Ancak şartlar ne olursa olsun aileyi sevme onların yaşam şartlarında var! Yeni neslin ve sonrasının devlet ve aile anlayışının önceden düzenlenmiş destekleyici gücüne ihtiyaç vardır ilk elden! Ülke geleceğine koyacağı katkıyı aslında çocuğu nasıl bir gelecek bekliyor kuşkusunun devletin sosyal devlet yapısında aramak en normal bir vatandaşlık hakkıdır!
22 yılda altı ayrı eğitim müfredatı! Milli bir eğitim sistemi beklerken tüm dünyaya örnek, çıka çıka okula gönderilen cübbeli imamlar geldi! Cemaatlerin yurdunda yere diz çökmüş saçları örtülü Arapça dualar öğrenen çocuklar yani nesil geldi. Bir bakanın dediği buna benzer bir çağrının ta kendisi; Eğitim eğitim ve yine de eğitim diyorum. Bu ilme dayalı ve çağdaş bir eğitimden bahsetmiyor! Aksine ahlak ve inanca dayalı bir eğitimden bahsediyor! Ahlak ve kişilik eğitimi
İnsan kendinin eğitimcisidir! Akıl ve mantık, genel doğrular üzerinden yürümek kendine olan eğitimin önemli niteliklerinin kendisidir! İlme dayalı bir eğitim ise; çağdaş dünyada, muasır medeniyetin ve ilmim, irfanın yükseldiği devlet denetiminde olan okullarda alınır! İlmin ve medeniyetin teminatı devlettir!
Öldürülen, kaçırılan, recb edilen kızlarımız, isimleri Fatma, Narin, Elif olsa ne fark eder ki! Bu çocukların gelecek garantileri ilim ve irfan görmüş milletin ta kendisidir! Kocaman bir dünyayı, ilmi ve çağdaş eğitimi bir tabletin içine sıkıştıran, yapay zekayı insanlığa kazandıran, her gün yeni bir teknolojik değişiklikle millete modern dünyanın sınırları nasıl zorladığı gerçeğini yaşatırken çocuklarımızın ahlakı da, inancı da, toplumsal değer yargıları da çağdaş yapıya göre kabul edip, çağdaş bir eğitimden geçerek kazanacaklarını artık anlamalıyız! Vatanın geleceğine imza atacak çocuklarımızı; cemaat yuvalarına, hacıya hocaya kurslara göndermenin çare olmayacağını anlaması gereken millet, hala “su içersek hocam oruç bozulur mu” sorularını televizyonlarda çocuklara kadar izletirken, yeni nesil, ütopyacı bir yapıda şükürcülüğü öğretmek adına içine düştüğümüz bu günah ve ayıp çukurundan çıkarmayacaktır!
Din üzerinden verilen sözde fetvalar yerine, yeni nesil adına inandırıcı gelmesini sağlamak için toplum ahlakının ve adalet yapısının nerelere geldiğini iyi gözetlemek lazım ve doğru eğitim sistemini hiçbir siyasi ve inanç şeklinin adına tahsisi etmeden, çağdaş eğitimi bir an evvel çocuklarımıza kazandırmalıyız! Daha fazla zaman kaybına fırsat vermemeliyiz!
Toplumsal duyarlılık çocuklarımızın geleceği ile ilgili gelişmeye başladığını gördükçe umutlarımız artıyor! Hiçbir sistem ve aykırı gaye, toplumsal direncin genel doğrusunun önünde duramayacaktır: Bugün Narin olayına karşı gösterilen taban inisiyatifi ve bunun toplumsal duyarlılıkla kucaklaşması, Türk Milletinin birlikte hareket etme istemi, toplumun genel doğrularını öne çıkaracaktır!
Medeniyet ilmin ufkunun açıldığı yerde kendini bulur. O nokta kişinin ve toplumun daha realist ve idealist olmasını sağlar. Ütopyacı bir anlayış inanç telkinleriyle toplumu yaşamda bir tek
gerçek yani tek bir doğru varmış noktasına taşımaktadır. O yapı toplumu, gücün tek elde toplandığı
güçlünün eline teslim edecek noktaya taşır! Karşımıza şükürcü anlayışın, gelecekte milleti bağımlı bir toplum yapısına taşıyacağı gerçeğini gösterecektir!
CEHALETİN istenerek milletin yakasına yapışmasının isteyen sisteme karşı, aydınlık günlere gidecek yolun ufkunu açmak zorundayız Türk milleti olarak!
Dahası ne olacak bu böyle giderse? Daha çok Narinler sapkın ve karanlık düşüncelerin değirmeni içerisinde un ufak olacaklardır!