Her zaman bilinen klişe bir cümle vardır; kadın olmak zor iş. Belki çok yazılıp, çizildi bu konu fakat her beyin farklı bir çağrışım yaratır. Siz değerli okuyucularıma zihnimin konuyla ilgili bakış açısını aktarmak istiyorum.
Ben güçlü, ayakları yere basan , kendini ifade edebilen ve onca yaşadığım kötü, sıkıntılı tüm süreçleri tek başıma yenebilen bir kadınım. Her kadın bu güce, öz güvene sahip mi; maalesef değil. Yaşamın biz kadınlara bahşettiği özel ve güzel ayrıcalıkların dışında üstümüze atıp bıraktığı zorluklar da bizleri dara sokuyor. Ülkemizde çaresiz, ürkek, kendini keşfedemeyen, hayatı en çekilmez tarafından yaşayan, bilerek ve isteyerek yıpratılıp hem fiziksel şiddete hem de psikolojik şiddete maruz kalan binlerce kadın mevcut. O kadar çok sıkıntılar var ki belki gün yüzüne çıkamamış. Tabi ki çağ atladıkça bilinçlenme ve kendini tanıyıp ekonomik özgürlüğünü eline almış kadınlarımız giderek çoğalıyor. Bunlar umut verici. Aksi halde kadın cinayetleri de bu çağa nazaran önlenemez bir biçimde artıyor. Ne yapılıyor? Hafifletici ceza-i yaptırımlar üzerine işleyen yüzlerce katil, ortada dolanmaya devam ediyor. Onca sivil toplum örgütü, onca kadınlar üzerine yapılan eylemler, isyanlar, yaslar ve cevapsız, cezasız kalan cinayetler… Her tepki yerinde sayıyor. Adalet halkın en büyük güvencesidir. Toplumun güveni sarsıldığı vakit adalete olan inanç da yitirilir. Bu tehlikeli süreçler doğurur.
Önümüzde bir seçim dönemi var. Kim gelir, gider bilemem fakat herkesin beyni, ideolojileri(tabi kaldıysa) ülkemizdeki siyasal yapılanmayı belirleyecek. Başa geçecek iktidarın, kadın ve kadınla ilgili tüm sorunları kademe kademe ele alıp yaptırımı son derece güçlü bir sistemle kadına yönelik yapılan her kötülükleri caydırıcı bir oluşumla var etmesi lazım. Vaatler hep verildi bugüne kadar bu ülkede. Asıl olan verilen vaatlerin kaçı halı altına süpürülüp, kaçı icraat gördü bir düşünmek lazım.
Güçlü kadın olabilirim; fakat bu tavrımı bu güçten eksik olan kadınların yanında böbürlenerek değil onları daha da teşvik edici söylemlerle kendine olan öz güvenini inşa etmesini sağlayabilirim. Bu bir erdemdir. Gücünüzü ezici güç olarak değil de yapıcı ve faydalı olarak işlerseniz o zaman güçlüsünüzdür.
Unutmamak gerekir ki kadın toplumu her kategoride zirveye çıkaracak akıl ve zekaya sahiptir. Dünyaya ve her alana olan farklı dünya görüşü ile bambaşka bir vizyonlar açar ve yaratır.
Biz bir gücüz ve bizi alt etmek yerine var etmeyi deneseniz yaşama sevinciniz daha da ayyuka çıkar buna emin olun..