seçim sonuçlarını çok yerlerde kendi lehine çevirme umutlarını zayıflatmıştır!
MUHALEFETE GELİNCE neleri anlata bilmiş, hangi projeleri umut olarak milletin önüne serebilmiş ya da getirebilmiştir!
Muhalefetin geçen yerel seçimlerde 11 büyük ilde başarısına yenilerini ekleye bilecek mi?
Ekonominin dip yaptığı, Stagflasyonun kapımıza dayandığı ve devletin yerel yönetimlere” bizi seçerseniz yerel sorunlarınız biter” söylemlerinin artık millet üzerinde siyasi bir kuşatmadan öte gitmediği ortadadır! Hükumetin kısa vadeli borçları, yapılan yol, tünel, havaalanı ödemelerini bile yandaşlarına ödemeyecek durumla karşı karşıya olduğu gerçeğinden yürüyerek muhalefet için nelerin mümkün olup nelerin mümkün olmadığını görmeliyiz!
Ancak muhalefetin bir ittifaka girmemesi taban ittifakının önlenmesine neden olmayacaktır. Bu durumda İYİ parti ve DEM partisi ve diğerleri aynı oranlarda oylarını muhafaza edeceğine inanmak mümkün olmayacaktır! Bu oranların CHP’ne kayacağı konusu da söz konusu olabilir ve bu sonucu etkileyecektir. Muhalefetin ve AKP’nin Cumhurbaşkanlığı ittifakına rağmen yüzde ellileri artık görmesi mümkün değildir. Denilen şudur; ekonomik çöküntü güven ihsasını da beraberinde zorlaştırmış, arayışların muhalefete doğru kaya bileceği gerçeğini gündeme getire bilir!
Muhalefettin ana muhalefet kanadının kurultaylarını yerel seçimler öncesi yapması çok doğru görülmese de, sular durulmuş ve yapılan tüm aday hatalarına rağmen seçime endekslenmiş durumda oldukları gözlenmektedir. Sonuç olarak AKP ve CHP arasında yerel seçimlerin kıyasıya bir rekabet götürdüğü ortadadır!
AYDIN BÖLGEDE DURUM NEDİR
KUŞADASI’da AKP’nin aday sorunu son anlarda ortaya çıkmış, yapılan propagandanın artıları bir anda Ömer Günel cephesine kaymış, üzerine Ömer Günelin; muhalefet ve onunla beraber hareket eden siyasi kimliklere, iş adamları ve Kuşadası’nın yerli önde gelen isimlerine rağmen, çağdaşlaşma ve bu anlamda yaptığı yatırımlar ve yerelde yaşayan kimliklere karşı eşitlikçi anlayış ve sosyal dengeyi sağlama konusunda ki gayretleri sonuç vermiş, yapılan mitinglerde de İYİ parti Genel Başkanının Kuşadası’da yaptığı miting, EGE mahallesinde yapılan miting ile kıyaslanacak olursa şimdiden ipi göğüslemiş görünmektedir!
DİDİM’de CHP’nin Her türlü aday belirlemede gecikmeleri söz konusu olsa da DİDİM’de seçimi kazanacakları görülmektedir! Nazilli’de kıyasıya bir yarış söz konusu yapılan konuşmalar gösteriyor ki CHP’ nin bir adım önde olduğu konuşuluyor, seçim sonucu merak konusu olmayı devam ettiriyor!
BOZDOĞAN’da CHP’nin adayının seçimi kazanacağı gözüyle bakılması, adayın tanınan ve çalışmalarının Ziraat odasında ki dönemden gözlendiği ve sonuca etkili olacağı tespitler arasında!
SÖKE’de CHP’nin başta ilçe teşkilatında yaşanan depreme rağmen şimdiki adayın mevcut belediye başkanı Levent TUNCER in ölümünden sonra atanması , bugüne kadar yaptığı çalışmalar ve Özlem Çerçioğlu un gösterdiği destek ve gayretler, o bölgede Alevi oylarının da etkili olacağı düşünüldüğünde seçimi kazanmaya yakın taraf olduğu görülmektedir!
AYDIN BŞB seçimleri Türkiye’nin izlediği bir seçim süreci yaşıyor! İki nedeni var; birincisi Cumhurbaşkanının çok önemsemesi, ikincisi Özlem Çerçioğlu faktörü görülmektedir!
Özlem Çerçioğlu üçüncü dönem başkanlık yarışında. Aynı şekilde Mustafa Savaşta üçüncü dönem başkanlık adaylığına çıkıyor! Biri birinden önemli projeleri ard arda sıralarken Özlem hanım; yaptıklarım, yapacaklarımın garantisidir söylemi en büyük silahı olarak görülmektedir! Son zamanlarda Türkiye siyasetine oturan Emeklilerin geçim sorunlarına da dokunuşlar yapması yüzde yirmilik indirim kartı emeklilere, aile kadınlarına ihtiyaç durumlarına göre destek kartları vermesi ve daimi olması önemli bir yer almıştır seçim çalışmaları sürecinde.
Mustafa Savaş bu seçimi kazanması adına çıkardığı emekliye her ay 5000 TL vereceğim sözü bir heyecan yaratmış, EMEKLİ SENDİKALARININ İl’ de en güçlü olan 2021 TÜM EMEKLİLER SENDİKASI ziyaretinde kendisine sorulan soru” bu miktar 286 bin emekli sayısı ile çarpıldığında aldığımız bilgiler doğrultusunda belediyede böyle bir bütçenin olmadığı sorusuna ”ben finansçıyım cevabını vermiştir!
Kontrol ettiğim KİT’lerde birçok kuruluşlar var, buda benim işim “diye verilen cevap var! Ayrıca yine kendisine ”bu vaat belirli kriterlere dayalı mı” sorulduğunda tabii ki belirli incelemeler sonrası ortaya çıkacak bir sayı söz konusu olacaktır” cevabı alınmış, bu sayının oluşmasında belirli şartların olduğu cevabı alınmıştır!
Mustafa Savaş’ın en büyük handikap bugünün ekonomik sorununun hükümetin yanlış politikaların sonucu ve verilen vaatlerin yerine gelmemesi, emeklilerin yaşadığı yaşam zorlukları olacaktır!
Genel temayül Özlem Çerçioğlu’nun seçimi kazanacağı konusunda birleşilmesidir!
EFELER belediyesi adayları arasında üç adayın yarıştığı gözlenmektedir! MHP, İYİ PARTİ ve CHP! Bu merkez belediye seçimlerinde bu dönem ve önceki dönem CHP seçimleri kazanmış, ancak bu dönem CHP den başkan seçilen Fatih Atay’ın İYİ Partiye geçmesiyle, CHP kendi içinde muhalefet yaratarak sayının üçe çıkması söz konusu olmuştur! Ancak başka partilerde burada seçim yarışması içerisindedir! Sonucu EFELER’ de CHP biz kazanacağız iddiasını sürdürürken, seçimin son güne kadar izleneceği gerçeği de görülmektedir! İYİ parti adayı şimdiki başkan Fatih ATAY beş yıllık sürede yaptığı yatırımları elinde en güçlü seçim malzemesi olarak ileri sürmenin sonucunu almayı tasarlamaktadır!
HADİ HAYIRLISI BİR BEŞ YIL DAHA YEREL YÖNETİMLERİ BEKLEYEN BİRÇOK YATIRIMLAR VE YÖRE İNSANININ İŞ VE AŞ sorunları sizi bekliyor!